• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Cari açıkta düzelme CAHİT SÖNMEZ

Cari açıkta düzelme

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14.11.2014, 00:00
Türkiye ekonomisinin yumuşak karnı diyebileceğimiz cari açık hem aylık hem de yıllık bazda aşağı yönlü hareketini Eylül ayında da sürdürdü. 2.2 milyar dolar seviyesinde gelen açık ile 9 aylık toplam cari açık 30 milyar 860 milyon dolara, yıllıklandırılmış açık ise 45 milyar doların biraz üzerinde gerçekleşti. Özellikle yükselen enflasyon yüzünden faiz indiriminde marjı tamamen yok olmuş Merkez Bankasına biraz nefes aldıracak. Cari işlemlerdeki düzelmenin altında yatan birkaç belirleyici unsur var...
Birinci neden dış ticaret açığındaki gerileme... Bu gerileme ihracatın artması, ithalatın azalması sonucu ortaya çıkmıyor... Her ikisinin de artmasına karşın ihracattaki yükseliş ithalattan daha fazla olduğu için dış ticaret açığı iniyor. Hafta başında TÜİK'in açıkladığı veriler aynı sonuçları teyit ediyor zaten. İhracat miktar endeksi ve ihracat miktar endeksi sırasıyla yüzde 6.5 ve yüzde 2.8 yukarı gitmişler. Ama değer açısından baktığımızda ihracat değer endeksinin arttığını, ithalat değer endeksinin ise azaldığını görüyoruz.

Avrupa'dan talep artışı!
İhracattaki ivmelenmenin ardında yatan neden Başkan Başçı'nın da vurguladığı gibi Avrupa Birliği ülkelerinin ithalat yani bizim ihracat talebimizi artırması... Bir satır arası detayı şöyle dile getiriyor Başçı "Tabi jeopolitik gelişmeler Türkiye'nin ticaret ortaklarının sıralamasını değiştiriyor."
Azalışta rol oynayan ikinci neden ise net hizmette yüzde 2.2 artış olması... Özellikle turizm hizmet ticareti içinde aslan payına sahip. Turizm gelirleri arttığında hizmet kaleminden cari açığa pozitif katkı geliyor.
Cari açıktaki düzelme ne yazık ki finansmanında görünmüyor. Finansmanın büyük kısmı sıcak para olarak adlandırdığımız portföy yabancı sermayesi ile sağlanıyor. Ekonomik konjonktürdeki bozulma yada bir türbülansta hızlı bir şekilde kaçabilecek sermaye ile açığı kapamaya çalışıyoruz. Yani kalitesiz finansman devam ediyor.
Bu gidişle yılın kalan aylarında açıklanacak cari açık düzeyi ile çok büyük olasılıkla hedefi tutturabilecek Merkez Bankası... Zaten OVP'da yüzde 5.7'lik hedef benimsenmişti.

Sürdürülebilir mi?
Bu arada cari açığın gelecek yılda da düşüşünü sürdürmesine yönelik soru işaretlerini atlamamamız gerekiyor. Çünkü Avrupa ülkeleri az bir toparlanmanın ardından yeniden durgunluk sürecine girdiler. Dolayısıyla, taleplerini kademeli olarak azaltabilirler. Bu yetmiyormuş gibi Amerika ile sürdürdükleri "Atlantik Serbest Dış Ticaret Anlaşmasına" hız verdiler. 650 milyar dolar hacme ulaşması beklenen anlaşma gerçekleşir ve uygulanırsa Türkiye açısından haksız rekabete yol açacak, dış ticarete negatif etki yapacak. Bu noktada Gümrük Birliğinden çıkarız kozu yerine yoğun diplomasi ile Amerika'nın ikna edilmesi gerekiyor. Bir seçenekte Gümrük Birliği sözleşmesinde revizyon yaparak Türkiye'nin de AB'nin yapacağı her sözleşmeye otomatik olarak dahil olmasının sağlanması...
Şu gerçeği kabul edelim; Avrupa'nın düşüreceği talebi komşularla kapatamayız. Zira komşular cadı kazanı gibi kaynıyorlar, kendi dertlerine düşmüşler... Geriye kalıyor, AB'nin serbest ticaret anlaşmaları yaptığı ülkelerle Türkiye'nin de benzer anlaşmayı yapması... Aynı zamanda yeni pazarların hızlı bir şekilde devreye sokulması. Aksi takdirde bu yıl ki düzelme yerini yeni yılda bir kez daha yükselişe bırakır...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA