• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Güven azalmaya devam ediyor CAHİT SÖNMEZ

Güven azalmaya devam ediyor

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27.11.2012, 00:00
Reel ekonominin aktörleri Temmuz ayından bu yana Türkiye ekonomisine karşı duydukları güveni aralıksız aşağı çekiyor. Hemen hemen tüm sektör temsilcileri aynı görüşte, gerek mevcut durum gerekse gelecek dönemle ilgili karamsarlar. Enflasyon, faiz oranları ve büyüme gibi temel makro ekonomik parametrelerde düzelmenin olduğu, üstelik yabancı yatırımcıların ve mali kurumların methiyeler düzdüğü bir süreçte üretim yapan bizzat Türkiye ekonomisinin çarklarını döndüren aktörlerin güvenlerini kaybetmelerinde bir çelişki yok mu? Aslında soru şöyle olmalı, sektör temsilcileri mi durumu abartıyor yoksa methiyeler düzenler mi?
Sorunun yanıtını rakamlara bırakalım...
Türkiye İstatistik Kurumu'nun yaptığı "Sektörel Güven Endeksleri" çalışmasının Kasım ayı sayısında 3 ana alt sektörde güven endeks değerleri belirgin bir şekilde aşağı inmiş. Endeksin 100 değerinin altında kalması güven duyulmadığını, yani reel kesim aktörlerinin kötümser olduğunu, 100'ün üzerine çıkması ise sektörün mevcut ve gelecek döneme ilişkin iyimserliğini ifade ediyor. Endeks değerini belirlemek için TÜİK çok sayıda sektör temsilcisine ulaşıyor ve geride bıraktıkları 3 ayla, aldıkları talep seviyesi ve gelecek 3 ayla ilgili beklentilerini soruyor.

GELECEKTEKİ BEKLENTİLER
Bu bağlamda sektörleri Kasım verilerine göre değerlendirelim...
* Hizmet sektörü en fazla kan kaybeden sektör olmuş güven açısından. Eylül ayında 105.2 seviyesinde olan hizmet sektörü güven endeksi kesintisiz gerileyerek Kasım ayında 95.6 seviyesine kadar inmiş. Değer 100'ün altında olduğundan sektör temsilcilerinin iyimserlikten kötümserlik kısmına geçtiklerini söyleyebiliriz. Üstelik sektör yelpazesi bayağı geniş. Kara, hava taşımacılığından, hukuk muhasebe faaliyetlerine, konaklamadan yiyecek içecek hizmetlerine kadar tüm hizmet alanına yayılan bir hacme sahip. Peki neden karamsarlaşmışlar? En belirleyici faktör, son 3 ayda hizmetlere olan talebin düşmesi ve buna bağlı olarak son 3 ayda iş durumlarının kötüleşmesini gösteriyorlar. Gelecek 3 aylık dönemde işleriniz açılır mı? Talep seviyesi yukarı çıkar mı? sorusunun yanıtı da karamsar sektör temsilcilerinin.
* Perakende ticaret sektörü güven endeksi de hizmet sektör endeksi gibi yazdan bu yana düşüşünü sürdürmüş. Rakamlardan, son 3 aylık dönemde iş hacminin, satışların, gelecek 3 aylık dönemdeki iş hacmi beklentisinin kötüleştiğini görüyoruz. Mevcut mal stok seviyesi de yükselmiş haliyle. İlginç olan, perakendecilerin ileriye yönelik en karamsar sektör temsilcileri olmaları. Zira, ilerideki 3 aylık dönemde iş hacmi ve satış beklentilerini gösteren endeks 82.5 seviyesine kadar gerilemiş. Bir önceki aya göre düşüş oranı ise yüzde 12.5.
* Son yıllarda lokomotif görevi gören inşaat sektörü güven endeksi de pek iç açıcı görünmüyor. Alınan kayıtlı siparişlerin mevcut durumu ile ilgili endeks 67, gelecek 3 ayda sektörde istihdam edilecek çalışan sayısı beklentisini ifade eden endeks 85.3 seviyelerinde kalmış.

DÜZELMELER KALICI MI?
Genel resmi değerlendirirsek, büyüme üzerinde önemli paya sahip hizmet, perakende ve inşaat sektörlerinin performans açısından iyi bir çeyrek geçirmediğini ve aynı zamanda gelecek 3 ayın da pek parlak geçmeyeceğini beklemeleri 2012 yılı büyüme hızının öngörüldüğü gibi yüzde 3'lerin fazla üzerine çıkamayacağını gösteriyor. Zaten, 4. madde kapsamında gözden geçirme çalışmasını tamamlayan IMF, Türkiye ekonomisinin yüzde 3 seviyesinde büyüyeceği tahmini yaptı. Merkez Bankası iç ve dış talep dengelemesini sağlamak amacıyla iç talebi baskılamasının da etkisi var kuşkusuz ortaya çıkan sonuçta. Eğer yüzde 3 ya da biraz altında bir büyüme rakamı gelirse yıl sonunda, uçağın çokta yumuşak inmeyeceğine tanık olacağız.
Sonuçta, enflasyon geriliyor, büyüme hızı düştüğünden cari açık da aşağı geliyor. Ancak, gelecek yıl büyümenin yüzde 4'lere gelmesi şuan düzelmiş görünen parametrelerin yeniden bozulmasına neden olmayacak mı? Zaten derecelendirme kuruluşlarının not artırımında acele etmemesi "bekleyip, düzelmelerin ne kadar kalıcı olduğunu" görmek değil mi?


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA