Demokrat Parti, 1945'de başlayan "çok partili" siyaset hayatımızın gözde kurumlarından biriydi.
İlkin, ciddi bir muhalefet partisi olarak siyasi arenada rol aldı. Bunu "Türk demokrasisinin altın devri" olarak başlayan Menderes'li yıllar izledi.
Ve bir acı son...
Yakışıksız bir darbe. Bir başka sonuç da, sehpada can veren üç devlet adamı.
* * *
Daha sonraki yıllarda DP'nin devamı olarak ortaya çıkan Adalet Partisi de, Doğru Yol Partisi de, demokrasiye musallat olan darbelerinden bolca nasibini aldı ve o muhteşem siyaset odağı, kaderine terk edildi.
Yurdun çeşitli yerlerinde DP davasını sürdürmek isteyenlerin gayretleri çoğu kez boşa çıktı ve bugünlere gelindi.
Yıl 2014...
Yerel seçimler öncesinde demokratlar yeniden sahnede. Ne var ki, yeni kadrolar emekleme çağında.
Demokrat Parti'nin İzmir'deki belediye başkan adayları "bu yarışta biz de varız" diyor.
* * *
Halil Zeki Osma, Adalet Partisi'nin önemli isimlerinden Şinasi Osma'nın yeğeni. İkinci Osma, Karşıyaka'dan aday ve iddialı.
Hasan Emet, Buca'da sürpriz bir isim.
Hakan Gürsu, Balçova'da kitlelerin sevdiği bir aday. "Bir bakmışsınız aradan sıyrılmışım" diyor.
Gürcan Ötegengil, Güzelbahçe'den aday. Ötegengil'den bir vaat:
"Güzelbahçe'de insanlar saat 17.00'den sonra hastalanmasın. Çünkü doktor bulamazlar. Kazanırsam, ilk işim Güzelbahçe'nin bu sağlık eksikliğini gidermek olacak."
Abdullah Tekbaş da Bornova'dan aday. "Kazanmak için yarışıyorum" diyor ve ekliyor:
"Karanlığa küfretmektense, bir mum yakmak evladır."
seçime doğru
Şirinyer'de iddialı bir aday
Şirinyer Hürriyet Mahallesi Muhtar Adayı Sezai Gültekin (49), "Babam nasıl semtin adını değiştirdiyse ben de mahallemizin çehresini değiştireceğim" diyor.
Şirinyer semtinin en eski ailelerinden birine mensup olduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden emekli Sezai Gültekin, Şirinyer semtinin hikayesini şöyle anlatıyor:
"Şirinyer'in, ilk başta 40 haneli bir köy olduğunu ve Buca'nın 'Petit Paradiso' yani 'Küçük Cennet' mevkii olarak anıldığı biliyoruz. Sonradan köye 'Kızılçullu' denmeye başlanıyor. Devlet Demir Yolları'nda memur olan babam ve arkadaşları yaşadıkları köyün 'kızıl' ve 'çul' içeren adından memnun değiller. Dört arkadaşıyla birlikte dilekçe hazırlayıp, İzmir Valiliği'ne köyün adının Şirinyer olması için başvuruda bulunuyorlar. Valilik başvuruyu kabul ediyor ve köyün adını Şirinyer olarak değiştiriliyor."