Özel CTG Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nden Dr. Dt. Levent Kardeşler, "Kalp veya şeker hastalığınız varsa mutlaka diş eti kontrolünden geçmelisiniz. Çünkü bilindiği gibi kalp hastalıklarında vücuttaki herhangi bir iltihap kalpte ciddi sıkıntılara yol açıyor. 'Diş eti hastalığı kesin kalp krizi yapar' diyemeyiz ama çok büyük oranda riski artırır" diyor. Periodontoloji (dişeti hastalıkları) Doktoru Dr. Dt. Levent Kardeşler, dişeti hastalıkları ve tedavileri hakkında bilgi verdi.
-Dişetlerindeki bir problem, kalp sağlığımızı nasıl etkiliyor?
Diş eti hastalığında ağız içindeki mikrop sayısı çok fazla miktarda artış gösteriyor. Bu mikroplar özellikle kalp kapağı problemli olan hastalarda özellikle kalp kapağına yerleşip "miyokard infarktüsü" dediğimiz kalp krizine neden olabiliyor.
Dişeti hastalıklarını sadece kalp krizi ile de ilişkilendirmemek lazım. Birçok sistemi etkiliyor. Vücut bir sistem, bu sistemde her organın bir görevi var ve her organ birbiriyle bağlantılı. Bu nedenle özellikle şeker ve kalp hastaları diş eti hastalıkları konusunda çok daha dikkatli olmak zorundalar. Çünkü kalp krizini tetikleyebiliyor veya şeker hastalarında insülin direncini artırıyor. İnsülin direnci arttığı zaman diyabetin kontrolü zorlaşıyor.
DİŞ İPİ VE FIRÇA
-Diş etinde bir problem olduğunu hangi belirtilerden anlayabiliriz? Sağlıklı bir dişeti nasıl olmalıdır?
Sağlıklı diş eti açık pembe renklidir. Portakal kabuğu gibi hafif pürüzlüdür. Fırçalama sırasında kanama olmaz. Bunlar genel özellikler. Elbette kliniklerde yapılan muayenelerde çok daha detaylı incelemeler yapılır. Aslında hastanın dişetinde bir hastalık belirtisi olarak gözle görebileceği tek belirti diş etinde kanamadır. Diş etinde kanama konusunda da yanlış bilinenler var. Kanama olan bölgenin fırçalanmaması, gargara kullanılması, antibiyotik kullanılması gibi.. Bunlarla diş etindeki hastalık iyileştirilemez. Dişeti kanamasının sebebi, dişin üzerinde biriken plak tabakasıdır. Bu plak tabakasını buradan uzaklaştırmanın tek yolu da diş fırçası ve diş ipi kullanmaktır. Gargara, diş macunu veya başka bir ilaç bu enfeksiyonu diş etinden uzaklaştıramaz.
-Ama ilerlemiş bir dişeti hastalığında da kişinin tedaviye başvurmayıp, diş ipi ve fırça kullanması iyileşme sağlamayacaktır değil mi?
Elbette. Ayrıca fırça ve ipin kullanılması değil, doğru kullanılması önemli. Doğru kullanılmazsa bu yöntemler sağlıklı bir ağızda da sonuç vermiyor. Sorulduğunda zaten çoğu insan "Dişimi fırçalıyorum" diyor. Ama doğru fırçalamak önemli. Sadece fırça ve iple başlangıç aşamasındaki bir rahatsızlığı giderebilirsiniz. Sadece kanama varsa diştaşı yoksa fırça ve iple durumu iyileştirebilirsiniz ama daha ileri bir aşamadaki dişeti hastalığı mutlaka tedavi edilmelidir.
-Diş eti hastalıklarının tedavisi nasıl yapılır?
diş eti hastalığının tedavisi hasta açısından çok meşekkatli bir süreç değildir. Anestezi ile dişeti uyuşturularak yapıldığı için kişiler kesinlikle bir ağrı hissi duymazlar. Tedavi sonrasında bir hassasiyet ve sızlama oluşabilir. Bu normal ve geçici bir durumdur. Tedavinin ardından dişetleri bir miktar çekilir. Bu çekilme de normaldir. Çünkü hastalıklı dişetinde şişlik, yani ödem olur ve iyileşme ile birlikte bu ödem de kaybolur. Tedavi genellikle 3-4 seans sürer. Sonrasında da kontrol süreci başlar. Bu kontrol süreçleri önemli. Bir dolgu işleminde olduğu gibi "Tedaviyi yaptık, bitti" şeklinde algılanmamalı. Bu bir iyileşme periyodu ve bittikten sonra hasta kontrole alınıyor. Bu bazen bir hafta, bazen bir ay olabilir. Dişeti hastalığının tedavisi doktorunuzla iyi bir işbirliği ve kontrol gerektirir ki kendi dişleriniz ömür boyu ağzınızda sağlıklı bir şekilde kalabilsin...
-Toplumda dişeti hastalıklarının görülme sıklığı nedir?
Dişeti hastalıkları çok yaygın. Türk toplumunun aşağı yukarı yüzde 90'ı dişeti hastalığından muzdarip. Ve diş kaybının yüzde 90'dan fazla oranda nedeni dişeti hastalıklarıdır. Ayrıca yanlış bilinen bir nokta da dişeti hastalıklarının sadece kendi dişlerimizle ilgili olduğudur. Oysa aynı şey kendi dişinizde de implantta da, ağzınızdaki protezde de olur.
Çürük veya eksik diş baş ağrısı nedeni!
Açlık, uykusuzluk, susuzluk, stres.. Baş ağrısına yol açan etkenler arasında çürük diş veya diş eksikliğinin de yer aldığını biliyor muydunuz? Özel CTG Özel CTG Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nden Protez Doktoru Dr. Dt. Mehmet Sönmez, bu ilginç bağlantıyı şu sözlerle açıklıyor: "Çiğneme istemli başlayan ama istemsiz devam eden bir süreçtir. Ağızda eksik diş söz konusu ise veya çürük-ağrılı bir diş varsa çiğnemeyi otomatik olarak sağlam tarafa kaydırırız. Ancak bu sefer de çift taraflı olan kas sistemimizde bir dengesizlik olur. Çiğnemeyi sağlayan çift taraflı kas sistemini tek taraflı kullandığımız zaman, tek taraftaki kas aşırı miktarda yorulur. Biz buna 'parafonksiyon', yani normal dışı, olmaması gereken fonksiyon diyoruz. Bu durumda gece yattığınız zaman bu parafonksiyonun sebep olduğu kasılmalar bu kasları sıkar. Bu sıkma çene eklemindeki bağlantıları gerer ve gerdiği zaman da sabahları baş ağrısı ile uyanırsınız. Bu durumdan kurtulmak için ağız içinin yeniden dengeli ve düzenli hale getirilmesi gerekir."