Türkiye'ye grekoromen stil güreş dalında ilk altın madalyayı kazandıran 'Dünyayı yenen Türk' Muharrem Candaş'ın adının KSK Arena'ya verilmesini gündeme taşımıştık, sadece Karşıyaka ve İzmir değil Türkiye'nin dört bir yanından olumlu görüşler aldık.
Üstelik sadece ata sporumuz güreş camiasından değil spora sevdalı her kesimden olumlu görüşler geldi. Bir Türk sporcusunun, dünya şampiyonu Muharrem Candaş'ın adının bir spor salonuna üstelik de Karşıyaka Belediyesi'ne devredilen ve Arena olarak adlandırılan salona verilmesini gerektiğini vurgulayan okurlarımızın yanı sıra yetkin isimler de bu görüş doğrultusunda birleştiler.
1950 yılında Stockholm'de Muharrem Candaş'ın minderleri dar getirdiği Macar Kovach'ın, Norveç'li Anderssen'in adlarının Macaristan ve Norveç'te salonlara, parklara, caddelere verilmesine karşın Muharrem Candaş'ın adının unutulmuş olmasının büyük kayıptan öteye büyük ayıp olduğu görüşünde birleşen Karşıyaka Spor Kulübü'nün ve Karşıyaka'nın önde gelenlerinden İbrahim Koç, Sancar Maruflu, Yıldırım Karakaplan, Sabahattin Sakıpağa, Seracettin Sakıpağa, Atakan Karakaplan, Arif Dökel, Altan Özkunt, Tufan Atakişi, Savaş Özerdem ve Aydil Son'nun bir araya geldiği Tilla Restoran'daki söyleşide konuyu gündeme taşıyan gazeteci yazar Okan Yüksel, "Dünyayı yenen Türk'e dünya yükü borcumuz var" demiş ve eklemişti: "Özellikle Karşıyakalılar bu borcu bir an önce ödemekle yükümlüdürler."
* * *
Konuyu "KSK Arena'nın adı Muharrem Candaş olsun" diye POTA'ya taşımamızdan sonra ilk arayanlar 19 Ekim 2009 tarihinde Muharrem Candaş'ın cenazesine katılan dünya ve olimpiyat şampiyonlarımız Mustafa Dağıstanlı ve Ahmet Ayık oldu. Yunus Karakaya, SKY TV'de Okan Yüksel'i canlı yayına konuk ederek konuyu gündeme taşırken, Zekai Baykara, Emre Zeyrek, Veysel Gültaş, Vehbi Moğol, Tayfun Pezek, Ertuğtul Gezenoğlu, Özkan Başer, Bülent Zeren, Ajlan Eğrihancı, Nüvit Tokdemir, Yıldız Aktaş, Tayfun Candaş, Süleyman Bahadır, Sinan Bezircilioğlu, Mustafa Güngöre, Hakan Kutucuoğlu, Hayrettin Demirbaş, Mehmet Göktürk, Saim Çınar, Burhan Gürel, Bedri Damla konunun takipçisi olacaklarını vurguladı. Karşıyaka Belediye Meclisi üyelerinden yazar şair Hüseyin Günlü, belediye meclisinin ilk toplantısında konuyu gündeme getireceğini, takipçisi olacacağını açıkladı.
Altınordu tarihine sahip çıkıyor
Anonim şirket olduktan ve Seyit Mehmet Özkan başkanlığa geldikten sonra Altınordu yeni bir çığır açtı ve inanılmaz atılımlar yaptı. 90 yıllık şanlı tarihe sahip kırmızı-lacivertli kulübün eski başarıları araştırılmaya başlandı. Dönertaş'ta bir fotoğraf sergisi açan Altınordululara camiadan da destek yağıyor. 1951-1954 yılları arasında Altınordu kalesini koruyan, Uçan Çuval lakaplı Selahattin Sidar'ın ailesi de bu tarihi fotoğrafı getirdi, ulaştırmamızı istedi.
Alaaddin (Arap lakaplı, Karşıyaka eski Belediye Başkanı Şebnem Tabak'ın babası), Nazmi, Vitali, Fehmi, Nebil ve Memduh, 51 yıl önceki bu fotoğrafta bir çırpıda sayıverdiğimiz yıldızlar. Hey gidi günler hey. Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.
küpe
Cennet ve cehennem ne şuradadır ne burada. İnsanın ruhundadır, ruhunda.
İran atasözü
fıkra
Hırsız ve karanlık
Fakir adamın evine giren hırsız karanlıkta birşeyler ararken, ev sahibi durumun farkına varmış:
"Be adam! İşin ne ki burada... Benim gündüz bile bulamadığım şeyleri sen karanlıkta nasıl bulacaksın" demiş.
geçmişten
Arap aşkı!
Kuveytli Arap emiri Yusuf bir Cemil 80 cariyesini karşısına toplayıp, "Size şunu haber vereyim ki, hepinizi artık terk etmek durumundayım" dedi.
Kadınların sustuklarını görünce, başını öne eğip devam etti:
"Çünkü ben Şeyh Abdül'ün haremindeki kadınlara aşık oldum."