Dünya piyasalarından gelen sinyaller karışmaya başladı. Avrupa borsaları geride bıraktığımız hafta Perşembe günü Yunanistan'ın borç sorunu ile ilgili endişeler yüzünden geriledi. Alınan mali tedbirlere rağmen Alman yetkililerinin yaptığı, "Yunanistan'ın finansman ihtiyacı varsa IMF'ye başvurması daha iyi olur" şeklindeki açıklama Avrupa piyasalarını karıştırdı. Bu açıklamanın ardından Avrupa borsaları ve euro değer kaybetti.
Piyasalarda endişe ve kaygıların tekrar etkili olduğu bir haftayı geride bıraktık. Her ne kadar yayınlanan veriler iyileşmenin sürdüğünü gösteriyor olsa da daha karışık ve zayıf görüntü veren piyasalarda tekrar yön arayışı başladı. Yurtiçinde, TCMB Para Politikası Kurulu toplantısı ve TÜİK verisi takip edildi. Yurtdışında ise, Çin'in ekonomiyi soğutmak için alacağı önlemler ve faiz artırımına gidebileceği beklentisi, ABD Merkez Bankası (FED) faiz toplantısı ile birlikte yapacağı açıklamalar, Avrupa Maliye Bakanları toplantısı piyasaların seyrinde belirleyici konu başlıkları oldu.
ENDİŞE YARATTI
Geçtiğimiz hafta İMKB, Asya borsalarındaki zayıf görünüm nedeni ile satıcılı bir açılış yaptı. ABD Merkez Bankası (FED) faiz konusunda ve istihdam piyasası konusunda iyimser ifadeler kullanmasına rağmen faizleri bir müddet daha sıfıra yakın seviyede tutma vaadini yenilemesi ve Japon Merkez Bankası'nın parasal gevşeme önlemleri hem yurtiçi hem de yurtdışı piyasaları olumlu etkiledi. Ancak yurtiçinde, iktidar partisi hakkında yeni bir kapatma davası açılacağı söylemleri tekrar piyasalarda endişeye neden olurken, Merkez Bankası'nın PPK toplantısından sonra yaptığı ve parasal sıkılaşma yönündeki ilk sinyalleri yönündeki açıklamaları ise piyasaları fazla etkilemedi.
Geçtiğimiz hafta sonuna doğru yurtdışı piyasaların Yunanistan konusundaki gelişmelere odaklanarak ihtiyatlı hareket etmesi ve yurtiçinde siyaset cephesinde kapatma davası ile ilgili olarak ortaya çıkan iddialar nedeniyle temkinli tavır sergileyen İMKB'nin konuya ilişkin gelişmelerin netleşmesini beklediği görüldü. Bu beklenti ile zaman zaman kar satışları ile de karşılaşan endekste yatay seyir etkili oldu. İMKB, 52.232 puandan başladığı haftayı 53.436 puanda tamamladı.
BONO
Tahvil-bono piyasasında yatay seyir etkili oldu. Yüzde 9.16 seviyesinde haftaya başlayan 16 Kasım 2011 itfalı gösterge tahvil haftayı yüzde 9.10 seviyesinde tamamlamış oldu. Yurtiçinde siyaset cephesinde kapatma davası ile ilgili olarak ortaya çıkan iddialar faizlerde tekrar yükselişe neden olurken, Merkez Bankası'nın PPK toplantısından sonra yaptığı açıklamalar ise piyasaları fazla etkilemedi. Hazine'nin düzenlemiş olduğu değişim ihalesinde piyasa beklentileri doğrultusunda fiyat oluşurken satışın beklentilerin altında kaldığı görüldü.
DÖVİZ
Döviz piyasası hareketli bir haftayı geride bıraktı. Geçtiğimiz hafta başında bazı ülkelerin borç sorunlarıyla ilgili endişelerden zarar gören euro ve sterlin gibi riskli varlıklardan uzaklaşmasıyla dolar değerlenirken Moody's'in ABD'nin AAA olan kredi notu üzerinde aşağı yönlü baskı olabileceği yönündeki haberlerinden dolayı dolardaki yükseliş sınırlı kaldı.
Yunanistan'ın 25 Mart'taki Avrupa Birliği zirvesinden yardım çıkması konusunda umutlu olmadığına ilişkin haberin ardından dolar karşısında zayıf görüntü sergileyen euro, FED toplantısının ABD para politikasında bazı sıkılaştırma sinyalleri vermesi ve Yunanistan'ında borçlanma maliyetlerinin çok yüksek olması halinde açıklarını aşağı çekme hedefini tutturamayacağını açıklamasıyla da olumsuz etkilendi. 1.36'nın altına gerileyen euor/dolar paritesi haftayı 1.3550 seviyesinde tamamlamış oldu. Euro, Yunanistan ile ilgili endişeler nedeni ile dolar karşısında zayıf görüntü sergilemekte.
Bu hafta piyasalarda yön arayışı sürecektir. Siyaset cephesindeki gelişmeler yurtiçi piyasalar açısından önem kazanırken, içerdeki bu endişe ve kaygılar nedeni ile piyasalarımızın yurtdışı piyasalardan ayrışması söz konusu olabilir. Yurtdışında ise, AB yetkililerinin 25 Mart'ta Yunanistan konusunda net bir karar almaları beklenmekte. Bu alınacak net karar küresel piyasaların seyrinde etkili olacaktır. Gösterge faizin seyrinde ise yurtiçindeki gelişme ve açıklamalar belirleyici olacaktır. ABD verileri de piyasalarca izlenecektir.