Fayton bir İzmir klasiği...
Yüzyılı aşan bir kent kültürünün bugünlere ulaşan bir mirası.
Bir ara unutulur gibi olmuş, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş'ın katkıları ile yeniden hayat bulmuş.
Akhisar'da yeniden üretilmeye başlanan faytonlar, İzmir caddelerinin vazgeçilmezi oldu.
Ama bir farkla...
Şimdiki faytonlar ve kullanılış biçimi günümüzün İzmirine hiç mi hiç yakışmıyor.
***
Titiz bir İzmirli olan Kemal Bekiroğlu'ndan bir değerlendirme:
"Bu faytonlar İzmir gibi Batı'ya en yakın ve Batı gibi yaşayan kentte tamamen Ortadoğu ve Afrika ülkelerindeki bir görüntü ile bize hizmet ediyorlar. Bizlerin çok az kullandığı ama kentimize gelen her turist için çok cazip olan bu zevk araçları, denetimden uzak bir hava içerisinde... Sahiplerinin kendi zevk ve ahlak anlayışına emanet ediliyor. Tüm turistlerin çoluk çoçuk, genç yaşlı demeden kullandıkları bu faytonlar ile çok şükür ki dünya medyasına çıkacak olumsuz bir olay yaşamadan bugünlere geldik."
***
Tablo bu...
Ve akla bir soru geliyor:
"Bu faytonlar, hangi kurallara ve kontrollere tabi?"
Sürücüleri yalın-ayak, kötü giyimli, eğitimsiz bu kişilere nasıl araç veriliyor ve bu araçlar nasıl trafiğe çıkarılıyor?"
* * *
Kemal Bekiroğlu, asıl eleştirilecek olanların, bu gerçekleri yıllardır, görüp bir düzene sokamayan yerel yöneticiler olduğunu vurguluyor.
kentten
İşte, sağlık hizmeti böyle olur...
Karşıyakalı çevre gönüllüsü gazeteci kardeşim Ahmet Aydın Akansu da klima çarpmasından yatak döşek yatanlardan.
Tedavi için Karşıyaka Devlet Hastanesi'ne bağlı Semt-1 polikliniğine gitmiş. Bakın orası için bana neler yazıp göndermiş.
"Evime yakın olması nedeniyle bu polikliniği tercih ediyorum. Bu gidişimde olumlu gelişmeler hemen gözüme çarptı. Her yer pırıl pırıl, boyanmış, kapıları yenilenmiş. İnsanın içini ferahlatan doğa fotoğraflarıyla donatılmış, en önemlisi de sıranızı beklerken müzik dinliyorsunuz. Türk insanının özlemi olan güler yüzlü personeli görünce ister istemez şaşırdım doğrusu. Daha önce gittiğimde bekleme salonu yağmur suları altında ve duvarlarının boyaları döküktü. Yarım gün içinde muayenem ve kan tahlillerim yapıldı. Fizik tedavi, diyabet merkezi ve diğer dallarda uzman polikliniklerin bulunduğu Karşıyaka Semt-1 polikliniğine hayran kaldım. Kendisini hiç görmediğim ve bu ortamı hazırlayan Karşıyaka Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Rahim Özdemir'e teşekkür ederim."
***
İnsanımız hasretle beklediği hizmeti görünce teşekkür de ediyormuş demek. Ben de Ahmet kardeşim gibi başhekim ve çalışanlarını kutluyorum.
hayattan
13 liraya günboyu serinlik
Bunaltan sıcakların yaşandığı şu günlerde Güzelbahçe'deki Oba Tesisleri'nin genç işletmecisi Özgür Güler, hanımlara özel bir serinleme paketi hazırladı.
Doğa içinde yarı olimpik 2 yüzme havuzu, dinlenme ve eğlence merkezinin bulunduğu Oba Aquapark'a giriş ücretini 5 liraya düşüren genç işletmeci, "İzmir'in her yerinden Güzelbahçe'ye belediye otobüsü gidiş dönüş 3 lira, havuz girişi 5 lira: İçinde sandviç, meşrubat ve patates kızartması olan Oba mönüsü ise 5 lira. Yani 13 liraya bayanlar sabah 09.00'dan akşam 18.00 kadar gönüllerince serinleyip eğlenebilirler" diyor.
500 kişinin faydalanabileceği tesislerde ayrıca kapalı tüp su kaydırağı, açık su kaydırağı, 2 uzay kasesi ve aile kaydırağı bulunuyor.
Bravo Özgür Güler'e, sürümden kazanmanın yolları da var tabiki. Atalarımız ne demiş, iş bilenin kılıç kuşananın.
fıkra
Gümüş takım
Akrabalarının gönderdiği hediyelere bakan yeni gelin, kocasına:
"Bak şekerim, Emine Hala bize çatal bıçak, kaşık takımı göndermiş. Ama bunlar gümüş değil..."
Kocası masa üzerinde pırıl pırıl parlayan takımı süzerek sordu:
"Nereden anladın? Sen gümüşü tanır mısın?"
"Hayır ama, Emine Hala'yı çok iyi tanırım."