CHP'de değişim zamanı
Malum, Türkiye'nin gündeminde duran adamlar var.
Sizi bilmem ama biz Ankara'da duran adamlara alışkınız.
Burada es kaza bir koltuğa oturan, olağanüstü bir durum olmadıkça kendiliğinden kalkmaz.
Bu kuralın tek istisnası TBMM.
İç tüzük gereği her iki yılda bir Meclis Başkanı, partilerin grup başkanvekilleri, Başkanlık Divanı, Grup Yönetim Kurulu üyeleri değişiyor.
Bir şekilde bu görevlerden birine gelen vekiller, kırmızı plakalı makam aracı, geniş bir ofis ve ilave personel gibi haklara sahip oluyor.
Tabi kendi partisi içinde ve Ankara'daki ağırlığı da artıyor.
CHP'nin yeni Meclis yönetimi 26 Haziran'da seçilecek.
Kulisler hareketli.
Ege'nin iki genç vekili Erdal Aksünger ve Özgür Özel de bu seçimde yarışacak.
Biri Meclis Başkanvekilliğine diğeri Grup Başkanvekilliğine talip.
Gençlerin bu kadar önem kazandığı bir dönemde CHP'nin Meclis yönetiminde genç vekillere şans tanıması son derece isabetli olur.
Tabi bu bizim görüşümüz.
Kararı CHP'li vekiller verecek.
Kemal Kılıçdaroğlu bile grubu serbest bırakmış.
Meclis Başkanvekilliği için Aksünger'in dışında Güldal Mumcu, Mehmet Kesimoğlu, Kamer Genç ve Oktay Ekşi de iddialı.
Halen Grup Başkanvekili olarak görev yapan Akif Hamzaçebi'nin sürpriz bir şekilde bu göreve talip olma ihtimali de var.
CHP'de Grup Başkanvekilliği seçimlerinde de kıran kırana bir mücadele yaşanacak.
En az 10 CHP'li vekilin gönlünden grup başkanvekili olmak geçiyor.
Kulislerde Muharrem İnce'nin değişmesine pek ihtimal verilmiyor. Emine Ülker Tarhan'a şans tanıyanların sayısı ise oldukça az.
Özgür Özel, Hurşit Güneş, Engin Altay, Ali Serindağ ve Ali Rıza Öztürk'ten ikisinin grup başkanvekili olması bekleniyor.
İdare Amiri Malik Ejder Özdemir'in yerini koruması kesin gibi.
Divan Üyesi Rıza Yalçınkaya'nın yeniden aday olmama ihtimali var.
Tanju Özcan'ın ise değişmesi sürpriz olmaz.
Bu seçimler aynı zamanda parti içindeki ulusalcı-yenilikçi kanatların gövde gösterisine de sahne olacak.
CHP'de son durum böyle...
Ya Günay haklıysa
Hangi siyasi görüşten olursa olsun bu topraklarda yaşayan herkesin ortak bir özelliği var.
Karşımızda gördüklerimizin doğrularını, kendimizden gördüklerimizin ise yanlışlarını yok sayıyoruz.
AK Parti-Ertuğrul Günay ilişkisini kopma noktasına getiren de bu bakış açısı.
Günay, Gezi Parkı meselesinde yılların verdiği tecrübeyle partisini uyarmaya, zarar görmesini engellemeye çalışıyor.
Bunu bazıları gibi dolambaçlı yollardan anlatmak yerine, doğrudan ifade ediyor.
Nedense bu tavrı farklı yorumlanıyor ve hiç hak etmediği tepkilerle karşılaşıyor.
Dünkü basın toplantısında söylediği bir söz üzerinde durup düşünmek lazım.
"30 yıldır Türkiye'yi kanatan bir yarayı geride bırakıyoruz. Gelip Taksim Meydanı'nda, 100 tane ağacın altında boğulmayalım."
Bu partide 6 yıldır siyaset yapan, bunun 5.5 yılını bakanlıkta geçiren bir adamın bu kadarını söylemeye hakkı yok mu?
AK Parti'nin bu süreçte en çok ihtiyaç duyacağı isimlerin başında geliyor Günay.
Söylediklerine kızmak yerine 'ne diyor' diye kafa yormak vakti şimdi...
Manisa'da ibre Tanrıverdi'den yana
30 Mart 2014'te yapılacak yerel seçimlerde sonucu en çok merak edilen illerden biri de Manisa.
Yerel seçime büyükşehir olarak girecek ilde AK Parti'nin adayları sahaya erken çıktı.
Eski milletvekili Mehmet Çerçi, bir süredir köy köy dolaşıyor.
Turgutlu Belediye Başkanı Serhat Orhan da büyükşehre aday.
AK Parti 2009'da MHP'ye kaptırdığı Manisa'yı yeniden almayı çok istiyor.
Adayların bu kadar erken sahaya inmeleri de bu isteğin bir yansıması.
AK Parti kulislerinde Manisa için en kuvvetli aday olarak Hüseyin Tanrıverdi'nin adı geçiyor.
5 yıldan uzun bir süre iktidar partisinin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Tanrıverdi, Büyükşehir sayısını 30'a çıkaran yasanın da mimarı.
Halen MKYK Üyesi olarak görev yaptığı partisinin etkili isimlerinden biri.
Yerel Yönetimlerde edindiği 5.5 yıllık tecrübe göz ardı edilemeyecek kadar önemli.
Bütün bu faktörleri alt alta sıraladığımızda Manisa'da en güçlü adayın o olduğu açık.
Sözün özü: AK Parti'nin Manisa adayının belirlenmesinde Tanrıverdi faktörü çok etkili olacaktır.
Sizi bilmem ama biz Ankara'da duran adamlara alışkınız.
Burada es kaza bir koltuğa oturan, olağanüstü bir durum olmadıkça kendiliğinden kalkmaz.
Bu kuralın tek istisnası TBMM.
İç tüzük gereği her iki yılda bir Meclis Başkanı, partilerin grup başkanvekilleri, Başkanlık Divanı, Grup Yönetim Kurulu üyeleri değişiyor.
Bir şekilde bu görevlerden birine gelen vekiller, kırmızı plakalı makam aracı, geniş bir ofis ve ilave personel gibi haklara sahip oluyor.
Tabi kendi partisi içinde ve Ankara'daki ağırlığı da artıyor.
CHP'nin yeni Meclis yönetimi 26 Haziran'da seçilecek.
Kulisler hareketli.
Ege'nin iki genç vekili Erdal Aksünger ve Özgür Özel de bu seçimde yarışacak.
Biri Meclis Başkanvekilliğine diğeri Grup Başkanvekilliğine talip.
Gençlerin bu kadar önem kazandığı bir dönemde CHP'nin Meclis yönetiminde genç vekillere şans tanıması son derece isabetli olur.
Tabi bu bizim görüşümüz.
Kararı CHP'li vekiller verecek.
Kemal Kılıçdaroğlu bile grubu serbest bırakmış.
Meclis Başkanvekilliği için Aksünger'in dışında Güldal Mumcu, Mehmet Kesimoğlu, Kamer Genç ve Oktay Ekşi de iddialı.
Halen Grup Başkanvekili olarak görev yapan Akif Hamzaçebi'nin sürpriz bir şekilde bu göreve talip olma ihtimali de var.
CHP'de Grup Başkanvekilliği seçimlerinde de kıran kırana bir mücadele yaşanacak.
En az 10 CHP'li vekilin gönlünden grup başkanvekili olmak geçiyor.
Kulislerde Muharrem İnce'nin değişmesine pek ihtimal verilmiyor. Emine Ülker Tarhan'a şans tanıyanların sayısı ise oldukça az.
Özgür Özel, Hurşit Güneş, Engin Altay, Ali Serindağ ve Ali Rıza Öztürk'ten ikisinin grup başkanvekili olması bekleniyor.
İdare Amiri Malik Ejder Özdemir'in yerini koruması kesin gibi.
Divan Üyesi Rıza Yalçınkaya'nın yeniden aday olmama ihtimali var.
Tanju Özcan'ın ise değişmesi sürpriz olmaz.
Bu seçimler aynı zamanda parti içindeki ulusalcı-yenilikçi kanatların gövde gösterisine de sahne olacak.
CHP'de son durum böyle...
Ya Günay haklıysa
Hangi siyasi görüşten olursa olsun bu topraklarda yaşayan herkesin ortak bir özelliği var.
Karşımızda gördüklerimizin doğrularını, kendimizden gördüklerimizin ise yanlışlarını yok sayıyoruz.
AK Parti-Ertuğrul Günay ilişkisini kopma noktasına getiren de bu bakış açısı.
Günay, Gezi Parkı meselesinde yılların verdiği tecrübeyle partisini uyarmaya, zarar görmesini engellemeye çalışıyor.
Bunu bazıları gibi dolambaçlı yollardan anlatmak yerine, doğrudan ifade ediyor.
Nedense bu tavrı farklı yorumlanıyor ve hiç hak etmediği tepkilerle karşılaşıyor.
Dünkü basın toplantısında söylediği bir söz üzerinde durup düşünmek lazım.
"30 yıldır Türkiye'yi kanatan bir yarayı geride bırakıyoruz. Gelip Taksim Meydanı'nda, 100 tane ağacın altında boğulmayalım."
Bu partide 6 yıldır siyaset yapan, bunun 5.5 yılını bakanlıkta geçiren bir adamın bu kadarını söylemeye hakkı yok mu?
AK Parti'nin bu süreçte en çok ihtiyaç duyacağı isimlerin başında geliyor Günay.
Söylediklerine kızmak yerine 'ne diyor' diye kafa yormak vakti şimdi...
Manisa'da ibre Tanrıverdi'den yana
30 Mart 2014'te yapılacak yerel seçimlerde sonucu en çok merak edilen illerden biri de Manisa.
Yerel seçime büyükşehir olarak girecek ilde AK Parti'nin adayları sahaya erken çıktı.
Eski milletvekili Mehmet Çerçi, bir süredir köy köy dolaşıyor.
Turgutlu Belediye Başkanı Serhat Orhan da büyükşehre aday.
AK Parti 2009'da MHP'ye kaptırdığı Manisa'yı yeniden almayı çok istiyor.
Adayların bu kadar erken sahaya inmeleri de bu isteğin bir yansıması.
AK Parti kulislerinde Manisa için en kuvvetli aday olarak Hüseyin Tanrıverdi'nin adı geçiyor.
5 yıldan uzun bir süre iktidar partisinin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Tanrıverdi, Büyükşehir sayısını 30'a çıkaran yasanın da mimarı.
Halen MKYK Üyesi olarak görev yaptığı partisinin etkili isimlerinden biri.
Yerel Yönetimlerde edindiği 5.5 yıllık tecrübe göz ardı edilemeyecek kadar önemli.
Bütün bu faktörleri alt alta sıraladığımızda Manisa'da en güçlü adayın o olduğu açık.
Sözün özü: AK Parti'nin Manisa adayının belirlenmesinde Tanrıverdi faktörü çok etkili olacaktır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.