• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
KBB’cilere sık sorulan 8 soru 8 cevap FİLİZ İÇKE ÖNAL

KBB'cilere sık sorulan 8 soru 8 cevap

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24.11.2010, 00:00
Özel Ento Kulak Burun Boğaz Dal Merkezi hekimlerinden Profesör Doktor İsmail Özdemir, Kulak Burun Boğaz uzmanlarına hastalar ve yakınları tarafından sıkça sorulan 8 soruyu ve yanıtlarını, Sarmaşık okuyucuları ile paylaşıyor

1 - Bademcik ameliyatı çocuklarda kaç yaşında yapılabilir?
Kitaplarda yer alan klasik bilgilere ve genel kabule göre, 3 yaşın altındaki çocuklarda, çok gerekmedikçe bademcik ameliyatı yapılmamalıdır. Ancak bazı acil durumlar söz konusu olduğunda, bu yaş sınırının dikkate alınmadığı da unutulmamalıdır. Çocukta solunumu sıkıştıran büyük bademcikler veya bademcik kanaması gibi durumlarda bademcikler ameliyat edilir. Geniz eti ameliyatlarında ise herhangi bir yaş sınırlaması yoktur ve gerektiği anda alınabilir.

2 - Konka hipertrofisi nedir?

Konkalar; burun içerisindeki yan duvarlarda olan yapılardır. Bu yapıların büyümesi "konka hipertrofisi" olarak adlandırılır. Konkalar burnun fizyolojisinde önemli ve gerekli yapılardır ancak bunlar büyüdükleri zaman burun tıkanıklığına neden olurlar. Konkaların büyüme nedenleri arasında da sıklıkla alerji, enfeksiyon ve hormonal değişimler yer alır.

3 - Allerjik hastalarda septum deviasyonu (burun eğriliği) ameliyatlarının faydası var mıdır?

Hastada allerjiye bağlı şikayetler ön planda iken, alerjisi yatıştırılmadan ufak bir deviasyon için burun ameliyatı yapılsa bile, hasta yeterli yararı göremeyebilir. Ancak bu durumu "Alerjik nezle olanlarda deviasyon varsa ameliyat yapılmaz" diye yorumlamamak gerekir.
Hastanın hem deviasyonu hem alerjisi varsa, öncelikle allerji semptomlarına yönelik tedavi yapılmalıdır. Bu tedaviye rağmen hasta özellikle burun tıkanıklığı ve solunum açısından rahatlamazsa deviasyon ameliyatı da yapılır. Özetle bu konuda da "Hastalık yoktur, hasta vardır" prensibinden yola çıkılmalı ve hasta, kendi özel şartları ile değerlendirilmelidir.

4 - Kulak yıkatmak alışkanlık yapar mı?
Hastalarımızın "Bir kez kulak yıkatınca her zaman yıkatılması gerekir" şeklinde bir yanlış yorumları oluyor genellikle. Kulak kiri denilen madde, kulağın kendi salgısıdır ve "serumen" olarak adlandırılır. Koruyucu özelliği olan bu salgı, balmumu kıvamındadır. Serumen, bazen onu dışarı doğru atan mekanizmalar bozulduğunda veya yavaş çalıştığında kulakta birikebilir. Kulağını ve maddeyi içeriye doğru iterek temizleyen kişiler de serumen birikmesine neden olabilir. Bu birikme sonucu kulakta tıkanıklık ve kir oluşabilir ve kulak kirlendiği zaman temizlenecektir. Bunun başka bir alternatifi yoktur. Yani temizlendiği için kirlenmez kulak. Günümüzde, kulak temizliği eski dönemlerdeki gibi çok sıklıkla sıvı solüsyonlarla yapılmıyor. Birtakım aletlerle ya da damla ve gliserin benzeri maddelerle yumuşatıldıktan sonra aspiratörle çekiliyor. Yıkamanın ancak şu zararı olabilir; eğer hasta daha önceden orta kulak iltihabı veya ameliyat geçirdiyse ve kulak zarında bir delik varsa ya da hastanın ameliyat şekli gereği kulak zarı yok ve bir ameliyat boşluğu varsa burası su ile yıkandığında, özellikle su vücut sıcaklığından daha soğuksa baş dönmesine, ayrıca mikropları dış kulak yolundan orta kulağa taşıyarak enfeksiyona iltihaba neden olabilir. Bu durumlarda kulak yıkamak sakıncalıdır gerçekten. Zaten hasta durumu ile ilgili hekimini bilgilendirdiğinde hekim kulak yıkaması yapmayacak, kulağı diğer yöntemlerle temizleyecektir.

5 - Kulaklıkla müzik dinlemek işitme kaybına neden olur mu?
Yüksek volümle uzun süre müzik dinlediğimizde kulağı koruyan bazı refleksler de yorulup artık kulağı koruyamayacağı için kulakta "akustik travma" dediğimiz ses travması oluşur. Akustik travma
iki şekilde olur: ani yüksek patlamalar ve uzun süre yüksek volümlü sese maruz kalmak. Dolayısıyla uzun süre yüksek sesle müzik dinlemek de, aniden ortaya çıkan bir yüksek patlama kadar kulağa zararlıdır. Kulaklıkla uzun süre yüksek volümde ses dinlemek, bazı frekanslarda özellikle iç kulakta tahribat yapacağı için işitme kaybına yol açabilir. Ve arkasından işitme kaybı yanında kulak çınlaması nedeni de olabilir. Bu yüzden önermiyoruz.

6 - Burun damlaları zararlı mıdır?

Allerji tedavisinde kullandığımız kortizonlu yeni nesil burun damlaları hekim önerisiyle ve uygun sürelerde güvenle kullanılabilir. Ancak konka dediğimiz burun etlerini ve damarlarını küçülten, sinüs kanallarını açan ilaçlı burun damlaları dikkatli kullanılmalıdır. Bu tür damlalar yetişkinlerde bir ayda bir haftadan fazla kullanılmamalı, çocuklarda ise daha kısa sürelerde kullanılmalı ve mutlaka çocuklar için özel olarak üretilmiş olanları tercih edilmelidir. Bu ilaçlı burun damlaları uzun süre ve düzensiz kullanılırsa, burun etlerinde "ribaund" dediğimiz bir olaya, yani bu etlerin daha da büyümesine ve tıpta "rinitis medika mentoza" adıyla bilinen değişik bir nezle çeşidine yol açar ki bununla uğraşmak ve tedavisi daha sıkıntılı olacaktır.

7 - Boğazımız iltihaplandığında (farenjit) tuzlu su ile gargara yapmak faydalı mıdır?

Gargaralar konusunda çok değişik düşünceler inanışlar var. Birçok kişi gargaralarla boğaz ağrılarını ve iltihaplarını rahatlattığını ve tedavi ettiğini düşünüyor ancak gargara yapılan solüsyonlar, tuzlu su da buna dahil olmak üzere, ancak ağız içinde diş, diş eti, dil ve küçük dil bölgesine temas edebilir. Gargaranın daha aşağıdaki farenk bölgesine temas etmesi için, gargara yapılan maddeyi yutmak gerekir ki bu gargaraların önemli bir kısmı da yutulmamalıdır zaten. Dolayısıyla gargara yapmak sadece ağız hijyenine katkıda bulunabilir. Ama bu da boğazın enfeksiyonlara karşı korunmasına ve rahatlatılmasına yardımcı olacaktır. Bununla birlikte gargaralar doğrudan farenjite etki eder diyemeyiz. Farenk kısmını rahatlatmak için bu bölgeyi tahriş eden acılı, baharatlı, asitli içecek ve yiyecekler, sigara ve alkolden uzak durmak, ılık sulu gıdalar tüketmek, bazı uygun pastilleri emmek daha faydalı olacaktır.

8 - Burun kanaması nasıl durdurulabilir?
Basit burun kanamaları yüzde 80-85 oranında kolay bir şekilde durdurulabilir. Ki bu basit burun kanamalarının altında çocuklarda burun karıştırma gibi nedenler, yetişkinlerde kuvvetli sümkürme, fazla güneşte bulunma, ağır kaldırma, öksürük, ateş gibi nedenler olabilir. Bu kanamalar, burnun en rahat ettiği pozisyon olan, oturur ve öne doğru hafif eğilmiş pozisyonda işaret ve baş parmaklarla genişçe burun kanatlarını tutup üç beş dakika baskı yapılarak durdurulabilir.




Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA