• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Cezaevine tiyatroyu sokan şair ve savcı ERKİN USMAN

Cezaevine tiyatroyu sokan şair ve savcı

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27.10.2010, 00:00
Edebiyat sanatı içinde imgenin en uç noktalarda en çarpıcı biçimde kullanıldığı alan şiirdir. İmgeye sanatın "dili" dersek şiir özelinde buna şiirin "anadili" diyebiliriz.
Şiir, son kertede ancak okurunu yeniden ürettiği anda gerçekleşebilen bir sanat. Şiirin sunduğu imgeler Berin Taşan'ın şiirlerinin çoğunda doruğa tırmanır:
'Korka korka değil, usul usul değil
Elim yüreğimde çarpa çarpa geldim
Aç kapıyı bak ne diyeceğim."
'Aç kapıyı ben geldim', Berin Taşan'ın Türkiye'nin dört bir yanında şiir severlerin belleğindeki şiirlerdendir.
Şair ve yazar Okan Yüksel'ın gözü ile işte Berin Taşan:
"Berin Taşan sadece soylu bir şair değil, Türkiye'de hatta dünyada tiyatroyu cezaevine ilk sokan bir kültür insanıdır aynı zamanda. Sinop Cezaevi Savcılığı'nda sanatsal etkinlikler arasında tiyatroyu mahkumlarla buluşturmuştur."
* * *
İzmir ve Karşıyaka'da uzun yıllar Cumhuriyet Başsavcılığı yapan Berin Taşan'ın adı, 1998 yılında dönemin kültür ve sanatsever belediye başkanı A. Kemal Baysak tarafından yıllarca görev yaptığı adliye binasının bulunduğu yere görkemli bir törenle verildi.
"Ben şairsem, parasızsam, bu şiiri yazmışsam
Elimdeki avcumdaki senin
Atın gideceği bir ince yoldur
Güvercin besler, gül satar yine sana bakarım."
dizeleri, Berin Taşan'ın şiir alanında armağanıdır.
Konak Belediyesi'nin şair başkanı Dr. Hakan Tartan'ın başlattığı, 'Ustaya Saygı' etkinliklerinin bu ayki konuğu Berin Taşan.
Türkan Saylan Kültür Merkezi'ndeki bu anlamlı ve önemli etkinlik yarın saat 18.30'da gerçekleştirilecek...

hayattan
Alaçatı, Leyla Figen'i andı

Leyla Figen sekiz yıl önce, böyle bir sonbahar günü aramızdan ayrılmıştı.
O ideal bir iletişim ve organizasyon duayeniydi.
Vazgeçilmez bir gönül dostu...
Leyla Figen'i Çeşme Alaçatı'da geniş bir katılımın olduğu vefa ve sevgi dolu törenle andık.
Ve, çiçeği burnunda bir haber...
18 yıl önce geldiği Alaçatı'yı kültür ve turizm anlamında tanıtan ve sosyal yaşamı canlandıran ilk atılım projelerini cesaretle başlatan Leyla Figen'in adı, Alaçatı Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç'ın girişimleriyle burada yaşatılacak.
***
Alaçatılıların minnet ve sevgilerini Leyla Figen'in Alaçatı'ya kazandırdığı ilk tesise kalıcı bir plaket asarak yansıtan Muhittin Dalgıç, Leyla Figen'in adının Alaçatı'ya kazandırılacak "Kültür ve Kongre Merkezi'ne" de verileceğini söylüyor.
Leyla Figen'in eşi Şevki Figen, Başkan Muhittin Dalgıç'a ve anma törenine katılanlara teşekkür etti. Tören düzenlenmesinde katkıları bulunan Sancar Maruflu'dan bir değerlendirme...
"Bu törende vefa ve sevgi olgusunun en güzel örneklerini yaşadım. Leyla Figen'le ben de birlikte çalıştım. İzmir'i ve Alaçatı'yı o kadar çok seven bir insan örneğine rastlamadım. Öncü, önder ve lider bir Cumhuriyet kadınıydı. Işıklar içinde adı hep yaşasın."

bi dakka
Deli olmak kolay mı?

Akıl hastanesindeki günlük kontrol sırasında doktor, oldukça keyifsiz ve durgun görünen bir deliye sordu:
"Bugün kendini nasıl hissediyorsun?"
"Sormayın hiç iyi değilim doktor bey."
Doktor merakla tekrar sordu:
"Neden oldu ki?"
"Daha ne olsun doktorum. Bugün kendimi ne Napolyon, ne de İsa peygamber filan hissediyorum. Bugün sadece kendim gibiyim. Nasıl iyi olayım..."
Cihan Demirci'den

fıkra

Sevgililer

Temel'in üç sevgilisi var. Biri öğretmen, biri doktor, biri de santralcı.
Temel öğretmenle evlenmeye karar verdi. Tercih sebebini de şöyle açıkladı:
"Doktorlar 'Bugün git, yarın gel' der. Santralcı da, 'Şu an meşgulüm sonra tekrar deneyin' der. Ama öğretmen ne der? 'Hadi bir daha tekrarlayalım."



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA