İzmir'de politika yapmak zordur. Hele her türlü ayak oyunlarının yapıldığı CHP'de daha da zor.
Delege seçimlerinin başlayacağı ve kongre takviminin açıklanacağı şu günlerde CHP'de neler olup bittiğini merak ettik.
Ve "CHP'deki Karanlıklar Prensi'nin kapısını çaldık.
İşte "Karanlıklar Prensi"nden bir değerlendirme:
"Rıfat Nalbantoğlu il başkanlığına getirildikten sonra parti içinde kamu oyuna pek yansımayan olumlu gelişmeler yaşanıyor Nalbantoğlu, Aydın Erten'i anma töreninde (Biz ona hakkımızı helal ettik ama, bakalım o bize etti mi?" sözünün gereğini yerine getirecek harti içi çalışmaları sessizce sürdürüyor. Bu konuda en büyük yardımcısı ise,Hüseyin Mutlu Akpınar..."
***
Hemen belirtelim, Hüseyin Akpınar İl Gençlik Kolları Başkanlığı döneminde edindiği deneyimle üniversite gençliğine yönelik çalışmalarında çok başarılı. CHP İzmir tabanında bu çalışmaların yansıması kısa bir zaman sonra görülecektir.
CHP'nin nabzını bütün inceliklerine kadar tutan Ahmet Kadıbeşegil'in izlenimleri de şöyle:
"Hüseyin Akpınar 9 Eylül törenlerinde yaptığı konuşma ile Ak Parti'nin politika yanlışlarını ortaya koyup, bunun alternatifi olarak sosyal demokrat çözümlere yer vermesi dikkat çikiciydi. ABD Büyükelçiliği Ataşesi Rodney Hunter başkanlığındaki heyetin demokratik açılımla ilgili görüşlerine karşı (ABD Irak'a müdahale etmeden önce, oradaki herkes Iraklı olduğunu söylüyordu. Şimdi herkes mezhep ve etnik kökeni ön planda tutuyor. Bu yaklaşım ile 1980 sonrası tarikatların güçlendiği süreçte İslami Faşizm uygulanmak istenmektedir. Biz günü kurtarmanın telaşında değil, 1500 yıllık devlet geleneğimizi yaygınlaştırmanın peşindeyiz) yanıtı ile iyi bir ders vermiştir."
Kadıbeşegil'e göre;Nalbantoğlu-Akpınar ikilisi İzmir'in tüm ilçelerinde önseçim olması görüşündeler. Önseçim yapılmayan yerlerde kişilere dayalı politikanın iç çekişmeler yarattığı, partiyi halktan kopardığı görüşündeler.Bu ikiliyi iyi izleyin. Özellikle siyasette yükselen bir yıldız görüntüsü veren Hüseyin Akpınar'ı...
kentten
Ulupınar'ın son kararı!
Demokrat Parti kulislerine devam...
Şimdi de, eski İl Başkanı ve Genel Başkan yardımcılarından Yıldırım Ulupınar'dan, Cindoruk'a sitem:
" Yerel seçimlerde partisine oy vermeyen bir Genel Başkan'dan hayır mı gelir? Siyasi hayatımın bir bölümünde Turan Arınç'a karşı oldum. Ama, bu kırşı oluş içinde nezaketsizlik, parti bölücülüğü yer almadı."
Ve ardından son karar:
"Şimdi Turan Arınç'ın yanındayım. Onun başarısı için çalışacağım."
***
Tarcan Ülük eski bir DYP'li. Ama o şimdi MHP çatısı altında siyaset yapıyor.
Ülük genç bir avukat.
"Eski partimdeki gelişmeleri siyaseten izliyorum" diyor ve ekliyor:
"Geçmişte hem Turan Arınç, hem de Yıldırım Ulupınar'a karşı siyaset yaptım. Demokratik bir süreç yaşadık. Her ikisi de eleştirilerimize karşı son derece demokrat davrandılar. Hatta her toplantıda bizi kürsüye çağırdılar ve konuşturdular. DP köklü bir parti ve manevi bağları sadece babasının ünü ve parasına dayalı isimler ile hedefe ulaşması olanaksız."
seferihisar'dan
Doğanbey'in suyu temiz çıktı
3 Eylül 2009 günü POTA'da "Seferihisar'da kokulu su" başlığı altında Doğanbey'e bağlı Payamlı Mahallesi'ndeki Yıldıztur Sitesi sakinlerinin çeşmelerinden akan pis su nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını yazmıştık.
Bu yayın üzerine İZSU Genel Müdürlüğü, Yıldıztur Sitesi içerisindeki 3 noktadan alınan su numunelerini analiz ettirdi ve ardından şu açıklamayı yaptı:
"13 parametrede yapılan analiz sonuçlarında numune suyun TS 266 İnsani Tüketim Amaçlı Sular Standartları'nda uygun olduğu bulunmuştur."
küpe
Hırsızlar bile artık birbirine itimat edemeyeceklerse, lanet olsun böyle dünyaya...
Shakespeare
fıkra
Sonuncusu
Biletçi kompartımandakilere seslendi: "Biletiniz..." Pencerenin önünde oturan göbekli adam bir kart uzatarak: "Mebus" diye gürledi. Mebusun karşısında oturan adam da "Senatör" dedi. Kompartıman dibinde varlığı ile yokluğu belli olmayan biri ise yaka cebinden biletini çıkarıp verirken sırıttı: "Seçmen..." dedi.