• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Ülkenin yüzde 96’sı tehlikeli bölge ERKİN USMAN

Ülkenin yüzde 96'sı tehlikeli bölge

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07.11.2011, 00:00
Ülkemizde ve dünyada yaşanan doğal afetler giderek artıyor.
Ülke coğrafyasının neredeyse tamamı 1. derecede deprem bolgesinde.
Buna karşın tedbir alma konusunda ne yazık ki sıralamamız oldukça gerilerde. Sadece deprem değil, diğer doğal afetlerde de özellikle son yıllarda sel, yer kayması, hortum, kaya düşmesi, yangınlar, çığ, fırtına gibi doğal afetlerin yol açtığı hasarlar giderek artıyor.
* * *
Hüseyin Saygılı, İzmir'in etkin siyasetçilerinden biri olmasının yanı sıra Ticaret Odası'nın da Sigortacılık Komitesi Başkanı.
Saygılı'ya göre, Türkiye büyük can ve mal kaybı yaşayan ülkelerin başında geliyor. Şu anda deprem haritasına göre ülkemiz topraklarının yüzde 96'sı tehlikeli deprem bölgesini oluşturmakta.
Hüseyin Saygılı'yı dinlemeye devam...
"17 Ağustos 1999 tarihinde yaşadığımız deprem tüm canlılığı ile hafızalarımızda yer almaktadır. Ülkemiz için buyuk yıkım olan bu deprem, devlete büyük bir mali yük getirmiştir.
Kamu otoritesi bu depremden sonra Aralık 1999 tarihinde kısa adı DASK olan Doğal Afet Sigorta Kurumu adında bir kurum kurmuş ve Eylül 2000 tarihinde yürürlüğe girmek üzere kanun hükmünde kararname ile kurulmuştur."
* * *
Saygılı'nın verdiği bilgiye göre, İzmir'in toplam konut sayısı 912 bin 585... Bu yapılardan 250 bin 242'si sigortalı. Yani, sigortalılık oranı yüzde 27.40.
Hüseyin Saygılı, son derece yetersiz bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu vurguluyor ve ekliyor:
"DASK tarafından açılmış olan hasar dosyalarının tamamı bugüne kadar ödenmiştir. Bir hafta on gün içinde sigorta şirketlerimiz bölgeye gidip hasar tespitlerini yapacaklar. Sigortalı konutların hasarlarının tamamı ödeneceğini düşünürsek kamu yükünün ne kadar hafifleyeceğinin hesabını hasar tespitinden sonra ortaya çıkacaktır. Unutmayalım deprem öldürmez, bina öldürür. Kurtulanları ise sigorta korur ve yaşatır."

hayattan
Organ bağışı en büyük miras

Organ ve doku nakli ile hayat kurtarmak mümkün oluyor. Organ bağışı konusunda toplumsal bir bilinç oluşturmak için şu günlerde ülkemizde Organ Nakli Haftası kutlanıyor.
2010 yılı verilerine göre organ nakli merkezlerinde 2 bin 10 böbrek, 86 karaciğer, 80 kalp ve 63 pankreas hastası var.
Dr. Back-Up danışmanlarından Dr. Ayhan Tokgöz, "Organ bağışı ile başkalarına verebileceğiniz hayatlar, bırakacağınız en büyük mirastır" diyor.
Dr. Tokgöz, dünyada ilk başarılı organ naklinin 1905 yılında yapılan kornea nakli olduğunu belirtiyor ve ülkemizdeki başarılı ilk organ naklinin ise 1975 yılındaki böbrek nakli olduğunu söylüyor.
Dr. Tokgöz, "Organ nakli, pankreas, böbrek, karaciğer, damar, bağırsak, kulak kemikçikleri, deri, kalp, kalp kapakçıkları, kornea, kemik dokusu, kıkırdak dokusu, karaciğer, akciğer, kas ve beyin zarının bir kısmı olmak üzere pek çok organ ve doku üzerinde gerçekleştirilebiliyor. Ancak bunun için sadece tıbbi imkanların yeterli olması yetmiyor, dokuların uyuşması da gerekiyor. Bu noktada da organ bağışının önemi ortaya çıkıyor" diye konuşuyor.

küpe
Acı çekmeyenler, başkalarının acı çekebileceğini akıllarına bile getirmezeler.
S. Johnson


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA