Encümen kararının altında 7 kişinin imzası var. Bu 7 kişi ya okuduklarını anlamıyorlar, ya da önüne gelen evrakı gözü kapalı imzalıyorlar. Çünkü bu cezanın verilmesine neden olan tutanakta işyerinin kapalı olduğu yazıyor.
Kimin ne zaman içtiği belli olmayan kül tablasında izmarit bulunduğu yazıyor. İmza atanlar bu tutanağı okumuyorlar. Aldıkları Encümen Kararı'nda, bu tür iş yerlerinin "yazılı olarak uyarılacağı" açıkça ifade ediliyor. "Uyarıya rağmen verilen sürede yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere idari para cezası uygulanacağı " açıkça belirtiliyor ama o imza atanlar "Arkadaşlar uyarıda bulunduk mu?" diye sormadan para cezası uygulamasını yapıyorlar.
* * *
Olayın takipçisi Mehmet Erdül, İzmir'in ESHOT eski Genel Müdürlerinden...
Erdül şimdilerde de CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü'nün danışmanı.
Ve, bu eski bürokrattan bir çağrı:
" Manisa Esnafını sakin olmaya davet ediyorum. Maşa varken elinizi ateşe atmayın, olay çıkartmayın. Bu memlekette hvardır. Adalet kurumuna güveniniz sarsılmasın.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'na göre, kanunlarda belirlenen tüm idari para cezalarına karşı tebliğden itibaren 15 gün içerisinde, idari para cezasını veren makamın bulunduğu yer Sulh Ceza Mahkemesi' ne itiraz edilmelidir.
Sevgili esnaf kardeşlerim, yasal haklarınızı kullanınız."
* * *
Mehmet Erdül'ün bir çağrısı da Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün'e...
Onu da okuyalım:
"Sayın Belediye Başkanım,
Yasanın emrettiği "Uyarı"yı yapmadan," Kül tablasındaki izmaritlere" ceza yazan Encümen üyeleriniz böyle giderse, bir gün, sokağa çıkıp selam verecek insan bulamazlar.
Evet, sigara yasağı bir yasal uygulamadır. Yasalara bu ülkede yaşayan herkes uymak zorundadır. Ama yasaları uygulayanlar da yasalara uymak zorundadırlar.
4207 sayılı Kanun'un "Tütün Ürünü Tüketilebilecek Yerler" başlıklı (B) Fıkrasını okumayan, ya da okuduğu halde anlamayan, anlamışlarsa yasa dışı uygulama gerçekleştiren bürokratlarla işiniz oldukça zor.
Allah yardımcınız olsun Efendim."
hayattan
Doktor bana İzmir yaz!
Bu şiiri Cengiz Kanat 1 Eylül 2009 günü bir aksaş vakti yazmış.
İzmir sevdalısı Cengiz Kanat'ın bu şiirini bir yakını sağa sola postaladı.
Tabii bize de...
İşte "Doktor Bana İzmir Yaz" başlığı altındaki o ilginç dörtlükler...
* * *
Doktor ben iyi değilim
Bana iki tertip İzmir yaz
Yüreğim darda bozgundayım
Tütünüm acı tütmekteyim
Çatalkaya'nın dumanı gibi
Bak benzim külbeyaz
Doktor binsem bu gece bir trene
İnerim İzmir'e gün ışırken
Seçerim denize en yakın masayı
Martılara gemilere "günaydın" derim
İskele kahvesinin tavşankanı çayı
Ve Yahudi böreğiyle kahvaltı ederim
Sonra kalkar yürürüm keyfimce
Dönerim gümrük önünden
Hisarönü, Havra Sokağı, Tilkilik
Gezerim dolaşırım aylak avare
Mavi ülkesinde ilk gençliğimin
Agora, Ayavukla, Basmane
Derken sökün eder anılarım
Doktor gör bak nasıl özlemişlerdir beni
Ve nerden duymuşlarsa geldiğimi
Sarışıp koklaşır hasret gideririz
Ah başımın üstünde dönen akça martılar
Geldiğimi anılarıma siz mi müjdelediniz
Gülme doktor, anıların da canı var
Ve anılar hayatın ziynetleridir
Eski gümüş kemerler elmas küpeler gibi
Aşklarım anılarım ve izmir
Ya has bir ipek gömlektir benim için
Ya da bir taş plak şimdi
Doktor bana iki tertip İzmir yaz
küpe
Aşkın siyahla beyaz gibi, biirbirine zıt bir sürü şekli vardır.
Strindberg
günün fıkrası
tatile hazırlık
İki arkadaş rakı sofrasında gevezelik ediyordu. Bir tanesi "Biz üç yılda bir tatile çıkarız" dedi.
Öbürü pek şaşırmıştı.
"Diğer iki yıl ne yaparsınız?" diye sordu.
"Çok basit, iki yıl önceki yılın tatilini anarız, ikinci yıl ise ondan sonraki için projeler üretiriz."