Önceki gün "İzmir'de Milli Kütüphane SOS veriyor" demiş ve bu kütüphanenin derleme nüsha kapsamından çıkarıldığını duyurup, başta İzmir milletvekilleri olmak üzere, tüm aydınları göreve çağırmıştık.
İşte bu aşamada CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı ses verdi:
"Ben bu konuda bir soru önergesi hazırlayarak 4 Haziran 2010 tarihinde TBMM Başkanlığı'na sunmuştum."
Teşekkürler Baratalı...
***
Ve CHP İzmir milletvekilinin, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a yönelttiği soru önergesinden satır başları:
* 2527 sayılı Basma Yazı ve Resimleri Derleme Kanunu'nun 8. maddesine göre Türkiye'de basılan her türlü eserin bir nüshası da İzmir Milli Kütüphanesi'ne gönderilmek zorundadır. Bu düzenlemede Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün büyük etkisinin olduğu bilinmektedir.
* Ancak, bakanlığınızca hazırlanan ve 382 sıra sayısı ile TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeyi bekleyen, "Çoğaltılmış Fikir ve Sanat Eserlerini Derleme Kanun Tasarısı'nın" 8. maddesine göre İzmir Milli Kütüphanesi, derleme nüsha kapsamından çıkarılmaktadır. Bu bağlamda;
* Bütçe, bina ve personel sorunları nedeniyle İzmir Milli Kütüphanesi'ne derleme nüshaları verme yükümlülüğünün kaldırılması İzmir'in kültür ve eğitim yaşamına vurulmuş bir darbe değil midir?
* Bu kararın bilimsel bir geçerliliği olduğuna inanıyor musunuz? Siyasi bir karar olduğu yönündeki değerlendirmelere karşı bakış açınız nedir?
* Ülkemizde basılan her türlü eserin bir nüshasının İzmir Milli Kütüphanesi'ne gönderilmesinin maliyeti nedir? Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bütçesi bu maliyeti karşılayamayacak durumda mıdır?
hayattan
Tenisin başı sağolsun
Türk tenisinin unutulmaz ismi gerçek duayeni Hayri Şen (86) de aramızdan ayrıldı. Bugün saat 11.00'de uzun yıllarını adadığı, hizmetleriyle anıtlaştığı Kültürpark Tenis Kulübü'nde yapılacak törenden sonra Alsancak Camii'nde kılınacak öğle namazının ardından bu büyük insanı Urla Kabristanı'nda ebediyete uğurlayacağız.
Hayri Şen kimdi?..
Saymaya bu sütunlar yetmez.
Milli sporcuydu, milli yöneticiydi, Kültürpark Tenis Kulübü'nde başkandı, yöneticiydi, menajerdi, antrenördü, gençlere ışık tutan, yol gösterendi. Son derece prezantabl bir insandı.
İzmir'in teniste ve iş aleminde dünyaya açılan penceresiydi.
Olağanüstü bilgili, deneyimli, beceriliydi. Hepsinden de öte sporculara bir yöneticiden çok baba gibi davranırdı.
Seyahatlerde onların hamisi, sorunlarında ebeveynden öte bir hami. Sadece tenisseverlerin değil, İzmirlilerin başı sağolsun.
Hayri ağabeyi hiç unutmayacağız.
Sokak ve parklar çöplük değil
Plakası 35 PMA 93.
Vişne renkli Opel araba.
Dün sabah saat 08.40'ta Alsancak'tan Çankaya'ya giderken yol ve parkları çöplük haline soktu. Önce kirli bir kağıt mendili yola fırlattı, sonra boş ayran kartonunu parka yolladı. Sonra yetmedi, göremediğimiz birşey daha attı dışarı. Mübarek; günah değil mi o yolları, parkları her gün temizleyen insanlara. Sürücüsü kimse, biraz duyarlı davranmayı öğrenelim.
bir not
Muharrem Candaş anısına
Atatürk, "Cumhurbaşkanı" unvanıyla Türkiye'de ilk kez bir spor kulübüne ilk ve tek resmi ziyaretini yapmıştır. Bu şanslı takım; Karşıyaka Spor Kulübü'dür. 24 Haziran Perşembe Günü Karşıyaka Spor Kulübü tesislerinin deniz tarafındaki Atatürk Anıtı'nın önünde toplanan yüzlerce Karşıyakalı, Atatürk'ün KSK'ye yaptığı ziyaretin 84'üncü yıldönümünü coşkuyla kutladılar.
Onursal Başkan Tahir Türetken'in, onur üyesi Tayyar Eraslan'ın, KARSAD Başkanı Dr. Bülent Zeren'in, Karşıyakalı efsane spor adamı Arif Dökel'in ve organizasyonu en az 30 yıldır düzenleyen İzmiri Sevenler Platformu Başkanı Sancar Maruflu'nun anlatımlarıyla Atatürk'ün yanı sıra yıl içinde peş peşe yitirilen Dünya Güreş Şampiyonu Muharrem Candaş ile Avrupa'da da futbol oynamış KSK'nin efsane futbol adamı Nazmi Karagözoğlu da yad edildi.
Karşıyakalılar Çiğli'deki Karşıyaka Belediyesi'ne ait spor tesislerine Muharrem Candaş'ın adının verilmesini istediler. Ayrıca Nazmi Karagözoğlu'nun da adının bir sokağa ya da parka verilmesini istediler, bu amaçla bir imza kampanyası başlattılar. Hafta içinde ise Karşıyaka'nın efsane milli futbolcusu "Gode" lakabıyla tanınan Cengiz Kocatoros, Soğukkuyu'daki kabrinin başında büyük bir katılımla anıldı.
fıkra
Kürk
Genç kadın akşam yemeğinden sonra oturduğu kanapeden kalktı, kocasına sokuldu, bütün tatlılığını takınarak: "Şekerim, yarın birlikte çıkalım da şu kürklere bir bakalım" dedi. Genç adam güleç bir ifade ile cevap verdi: "Olur hayatım... Hayvanat bahçesine gider, orada bütün kürkleri görürürüz."