• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Yeniden büyüme CAHİT SÖNMEZ

Yeniden büyüme

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 02.04.2010, 00:00
Krizde en çok küçülen ülkeler içinde yerini alan Türkiye ekonomisi, 3 çeyrek sonrasında, geçen yılın son çeyreğinde büyüme gerçekleştirdi. Büyüme oranı ise yüzde 4.5-5 seviyesindeki beklentileri aşarak yüzde 6 oldu. Böylece, son çeyreğin olumlu katkısı ile küçülme rakamı biraz aşağı inerek 2009 yılı genelinde yüzde 4.7 düzeyine geldi.
Pozitif büyüme rakamlarını yazmak oldukça keyifli. Çünkü, ekonominin çarklarının yeniden dönmeye başladığını, üretimin ve istihdamın devreye girdiğini gösteriyor. Gerçekten TÜİK tarafından açıklanan son çeyreğe ait büyüme rakamı bizi keyiflendiriyor mu? Daha doğrusu umutlandırıyor mu?
Yanıtlar için büyüme rakamlarının satır aralarına bakalım... Yüzde 6 gibi yüksek büyüme oranının kaynağını irdeleyelim...
Öncelikle büyüme rakamının metodolojisine değinmemizde fayda var.
Büyüme gayrisafi milli hasıladaki (GSYH) dönemsel değişimle hesaplanıyor. Yani, yurtiçinde yerli ve yabancıların ürettikleri ya da tükettikleri mal ve hizmetlerin parasal karşılığının, bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla ne kadar değiştiğini gösteriyor büyüme oranı. Kısaca 2009'un son çeyrek GSYH'sı ile 2008'in son çeyreği kıyaslandı ve sonuç yüzde 6 yükseliş çıktı. Tüm ekonomiler böyle hesaplıyor büyüme rakamlarını. Ancak ABD gibi bazı ülkelerde birbirini izleyen iki çeyrek karşılaştırılıyor. Aslında, son yıllarda büyüme hesaplamasında GSYH'nın kullanılmasının ne kadar sağlıklı olduğu da tartışılıyor. GSYH'nin İngilizce karşılığı Gross Domastic Product (GDP). Bazı iktisatçılar kısaltmadaki P harfini "Pollution" olarak kullanıyor. Gayrisafi yurtiçi kirlilik anlamında... Tabi yeni gösterge türetilene kadar GSYH ile devam edilecek.

KAMU TÜKETMİŞ
Büyüme rakamlarının satır aralarına bakalım...
* TÜİK 2008 büyüme rakamlarını çeyrekler itibariyle revize etti. Dolayısıyla, baz etkisi kuvvetlenerek 2009 yılı küçülme rakamı biraz makul noktaya geldi.
* Yüzde 6 dolayındaki büyüme rakamı mevsimsel ve takvimsel etkiden arındırıldığında sırasıyla yüzde 4 ve yüzde 2.6'lara geliyor. Daha açık bir ifadeyle, bir önceki dönemin çalışma gün sayısındaki farklılıklar göz önünde bulundurulduğunda büyüme rakamı düşüyor.
* 2009'un son çeyreğinde "Kamu tüketimleri" belirgin bir şekilde artmış. Kamu kesimi 64 milyar TL mal ve hizmet alımı, 140 milyar TL nihai mal tüketimi yapmış. Sonuçta, iç talepteki canlanma, özel tüketimden öte kamu kesimi tüketimi ile karşılanmış.

YATIRIM HARCAMASI YOK !
* Büyümede tarım sektörünün etkisi diğer çeyreklere göre belirgin bir şekilde yükselmiş. Diğer taraftan, ekonominin dinamosu görevini gören imalat sanayi, inşaat sektörü ve perakende sektörü belirgin bir şekilde küçülmüş. En fazla kayıp yüzde 16.3 ile inşaat sektöründe olmuş. Bu sektörü 10.4 ile toptan ve perakende sektörü, yüzde 7.2 ile imalat sektörü izliyor.
* Bu arada mali sektör yüzde 8.5 büyümüş. Fazla yorum yapmayalım... Krizi fırsata çevirmek bu olsa gerek.
* İç talepteki canlanmanın bir kısmı üretimden, bir kısmı ise stoklardan karşılanmış.
* En dramatik diyebileceğimiz tespit ise yatırım harcamalarının çok cılız kalması. Son verilerle, özel sektör tüketimlerinin ve firmaların yatırım harcamalarının küçülme üzerindeki etkileri daha belirgin görülüyor.
Büyüme olgusunu makro ekonomik gelişmelerle ilintilendirdiğimizde, şu önemli tespitlere ulaşıyoruz;
* Dış bağlantılı büyüme modeline kaldığımız yerden devam etmeye başladık. Küresel üretim bandı içinde bize yine ucuz ithal girdilerle montaj kısmı uygun görülüyor.
* Kronik hale gelen büyümenin istihdam yaratamaması sorunu halen önümüzde duruyor.
Bu yılın ilk çeyreğinde daha yüksek bir büyüme rakamı gelecek. Çünkü karşılaştırılacağı 2009 ilk çeyrek verisi yüzde -14.5. Yani, baz etkisi çok güçlü olacak.
Sonuç olarak, yeniden büyümenin başlaması ve ekonominin momentum kazanması umut verici.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA