• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Mustafa Sarıgül Hareketi

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 01.10.2009, 00:00
Çok uzun zamandır izlediğim bir siyasetçi Mustafa Sarıgül. Bana her zaman sevgiyle saygıyla yaklaştı. Aynı şekilde ben de kendisine her zaman büyük sempati duymuşumdur. Bu nedenle zaman zaman görüşme fırsatı bulduğumuzda onu anlamaya, nasıl bir siyasi profili olduğunu çözmeye çalıştım. Sanırım Mustafa Sarıgül'ü Türkiye'de etraflıca bir analiz üzerine oturtan nadir insanlardan birisiyim. Onu ve onun siyasi varlığını, kullandığı terminolojinin ve dilin hangi halk kesiminin değerler dünyasında ne gibi karşılıklar bulduğunu enine boyuna incelediğim bir çalışmam mevcut. Belki önümüzdeki günlerde bu çalışmamı Yeni Asır okuyucuları ile paylaşmak mümkün olur. Bugün derinlemesine bir Mustafa Sarıgül analizi yapmak yerine birebir, alanda gözlemlediğim Sarıgül'le ilgili izlenimlerimi aktarmak istiyorum.

KİTLELER VE SARIGÜL

2005 yılıydı. CHP'de liderlik mücadelesi veren Mustafa Sarıgül şehirli seçkinlerin gözünde sevimsiz ancak buna karşılık Anadolu'nun orta halli ve yoksul insanlarının dünyasında ise giderek ilgi gören bir alternatife dönüşüyordu. Deniz Baykal'a alternatifti ve solun aradığı Tayyip Erdoğan'dı Sarıgül. İşte tam bu günlerde Sarıgül siyasetin fırınına soldan odun atmakla meşguldü. O aralar bir Mersin mitingi düzenledi ve bizleri de davet etti. Mersin'de gördüğümüz manzara gerçekten inanılır gibi değildi. Devasa bir meydanda en az 50 bin insan vardı. Sarıgül kürsüde çok fazla heyecanlı ve hazırlıksızdı. Çok sıradan bir konuşma yapmıştı. Konuşmasında dindarları inciten tek kelime yoktu. Çağdaşlığa vurgu yapıyor ve Atatürk istismarcılarını eleştiriyordu. Buna karşın meydanı dolduran insanlar Sarıgül'e müthiş bir sevgi gösteriyorlardı.
Ben o gün Sarıgül'ün, o berbat konuşmasına rağmen, solu heyecanlandıracak, sola Baykal'ın unutturduğu iktidar hırsını yeniden kazandıracak kişi olduğunu görmüştüm. Bu arada mitingi meydanında bir bez pankarta eğri büğrü yazıyla yazılmış bir slogan bu genç politikacının kitlelerin dünyasına nasıl girebildiğinin ip uçlarını vermekteydi. "Slogan şuydu: 3 Mustafa'yı da seviyoruz."

ANKETLER VE SARIGÜL
Reyting anketlerine meraklıyımdır ben. Toplumu etkileyen sanatçıların, siyasi parti başkanlarının ve devlet adamlarının reytinglerini ölçen araştırmaları titizlikle incelerim. Çünkü anketlere yansıyan halk eğilimleri aynı zamanda konjonktürel siyasetin sağlamasını da verir bize. Son dönemlerde özellikle devlet adamlarına ve siyasetçilere yönelik anketlerde 3 isim tartışmasız öne çıkıyor. Birinci isim tabi ki Başbakan Erdoğan. Yüzde 35-40 aralığında uzun yıllardır birinciliği kimseye kaptırmıyor. İkinci isim Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül. O 10-15 aralığında seyrediyor. Üçüncü isim ise Mustafa Sarıgül. Yüzde 8-10 aralığında kendine sağlam bir taban bulmuş görünüyor. CHP'liler üzülecekler ama Deniz Baykal'ın reytingi ancak yüzde 4'lerde.
Bu sonuçlar kamuoyunda esen Sarıgül rüzgarının pek öyle temelsiz olmadığını gösteriyor.

SARIGÜL VE İNSAN

3 yıl önceydi, Sarıgül'ün bir çayını içmek için yanındaydık. Bir Cuma vaktiydi. "Hadi seni Cumaya götüreyim" dedi. Birlikte Eyüp Sultan'a gittik. Cumayı kıldık ve birlikte caminin avlusuna çıktık. Orada karşılaştığım manzarayı tasvir etmem çok zor. Sakallı dedeler, çarşaflı kadınlar Mustafa Sarıgül'e sarılıp muhabbet gösteriyorlardı. Çevredeki esnaf zorla Sarıgül'ü o çevrenin küçük sevimli lokantalarına soktu ve yemek ikram etti. orada bir kez daha anladım ki Sarıgül toplumun dilini biliyor, onun dünyasına zorlanmadan hangi kapıdan gireceğini öğrenmiş.
***
Yine yıllar önce bir gün bir karşılaşmamızda "hadi seni gezdireyim" dedi. Meğerse yanına gelen kanaat önderlerine hep böyle yaparmış. İstermiş ki halk kendisini nasıl seviyor herkes görsün. Nitekim gördüm, Şişli sokaklarında dolaşırken insanların sevgisi bir yağmur gibi yağıyordu Sarıgül'ün üzerine. Türbanlı kızlar yüksünmeden sarılıyorlardı Sarıgül'e. Başı açık kadınlar aynı şekilde ilgi gösteriyorlardı. Bir olaya şahit oldum ki unutmam mümkün değil. Bir aile yolunu kesti Sarıgül'ün. Sevgiyle sarıldılar. 6 yaşındaki kızlarını doktora gösterdiklerini anlattılar. Kızın yüzünde görünüşü kötü yaralar vardı. Belli ki berbat bir cilt hastalığı idi. Mustafa Sarıgül kızı kucağına aldı ve yanaklarından öptü. Ailenin yüzündeki mutluluğu hele o ananın gözündeki sevinç ışıltılarını hiç unutmam mümkün değil.
CHP'liler yine kızacaklar ama ne yapalım ki yukarıda anlatılanların hepsi gerçek...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA