Bir süredir bir gelişmeyi günbegün ilgiyle izliyorum. Türkiye küresel ağırlığını artırdıkça ve bağımsız politikalar izledikçe, dünyanın bilinen efendileri kendi söyleyemediklerini bazı tanınmış etkili mecmualar üzerinden enformasyon kanallarına akıtıyorlar. Geçtiğimiz haftalarda önce The Economist'te bir yorum çıktı. Bu hafta da ünlü Amerikan Newsweek dergisinde benzer bir yorum yer aldı. Bu yorumların ortak özelliği hiç bir iyi niyet taşımayan satır arası kurnazlıklarla dolu olmalarıydı.
İlk kurnazlığı şurada yapıyorlar: "Ak Parti orduyu yendi" diyorlar. Bununla da kalmıyorlar, yorumların merkezine "askerler kağıttan kaplanmış" gibi son derece aşağılayıcı ve kışkırtıcı bir cümle yerleştiriyorlar. Sırayla gidelim ve önce şu kağıttan kaplan meselesine bir açıklık getirelim.
1- Türk ordusu tarihinin hiç bir evresinde kağıttan kaplan olmadı. Buna tarih tanıklık edebilir. Bu ordu yüksek bir bilinçle demokrasiye sadakat içerisinde hem demokrasinin gelişmesine destek oluyor hem de demokrasinin önündeki engellerin kazınmasına açıktan yardım ediyor. Yani her devirdeki çağdaşlaşma misyonunu yerine getiriyor.
2- Türk ordusuna kağıttan kaplan diyenler dönüp baksınlar ki, Afganistan'da kendi ülkelerinin onurunu Türk askeri kurtarıyor. Bu yorumu Türk askerinin Afganistan'dan çekildiği gün Afgan kurtuluş savaşının başlayacağını bilmeyen bir salak yazmış olmalı. Lübnan'da, Somali açıklarında, Kosova'da ve daha dünyanın bir çok noktasında Türk askeri görev yapmakta.
3- Bugün Türk ordusu Türk halkının güven skalasında hala açık ara birincidir. Kağıttan kaplan bir ordu kendi halkı tarafından bu denli sevilmez.
Biz zaman zaman askerimizi siyasete müdahale ettiği için eleştiriyoruz. Sivil idare tabi ki ordu üzerinde eskiye nazaran daha çok otorite kuruyor ve kuracak. Ancak bu Türk ordusunun kağıttan kaplan olduğunu değil bir medeni ülkenin demokrasiye sadık, gelişmiş bir zihniyete sahip ordusu olduğunu kanıtlar.
***
Aynı dergideki yorum bununla da kalmıyor. "Türkiye demokratikleşiyor ancak bu yolda ilerledikçe eskiden olduğu gibi Amerika ve Avrupa'ya bağımlı kalmıyor" diyor. Ya ne yapıyor muş? Kendi bağımsız politikalarını izliyormuş. Ordu engeli kalkınca yönünü Amerika'dan ve Avrupa'dan başka yere çevirmiş.
Bir diğer edepsizliği burada yapıyor Newsweek yorumcusu. Yani ordumuzun Amerika ve Avrupa çıkarlarının bekçisi olduğunu söylemeye çalışıyor. Ardından bir başka provakatif değerlendirme: "Tayyip Erdoğan orduyu halletti, Avrupa ve Amerika'nın çıkarlarına da kulak asmıyor, şimdi İslamcı politikalarına devam edecek".
Bütün bunları söyledikten sonra da dalga geçer gibi "Türkiye'nin demokratikleştiği" tespitini yapıyor aynı derginin yorumcusu. Sonuçta, bu meşhur dergilerde yayınlanan yorumların satır aralarını okuyunca bal gibi ülkemizin kurumları arasında fitne çıkarmaya dönük niyetlerinin olduğu anlaşılıyor.
Bizim onlara söyleyeceğimiz şudur: Sizi anlıyoruz meslektaşlar. Tarihiniz boyunca zaten hep kağıttan kaplan bir Türk ordusu hayal ettiniz. Türkiye'nin demokratik bir ülke olmasını aslında hiç istemediniz.
Çünkü demokrasi demek daha çok bağımsızlık demektir. Şimdi hem ordusu hem de demokrasisi daha da güçlenen bir Türkiye tablosu çıkıyor ortaya. Bu sizin dünya tasavvurlarınıza çok uymuyor olabilir; ama alışacaksınız!