Alaçatı'da 4 odalı butik otel "Yukarı Sokak" ta, (Ot Kraliçesi) seçilen sahibesi Aysen Kadıbeşegil ve kızı Pırıl'ın tamamen organik ürünlerden oluşturulan ve yarımadada hiçbir yerde yiyemiyeceğiniz zengin sabah kahvaltısında, günballı peyniri, ot çeşitleri ve bunlardan oluşturulan ocakta yapılan lezzeti mutlaka tadın. 2020 Alaçatı hedefleri için öngörüleri dinleyin.
* * *
Yine Alaçatı'da balık ve etin mutfağına girmediği Şeref'in Lokantasında, başta "tandırda ahtapot" olmak üzere, Sadık Usta'nın karidesli Şevketi Bostanı, Yoğurtlu Tahinli Rezenesi, Cunda Peyniri, Atatürk Mezesi ile damak zevkinizi artırın.
Bundan bir süre önce 37 ülkeden 650 ressamın 1000'e yakın eserinin sergilendiği yaklaşık 5000 kişinin katıldığı uluslararası suluboya resimleri açık hava sergisini gerçekleştiren Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer' le tanışın. İzmir ve Türk medyasında pek yer almayan ancak dünyada yankı uyandıran bu olayın yanı sıra Türkiye'ye (Slow City) olgusunu yerleştiren, vizyon sahibi bu Halk Önderi'nden, 2030'ların Seferhisar'ını, sosyal yapılanmasını, ekolojik ve kültürel gelişme hedeflerini dinleyin, tartışın. Yerel yöneticiliğin bir (Başkanlık) sıfatının çok ötesinde olduğunu gözlemleyin.
Projelerinde yer almaya bakın. Geleceğin inşasında bir tuğlada sizin katkınız olsun.
Böyle Bakan'a helal olsun!
Geçtiğimiz hafta sonu "Telefon bağlatmak şansa kalmış" başlığı altında Bahaettin Kılıç isimli okurumuzun şikayetini dile getirmiş, Buca'da Yenigün Mahallesi 271 sokaktaki bir apartmana telefon bağlatmanın şansa kaldığını vurgulamıştık.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım , konuya dikkatle eğildi ve Türk Telekom İzmir Bölge Müdürü Yücel Yaşar'ı aradı. Bakan ile Telekom Bölge Müdürü arasındaki telefon trafiği sonunda gerçek ortaya çıktı.
Büyükşehir Belediyesi'nden kaynaklanan bir mevzuat uygulaması ortadan kaldırılacak ve Buca Yenigün Mahallesi sakinleri telefonlarına kavuşacak.
Bucalılar şimdi "Helal olsun bu Bakana " diyor ve şu notu koyuyor: "Soyadı gibi Yıldırımmış meğer..."
geçmişten
Ölüm yolunda bile hiciv
Ünlü hiciv şairi Nef'i, bir şiirinden dolayı sarayın odunluğuna hapsedilmişti.
Şaire ölüm fermanını okumak için bir harem ağası gönderildi.
Nef'iyi seven ve acıyan harem ağası şairden bir dilekçe yazmasını istedi.
Af için son bir girişimde bulunacaktı.
Yazı kaleme alınırken, kağıda mürekkep düştü. Son anında bile dilini tutamayan Nef'i harem ağasının tenini kastederek. kağıda damlayan mürekkep için "Ağa hazretleri, kağıda mübarek teriniz damladı" deyiverdi.
küpe
Bazı yıkılışlar, daha parlak kalkınışların teşvikçisidir.
Shakespeare