Tam da piyasa aktörlerinin "Acaba ayı piyasasına mı geçiyoruz" sorusunu kendilerine ya da birbirlerine sordukları sırada bazı olumlu gelişmeler hisse senedi piyasalarının sadece "Ayı tuzağında bulunduğunu" boğa piyasası potansiyelinin halen olduğunu gösterdi. Piyasaların izleme listesinin başlarında bulunan "Yunanistan'ın kurtarılması" konusunda bu hafta içinde atılan somut adımlar sayesinde iyileşme sağlanması piyasaları kısmen rahatlattı. Yapay solunum cihazına bağlı yaşamını sürdüren Yunanistan, şimdilik bir viraj daha almak üzere. Darısı İspanya'nın başına... Euro Bölgesi'nin yanı sıra ABD ekonomisi de izlenmeye devam ediliyor piyasa aktörlerince.
Öncelikle Avrupa'daki gelişmelere bakalım...
Daha önce değindiğim "Avrupa Birliği Bütçesi" konusunda henüz olumsuz diyebileceğimiz bir gelişme olmadı. 129 milyar euro büyüklüğündeki bütçe, İngiltere dışında diğer 26 ülkeden kabul görüyor. Dolayısıyla, piyasaları endişelendirecek bir pürüzle karşılaşmayacağız büyük olasılıkla.
YUNANİSTAN RAHATLADI
Yunanistan için Brüksel'de bir araya gelen Avrupa maliye bakanları, IMF ile de mutabakata vararak, kredi diliminin serbest bırakılması için uzlaşı sağladı. Bu karar sonrası Yunanistan yaklaşık 40 milyar euronun üzerinde kredi alabilecek. Her ne kadar yeni bir kurtarma paketini kotaramamış olsa da Samaras öyle heyecanlandı ki bu haber karşısında, "Yunanlılar için yeni bir gün başlıyor" açıklaması yaptı. Borç yükünün neredeyse yüzde 200 sınırına gelmiş bir ülkenin uçurumun ucundan alınması "domino etkisi" açısından diğer ülkelerin de rahat bir nefes almasını sağlayacak kuşkusuz.
Piyasaları çok ilgilendirmeyecek ama Güney Kıbrıs'a değinmeden geçmeyelim. G. Kıbrıs da, ağabeyi gibi bütçe açıklarını çevirebilmek için kaynağa ihtiyaç duyuyor. AB, Avrupa Komisyonu ve IMF'nin oluşturduğu troykanın kapısına onlar da gittiler. Henüz bir karar çıkmış değil troykadan. Güney Kıbrıs'la beraber kaynağa ihtiyaç duyan ülke sayısı 5 oldu.
Avrupa coğrafyasındaki gelişmeler piyasaların radarında kalacak ve yakından izlenecek. Gelelim ABD'ye...
ABD SORUNSUZ
Uçak ve ağır makine satışları ile ABD ihracatını ithalatından daha fazla yükselttiği için dış ticaret açığını aylık bazda 41.5 milyar dolara kadar düşürdü geçen ay. Bir iyi haber de, işsizlik başvurundaki azalma. ABD istihdam piyasasında kısmen de olsa iyileşme trendi izleniyor artık. PMI (Purchasing Manager Index) satın alma endeks değeri de olumlu gelişmeler listesine eklenebilir. Piyasaların önümüzdeki günlerde takip edeceği gelişme, daha önce ele aldığımız "mali uçurum" ve "2013 bütçesinin" yanı sıra, 3'üncü parasal genişlemenin süresinin her hangi bir revizyona uğrayıp uğramayacağı. FED, 3'üncü parasal genişlemede süre sınırı getirmemişti. Dallas FED Başkanı'nın sürenin kısaltılması gerekir çıkışı yapması hiç de hesapta olmayan revizyon konusunu gündeme getirdi.
PANİĞE GEREK YOK
İMKB önümüzdeki 6 aylık süre içinde not artırımı beklentisi ile yükselme potansiyelini koruyor. Geçen hafta MSCI gelişmekte olan ülke endeksine göre yüzde 1.8 pozitif ayrışmıştı. Gelişmekte olan piyasalarda gayrimenkul yatırım ortaklıkları, perakende ve teknoloji sektörleri hisse senedi endekslerini taşırken, İMKB'de bankacılık sektörü dinamo görevine devam ediyor. BDDK'nın dün duyurduğu "Finansal Piyasalar Raporu"na göre bankaların mali yapısında, risk ağırlıklı varlıklarında, riske esas tutardaki gelişmelerde, karlılık ve pazar değer rasyolarının durumunda ve en önemlisi sermaye yeterlilik rasyolarında her hangi bir sorunun görülmemesi, sektörün İMKB'yi daha da taşıyacağını teyit ediyor.
Sözün özü, gerek dışsal gelişmeler gerekse içerideki veriler kurların ve faizlerin yatay seyredeceğini, hisse senedi piyasasının ise risk faktörlerinin belirmesi ile 70 binlerin biraz altına inebileceğini, bunun dışında 73 binlerin üzerini zorlayacağını gösteriyor. Kısacası paniğe gerek yok şimdilik.