Bir önemli kamuoyu araştırma şirketinin 81 ilde yaptığı araştırmanın sonuçları yansıdı kamuoyuna.
Özellikle metropol ilçelerde büyük bir yarış olduğu ortada.
Popüler isimler var. Ankara, İstanbul ve İzmir'de özellikle.
Başkan olarak Mustafa Sarıgül, Misbah Demircan, Bülent Tanık, İsmail Ünal, Ateş Ünal Erzen ilk akla gelenler.
İşte bu büyük çekişmede CHP'nin yüzünü Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan güldürdü. Yerel yönetimlerin kare ası Mustafa Demir (Fatih), Veysel Tiryaki (Altındağ), Yakup Odabaşı (Gölbaşı) ve Dr. Hakan Tartan'dan oluştu.
Şişli'nin çalışkan Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de bu listede 5. sırada yer buldu.
İlginçtir; listede CHP'nin tek ismi de, yüz akı da Hakan Tartan.
Sosyal projeleri, kültür, sağlık ve turizm atılımları ile 'önce insan' olgusunu öne çıkaran çalışmaları, kent estetiğine ve tarihi yapılara verdiği önem ile, kurduğu müzeler ve İzmir'e taşıdığı uluslar arası organizasyon ve Fuarlar ile yüzde 60'ın üzerinde bir desteğin sahibi...
Görünen köy kılavuz istemez. Zor koşullarda güzel işler yapıyor.
İşte yerel yöneticideki devlet deneyimi, sevgi dolu bakış açısı, insana değer veren yaklaşım, vizyon ve dinamizm
Halkın bir Belediye Başkanı'nda, 'şehremini' yani kenti emanet ettiği insan olarak da görüp, önem verdiği özellikler bunlar değil mi?
Bu başarılar İzmir için. Sevinçler de İzmir adına.
kentten
Menemen'de neler oluyor?
Savranoğlu Grubu'nun Menemen'deki tesisleri İzmir'in sayılı deri üretim merkezlerinden biriydi.
Menemen'de kurulu tesisleri örnek bir işletme olarak tanınmıştı kı; firma yöneticileri "İzmir'de bu kadar..." dediler ve İstanbul'a taşındılar.
Yöneticiler, giderken de işçilere İstanbul'da çalışmayı kabul edip etmediklerini sordular.
İşçilerden 38 tanesi "İstanbul'da çalışmayı kabul ederiz" dediler ve kararlarını yazılı olarak verdiler.
Ne var ki, İstanbul'a giden işçiler 3.10.2011 günü mesai bitiminden sonra "kalacak yerimiz yok..." dediler ve işyerini terketmediler.
Savranoğlu yönetimi "Bu bir işgaldir" dedi ve yasal yollara başvurdu. İş akitleri feshedildi ve işçilerin önemli bir bölümü İzmir'e döndü.
Bu öykümüzün İstanbul ayağı...
***
Daha önce Savranoğlu grubunca işletilen ve sonra kapatılan fabrika binası, sahibi Mehmet Sina Savranoğlu tarafından Rodeo Dericilik firmasına kiraya verildi.
Ne var ki; Savranoğlu firmasının sözleşmelerini feshettiği işçiler, Menemen'e döner dönmez ve bu defa
Rodeo Firmasının işlettiği tesislerin önüne kamp kurdular. Çadır içinde sürekli olarak müzik yayınına başladılar ve ardından "işe iade davası" açtılar.
İşte bu aşamada bir açıklama yapan firma yöneticilerinden bir açıklama:
"Bu kişiler, iş başvurusu için bize gelen işçileri darp etmeye başladılar. İş çıkışı evlerine gitmek isteyen iki genç işçi akşam karanlığında 10-15 kişinin saldırısına uğradı. Bir kadın işçimizin kafasında şişe parçaladılar. İdari Personelimizi tehdit ettiler."
***
Tarafların açıklamaları ve Menemen'den gelen haberler böyle.
Peki, bu ilçenin Emniyet Müdürlüğü bu işe ne diyor?
laflama
* Başlık parası için çalışmaya gitmeye ne gerek var ?
Bankadan ihtiyaç kredisi al , olsun bitsin !...
* Her şeyini sineye çektim kadın , aç sineni göreyim azıcık !
* Güzellğin o pare etmez, bendeki bol limitli kredi kartı olmasa !
* Dost dost diye kapına vardım, beş kuruş boç vermedin üleeeyn !...
* Hayatımı değil de, hayatımı karartanları yazsam hani !...
* Eee altın aldı başını gidiyor; O yüzden artık kadınlar Altın Günü değil,gümüş günü düzenler oldu.
İbrahim Ormancı'dan
geçmişten
dalkavuk
Sadrazam Ali Paşa, Boğaz'daki yalısına her gün üç çifte kayık ile gider gelirdi. Paşa gidip gelirken, içi dalkavuklu bir kayık da kendisini takip ederdi. Paşa'nın kayığı bir gün karaya oturdu.
Kayığın hareketsiz kaldığını gören dalkavuklar merakla seslendiler:
"Ne oldu efendimiz, ne oldu?"
Cevap:
"Ne olacak, oturduk..."
Dalkavuklar her bir ağızdan haykırdılar:
"Güle güle oturun paşam, güle güle oturun..."
küpe
Alışkanlıklar bırakılmazlarsa, en çok gerek duyulan şeyler olurlar.
S. Augustus