Geçen hafta bir toplantı düzenlendi İzmir'de... CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun imzasını taşıyan davette, 'Geleceği Birlikte Kuruyoruz' ifadesine yer verilerek, 2015 seçim bildirgesi için toplumun tüm görüşlerini almayı hedefledikleri belirtiliyor ve kültür-sanat örgütleri, başkan ve yöneticilerinin fikirlerini almak üzere çağrı yapılıyordu.
Yani anlayacağınız, seçimde kullanacakları kültür-sanat propagandasının ana hatlarını oluşturmak isteyen ana muhalefet, bu alandaki fikir önderlerinin düşüncelerini öğrenmek üzere bir toplantı planlıyor ve seçtikleri bazı kişilere davetiye göndererek bu buluşmayı gerçekleştiriyor.
***
Buraya kadar sorun yok gibi görünüyor; ancak öğreniyoruz ki, sanat hayatımızın çorak alanlarını yeşertecek projelerin ne olması gerektiği konusunda yıllardır akıl yoran, uygulanması gereken politikaları her ortamda dile getiren, yerel yönetimin sorumluluklarını gözlerine sokan, tüm girişimleri sonuçsuz kalmasına rağmen mücadeleyi elden bırakmayan ve baş köşeye oturtularak fikirleri en çok dinlenmesi gereken sanatçı, duayen hocalarımız, akademisyen ve yazarlardan salonda eser yok!
Bu davet edilmeyenlerin değil, aksine orada bulundukları halde ortamı yadırgayanların tespiti! Hatta aynı zamanda parti üyesi de olan emekli bir sanat öğretmeni söz alarak, toplantının düzenleniş şeklini, duyuru eksikliğini ve kimin neye göre çağırıldığını eleştiriyor. Çünkü içlerinden olmasına rağmen toplantıyı kendisi bile tesadüfen öğrenmiş!
***
Belli ki bu çağrıyla, kültür politikasına yön verecek fikirlerden derli toplu bir bildiri çıkarmak yerine 'görev savsaklamak' hedeflenmiş.
Zaten Meclis'te seneler senesi 'ana muhalefet' kimliğini taşıyan CHP'nin şimdiye dek bin defa şekillenmiş bir kültür sanat politikası olması gerekmez miydi? Bu alanda kanaat önderlerinin fikirlerine başvurmak için 2015'te girecekleri seçimi beklemeleri anlamsız değil mi!
Söz konusu toplantının davetiyesinde, sanat kurumlarına kilit vurmayı öngören TÜSAK tehlikesinden bahsediliyor. Güler misiniz, ağlar mısınız? Bu TÜSAK, 'ana muhalefet' olarak oturduğunuz Meclis'in komisyonlarında hazırlanmadı mı? O süreçte kafanız neredeydi? Ya da bu tasarının duyulmasından sonra ortalığın yerinden oynadığı günlerde ne yaptı CHP? Ruhları bile duymadan çıkarılan TÜSAK'ın nelere yol açacağını, İzmir'den ayaklarına giden sanatçı arkadaşlarımız anlattı kendilerine...
***
Daha sonrasında en ateşli gösteriler sokakları sardığında bile, bir kez Meclis'te özel bir oturum yaptırabildi mi ana muhalefet? Bu felaket haberini bir gün olsun ülkenin birinci gündemi haline getirebildi mi?
CHP keşke şimdiye dek gerek İzmir özelinde, gerekse ulusal çapta toplumun sanattan hak ettiği payı alması için üretilen düşüncelerden feyz alabilseydi!
Nerdeeee! Ancak kıyıda köşede konuşsunlar, göstermelik toplantılar yapsınlar... İşte bunun en sağlam göstergesi, Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen, İzmir'i Akdeniz'in kültür başkenti haline getirecek projeleri saptamayı hedefleyen 'Kültür Çalıştayı' idi... Kentin kültür adamlarıyla yetinmeyip, Ankara ve İstanbul'dan beyinler ithal ederek gerçekleştirdikleri iki günlük çalıştay sonrasında açıkladıkları sonuç bildirgesi hala çekmecemde duruyor.
Aradan 5 yılı aşkın zaman geçti, ne değişti, hangi karar uygulandı? Lütfen artık bırakın bu toplantıları, boş lafları da uygulamaya geçin!