• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Merkez Bankası’nın mesajını nasıl okumalıyız? CAHİT SÖNMEZ

Merkez Bankası'nın mesajını nasıl okumalıyız?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 17.12.2010, 00:00
Sizler bu yazımı okuduğunuzda Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faiz kararını vermiş olacak. Çok büyük olasılıkla "politika faiz oranlarını" 25 ya da 50 baz puan aşağı çekecek kurul. Gayet sakin bir şekilde baz senaryoyu takip eden Merkez Bankası ne oldu da birinci senaryoya doğru kaydı? Son günlerde hangi mesajları vermeye çalışıyor? İşte bu aşamada üzerinde durmamız gereken kritik sorular bunlar...
Kritik soruların yanıtlarını vermeye çalışalım. Öncelikle Merkez Bankası'nın neden bu noktaya geldiği ile başlayalım. Merkez Bankası iki konuda rahatsızlık duyuyor. Birincisi, kredi hacminin hızla genişlemesi, ikincisi, yoğun sıcak para girişlerinin finansal piyasalardaki spekülatif hareketleri, yani volatiliteyi artırması. Her iki konuyu bir araya getirdiğimizde Merkez Bankası'nı kaygılandıran şu tablo ile karşılaşıyoruz.

GELİŞMİŞ ÜLKELER
Gelişmiş ülkelerin uyguladıkları parasal genişleme politikaları uluslararası sermaye akımlarını daha akıcı hale getiriyor ve getirilerin görece yüksek olduğu gelişmekte olan ülke mali piyasalarına yöneltiyor. Pimi çekilmiş bomba gibi yığınla sıcak parayı kucağında bulan mali piyasalar spekülatif ataklara maruz kaldıkları için dalgaların ortasında kalmış kayık gibi başlıyor bir sağa bir sola savrulmaya. Sonra değer kazanan ulusal paralar karşısında iş, Merkez bankalarına kalıyor.

FAİZ GEÇİŞKENLİĞİ
Son gelişmeler karşısında Merkez Bankası dört senaryosundan baz senaryoyu terk ediyor ve senaryo 1'in gerçekleşme olasılığının yükseldiğini vurguluyor. Hatırlayacak olursak, gelişmiş ülkelerin genişletici para politikaları sonrası artan yabancı sermaye girişleri enflasyon üzerinde aşağı yönlü riskleri tırmandırıyor. Dolayısıyla, ortaya çıkan iktisadi yapı karşısında politika faiz oranlarının aşağı çekilmesi gerekiyor.
Merkez Bankası, sıcak parayı faizleri aşağı çekerek, deyim yerinde ise dizginlemeye çalışacak. Diğer bir deyişle, piyasalar üzerindeki olumsuz hareketlerini sınırlamayı deneyecek. Tabi burada faiz geçişkenliği çok önemli. Yani mevduat, kredi ve tahvil faiz oranlarının Merkez Bankası politika faiz oranlarını hangi oranda ve hızda takip edecekleri de amaca ulaşmayı belirleyecek.
Bu arada, Merkez Bankası faizleri düşürmeyi denerken, faiz dışı araçlar olarak tanımladığımız zorunlu karşılıklar gibi diğer araçlara da başvurabilir. Kredi hacmindeki genişlemeyi de sınırlamaya çalıştığı için zorunlu karşılıkların hem TL hem de döviz için kademeli olarak yukarı çekme olasılığı ortaya çıkıyor.

FİNANSAL İSTİKRAR

Merkez Bankası'nın son gelişmeler karşısında vermek istediği mesajı şöyle okuyabiliriz: Merkez Bankası önümüzdeki dönemde finansal istikrarın, fiyat istikrarından daha önemli olduğunu üstü kapalı bir şekilde hatırlatmak istiyor. Yani, küreselleşme sonrasında genel kabul gören ve klasik merkez bankacılığının odak noktasına oturan fiyat istikrarı ana amacının biraz güncelliğini yitirebileceği olasılığının yükseldiğinin altını çiziyor.
Bundan sonra bıçak sırtı dengeler üzerinden gideceğiz. Gelişmiş ülkelerin yaşadığı sorunların kısmen derinleşmesi, gelişmekte olan ülkelerin de sıkıntılar yaşamasını zorunlu kılıyor bir yerde. Bu yüzden, ekonomik konjonktürün değişeceği bir döneme doğru gidiyoruz. Dolayısıyla, finansal piyasaların istikrarı ve mali kurumların sağlamlılığı hayati önem taşıyor.
Birkaç hatırlatma da piyasa aktörleri için yapalım. Faiz oranlarının aşağı yönlü hareketi, mevcut tahvil pozisyonundakileri sevindirecek. Aynı zamanda, hisse senetlerinin cazibesini artıracak. Kaygan zemine dikkat! Temkinli durmakta fayda var.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA