• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kurultayın ardından ERKİN USMAN

Kurultayın ardından

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21.12.2010, 00:00
CHP'nin 15. Olağanüstü Kurultayı cumartesi günü toplandı. Bu kurultayı diğerlerinden ayıran en önemli özelliği sadece Parti Meclisi üyelerinin yenilenmesiydi.
Düne kadar eski genel başkan ve eski genel sekretere göre dizayn edilmiş Parti Meclisi tablosu davulun başkasında, tokmağın başkasında olan bir görüntü sergiliyordu.
* * *
İzmir delegasyonunun önemli isimlerinden biri de Hakkı Ülkü...
Bu eski milletvekilinin değerlendirmesi şöyle:
"Önümüzdeki Haziran ayında yapılacak olan genel seçimlere bu tablo ile gidilmesi oldukça güçtü, hatta imkansızdı. Çünkü hırsı aklının önüne geçmiş birçok Parti Meclisi eski üyesi ve hatta grup başkan vekillerinin bazıları milletvekili adaylarının onaylanması esnasında kendilerinden olmayanların adaylıklarına karşı duracaklardı. Tıpkı 2009 yerel seçimlerinde yaptıkları gibi... Şimdi o dönem bitti. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığı dönemi geldi. Kurultayın coşkusu zaten bunun en önemli göstergesiydi."
* * *
CHP, kuruluşundan bu yana 33 olağan, 15 olağanüstü kurultay yaptı. Ülkü, 1972 yılından bu yana yapılan hemen her kurultaya katıldı. Kiminde üye olarak, kiminde delege olarak bulundu.
Hakkı Ülkü'yü dinlemeye devam:
"Abartısız olarak söylüyorum, partinin ve ülkenin geleceğini bu kadar sorumlulukla duyumsayan (istisnalar hariç) ve o duyguyla sandığa giden delegeye hiç rastlamamıştım."
Kurultay öncesi görev bölümü yapılırken Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun divan başkanlığına getirileceği belli olduktan sonra Aziz Kocaoğlu'na söylediği, "Başkan, benim konuşmamdan sonra bazı delegeler konuşma yapmak isteyeceklerdir. Onlardan aleyhte konuşacaklara süre koymayın, dilediği kadar konuşsunlar, lehte konuşacakları 5 dakika ile sınırlayın" demesi bir liderin özgüvenidir.

hayattan
Bükemediğiniz bileği öpün

Mütevazi bütçeyle 1.5 milyon dolara kurulan Pınar Karşıyaka, 20 milyon dolar bütçeli namağlup F.Bahçe'yi tabir caizse bileğinin hakkıyla iki uzatmada bağırta bağırta yendi. Hem de yeşil-kırmızı basketbolcular genç yıldızları Furkan'ın ağır sakatlık geçirerek hastaneye kaldırılması nedeniyle maçın ikinci uzatma bölümünü ağlaya ağlaya tamamladılar ve 101-98 gibi gerçek bir zafere ulaştılar. Ama Fenerbahçe Şube Sorumlusu Nedim Karakaş, galiba camianın ve ana yönetimin, "Böyle bir kadroyla İzmir'de nasıl yenildiniz?" hesabını soracağını bildiği için hezimete kılıf uydurmuş: Hakemler.
Karakaş, Pınar Karşıyaka maçını hakem hatalarından dolayı yitirdiklerini, hakemlerin KSK seyircisinden korkarak kendi aleyhlerine davrandığını öne sürmüş. Pes doğrusu. Senin elinde dünya basketbol piyasasında tanınan Preldziç, Kinsey, Lavrinoviç, May ve Greer gibi yıldızlar, Ömer Onan, Kaya Peker, Oğuz gibi süper yerliler var ve sen KSK'ye yeniliyorsun. Hakemlere gelince... Onları suçlaman da ayıp. Senin Kinsey'in kasdi dirsek atıyor, verilmiyor, üç sayılık bölgeden atış halindeki Holstone'a üç atış yerine iki atış attırıyorlar. Ömer Onan pota altında topu elinden çıkaramıyor, hatalı yürüme yapıyor, faul çalınıyor. Bir de kalkmış KSK menajeri Nihat Mala'yı sahaya girdi diye suçlamışsın. Senin basketbolcuların hakemlerin çaldığı her düdüğe itiraz ettiler, hesap sordular bir teknik faul bile çalınmadı. Nedim Bey insaf et, hakemler Pınar KSK'yi değil, sizi korudular. Maçtan sonra bu 7 kişiyle mücadele eden kolu kanadı kırılan takımı kazandığı için övseydin, bükemediğin bileği öpseydin, büyürdün. Mirsad Türkcan'ı örnek alabilseydin keşke. Seyircisiyle bütünleşen Karşıyakalıları alkışladı. KSK namağlup takımı yendi, tarihi bir başarı kazandı. Gölgelemek kimsenin haddine değil.

küpe
İnsanın hakiki asaleti faziletten gelir, doğuştan değil.
Epiktetos

fıkra
Besleyememiş

Alacaklı kapıdan içeri girince, borçluyu hindi dolması başında gördü. Tam zamanında gelmişim, diye geçirdi içinden.
"Artık şu borcunu ödeyeceksin sanırım" dedi.
"İmkansız" dedi borçlu.
"Amma adamsın yahu. Hem 'param yok' diyorsun hem de oturmuş hindi dolması yiyorsun."
Borçlu gayet pişkin cevap verdi:
"Na yapalım birader, keyfimizden yiyoruz sanma. Besleyecek kudretimiz olmadığından kesmek zorunda kaldık."


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA