Alişveriş cadde ve sokakları hareketlendi, pastane, restoran ve her türlü (ki İzmirde türleri çok) gıda sektörü mekanı dolmaya başladı. Yani İzmir renklendi. Bu arada kendilerinden İzmir Şehitleri'nde ilk açtıkları minik fırından ilk bahsedenlerden biri olan ben Alsancak'ın göbeği Plevne taksi durağının karşısındaki bulanjeri haline getirmeyi başardıkları 'Alsancak Unlu mamulleri'ni atlayamayacağım. Hemen hemen her sabah ya çayımı içiyorum ya da dayanamadığım 'mösyö krok'lu kahvaltımı yapıyorum Aysel'le tabii ki masamız durağa doğru uzuyor... Geçen sabah Miraç'la çayımızı içiyorduk ki sarı kafalarından o çok sevdiğim Bodrum'lu arkadaşlarımı taksiye binerken tanıdım.
SOHBET, ÇAY, LİMONATA...
Bir nefeste yanlarında oldum, taksi şoföründen özür dileyerek indirdik bizimkileri... Feraye, Haluk Kunter... Üçümüz de bir evvelki gün Bodrum'dan birbirimizden habersiz İzmir'e gelmişiz. Onlar Tarkan'a ben Emel Sayın'a. Sohbet, çaylar, limonatalar... Arkadaşlarım Kemeraltı'na geçecekleri için üzülerek ayrılırken, sırada arabasından indikleri taksinin olduğunu görünce epey şaşırdık. sabahları bilhassa epey yoğun olan bizim Plevne Taksi'de kimbilir kaçıncı turunu attığı ve sıranın kendisine geldiği güler yüzlü abimizin arabasına aynı haz ile bindi bizimkiler. "KİMSENİN RIZKI KİMSEYE GEÇMEZ" dedik gülerken.
ÖDÜLLÜ PROJELER
Eeeee pastane, okul, mağazalar derken yeni sezonun davetleri de tüm hızı ile başladı. Bunlardan ilki İzmir SMD'ninki oldu. Size bu isimden bahsedeyim. Yıllardır bilhassa öğlen vakti rasladığım ve sadeliklerine, şıklık ve o güzel saygın birbirilerini tamamlayan birlikteliklerine hayran olduğum bir çift vardır. Dürin ve Metin Kılıç. İkisi de değerli mimardır aynı zamanda. O kadar mütevaziler ki yıllardır tanışmamıza ve de konuşmamıza rağmen ben geçtiğimiz hafta verilen davette Metin beyin İzmir SMD'nin yönetim kurulu başkanı olduğunu öğrendim. Önce SMD'nin açılımını yapayım. İzmir Serbest Mimarlar Derneği. Bu önemli kuruluş geçtiğimiz hafta Saime Sultan Yalısı'nda kuruluşunun 10. Yılını kutladı. Verilen davette konuttan işmerkezlerine, hastaneden okullara çoğu ödüllü birçok proje sergilendi, 10. Yıl sergisi adı altında. Burada mühim bir dipnot eklemek istiyorum, bu sergi önümüzdeki zamanda halka açılacak yerlerde de sergilenecektir. Metin Kılıç'a derneğin önemini sorduğumda, mimarlık ve mimarlık mesleğini geliştirme, toplumda saygınlığını arttırma amaçlı bir dernek olduğunun izahatını verdi.SMD yönetim kurulu başkanı Metin Kılıç, Türkiye Serbest Mimarlık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yeşim Hatırlı, İstanbul Serbest Mimarlık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ersel Gürsel ve Mimarlar Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Topal başta olmak üzere mimarlar, akademisyenler, firma sahip ve temsilcilerin katıldığı bu gece Metin Kılıç'ın açılış konuşması ile açıldı. Sivil toplum projelerine çok önem verilmesi gerektiğini, 2003'te kurulan bu derneğin mimarlık mesleğinin uygulanmasının geliştirilmesini, bu mesleğin saygınlığının artırılmasının önemini, tasarım ve inşaatın niteliklerinin yükseltilmesini ve de uluslararası rekabet gücünün arttırılmasında mesleğin öncülük görevinin üstlenmesinde katkı koymayı amaçladığını söyledi. Ardından değerli konuşmalarla devam eden gece şık bir davete bıraktı sonrasını. Dileğimiz sizin ve sizler gibi kuruluşların bizi dünyaya duyurması ve bunların devam etmesi.
KIZIMIZIN YENİ GAFI
Umarım bu satırları okurken hepinize pazarınızda iyi birkaç dakika geçirtiyorum. Geçen hafta içinde büyüklerine ayıp eden bir kızımızdan bahsetmiştik, bu hafta daha da büyük bir gaf yaptı bu kızımız. Geçen gün eli bu işe pek yatkın olan kızımız twitter'lamış ortalığı ne diye biliyor musunuz? Herhalde yaşlılara hürmet ettiğini göstermek istemiş bunca gaftan sonra "Gaziler Günü'nde tüm gazilerin ailelerine başsağlığı diliyorum" demiş. Twitter bombardımanına uğramış, insanlar gazilerin savaşta ölenler değil bilakis canlı kalabilenlerin olduğunu anlatmaya çalışmışlar kızımıza. Umarım çocuğu dünyaya geldiğinde aynı yanlışları yapmaz, yapmasın ki çocuğu hatalarını kapatmasına ve onun olgunlaşmasına sebep olsun. Ajda'cım bir çok kişinin 'diva' dediği arkadaşımıza bir cevap verdi. Geçen pazar aynısını mı versek kızımıza 'Allaha havale edip". Bu arada diva'nın lugat anlamı primadonna veya kadın tanrıça...
SWISSOTEL'DE SERGİ AÇILIŞI
Her zaman taaa Efes Oteli iken'den beri her türlü magazin ve sanat olayalarının İzmir kapısı sayılan Swissotel İzmir'imiz önümüzdeki hafta bir yeni sergi açıyor. 'Sanatuar' ismini verdiği bu faaliyetlerden en yenisi önümüzdeki çarşamba günü Prof Mustafa Küçüköner'le başlayacak ve Önder Yağmur, Uğur Özen, Halil Daşkesen, Serpil Akdağlı'nın. Konuşmaları ile devam edecek açılış davetinden sonra hemen ertesi gün yani 26. Eylül, perşembe günü 11'de Kordon 1 salonunda yeni sergisini açıyor. Swissotel bu kez Erzurum Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ni ağarlıyor, resim ve heykel sergisi ile.
Hukuk fakültesi mezunu, avukat, tekstilci, GS yöneticisi Türk magazininde çok iyi evente imzasını atmış çok değerli isimleri (Manolya Onur, Hülya Avşar, Güngör Bayrak) yanında tanıdığım Süha Özgermi hayatını kaybetmiş. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun.
Ajda Pekkan'ın okuduğu kitap
Pazar sohbetimizi bir kitabın, son günlerde epey ilgi gören John C. Parkin'in son kitabı "S...ir et" kitabının ikincisindeki bir cümlesi ve de tabii ki fikri ile noktalamak istiyorum. Ajda'mla konuşuyorduk dün telefonda. "Son neler okudun?" dedim benim çok okuyan arkadaşıma. "Hemen bu kitabı al, birincisi kadar iyi" dedi. "Kitap bize çok hitap ediyor, hiçbir şey bizden önemli değil, mantığında ve gerçekçi" dedi ve ekledi "Bir yeri var: 'Hayatın 4 evresi var, HAYRET, GAYRET , SABRET ve de S...ET' Ne kadar doğru değil mi?" dedi. Süperrrr, bizi ilgilendiren son bölüm gibi.... İyi pazarlar, iyi haftalar....