Bodrum günlerim dolu dizgin devam ediyor. Genelde otelden dışarı çıkmayı pek sevmediğimden gelen konuklar bana yetiyor, artıyor bile. Ne Bodrum plajlarindaki başını kollayan, ne geceleri masaların üzerinde oynayan, ne illa ki eğleneceğim burada olduktan sonra diye kendini şartlayanlar benim ilgi alanımda olmadığı için her zamanki gibi bu güzel beldenin rakipsiz tesisi Grand Yazıcı'mda sadece güzel ve kaliteli bir tatil geçirmeye gelen dostlarım ve yurt içinden olsun yurt dışından olsun tüm güzel insanlarla muhteşem vakit geçiriyor ve geçirtiyorum da. Aldığımız methiyelerden de bunları kanıtlıyorum tabii ki...Bu arada tesis dışına sadece özel dostlarımla özel yerlere gidiyorum. Bu mevzuda hiç de tevazu gösteremeyeceğim. İşte bu özel kişilerden biri benim yıllara dayanan dostum Melek'imin yaşgünü. Malum eski ortağım can arkadaşım Hakan (Elyaban), Nur'cugum (Yerlitaş), bu yıl İstanbul'da kutlayacak olan Ferdi'm (Özbeğen), Bodrum'da olan Gönül'üm (Yazar) daha nice nice Aslan Burcu dostlarım birbirimizi kutluyoruz. Bu arada yine Aslan olan benim gençlik idolüm Sylvie Vartan ile telefonla kutlaşmamız bana ayrı bir haz verdi tabii ki...
Melek bu yıl yine Bodrum'un hakiki Bodrumlularını topladı. Üstüne de İzmir'den Aysel (Uysaler) Gamze (Yemişçi) İstanbul'dan Hakan Elyaban, Nesra Tan, Neslihan Yargıcı... Ki Nesli yarı Bodrumlu... Melek'in nefis yemekleri, harika bahçesi, Aysel'imin aranje ettiği çiçek dizaynları, Hakan'ımın neşesi, Fatih'imin şarkıları, ev sahibeleri Senem ve Şebnem'in misafirperverlikleri, daha saymakla bitiremeyeceğim güzellikler. Bu güzellikleri bir de (zaten içki ile pek aram yoktur)
ayık görmek harika oldu. Nice yıllara Melek... (Melek her yıl seneye evde yapmam herhalde doğum günümü der durur, tahminimce bir 20 sene daha o güzel villasında kutlarız ömrümüz vefa ettiğince... Bu toplantılar uzun zamandır göremediğiniz dostlarla da sizi birleştirir.
Koçyiğitler ve Yazıcılarla keyifli saatler
Benim çok gençliğime dayanan sağlam 2 dostum burada idi ve de Bodrum'da yaşıyorlarmış. inanın görüştüğümüz tüm zaman içinde her dakika beraberdik bu dostlarımla. O kadar hislendim ve mutlu oldum ki görünce, Feryal ve Nilüfer Koçyiğit... Hemen ertesi gece Feryal'cığım aradı, "Ablam, eniştem, Nilüfer sendeyiz bu gece yemeğe" deyip rezervasyonunu yaptı. Ben de tahmin ediyorum sizin gibi sinemamızın daha doğrusu sanat dünyasının ve spor dünyasının en sevilen ve mutlu çiftini ağırlamak ve canım arkadaşlarıma yıllar sonra tekrar kavuşmak hazını tattım. Canım Lale ablam (Yazıcı) gruba katılınca çok ama çok keyifli bir yemek oldu. O kadar ki dün gece de pide panayırına tekrar geldi bu çok güzel insanlar. Bu kez Hayri Abim (Yazıcı) de katılınca kaymaklı kadayıf olduğuna şüpheniz kalmamıştır...
Eski dostlarla Bodrum'da buluştuk
Dün gece ise Baia tesislerinin sahibi Celal Sönmez, eşi Ümran Hanım ile yemeğe geldiler. Taa ilk kumaş mağazam zamanında Bursa'dan tanışmak mutluluğuna vardığım bu çok değerli çifti çok severim. Mutevaziliğin, mutluluğun ve kalitenin simgeleridir ikisi de. Celal Bey'le geçen gittiğimizde çok iyi geçen Amerika yolculuğunu andık ve Hayri Abim'le aynı ekip ile tekrar gitme planları yapıldı. O gece Sönmez ve Yazıcı Hanımları çok ama çok şıktı. Size hemen görüntüledim...
işte dedikodusuz, tertemiz Bodrum günleri. Oh be bu iş kimseyi kötülemeden, negatif enerji yaymadan, kimsenin özeline girmeden de yapılabiliyormuş. Tabii ki bunda pozitif olan sizlerin de çok etkisi var. Yakında İzmir'de Reyhan'da, Radika'da görüşmek üzere...