• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Dinç Bilgin'den kafası karışıklara dersler (1)

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 12.03.2010, 00:00
İzmir'de mukim kesin inançlı bazı "tarikat" mensupları biliyorum ki beni hiç sevmediler. Zaten ben de onları oldum olası hiç sevmedim. Dolayısıyla ben "Allah bir" desem inanmayacaklarını biliyorum. Nitekim belgesini, kaynağını gösteremediğim hiçbir yazı yazmamış olmama rağmen bu insanlar yazdığım gerçeklere hayran olunacak bir mukavemet gösteriyorlar. Gelen e-maillerden bunu anlayabiliyorum. Tamam, ben bu hükümetin yandaşıyım, önyargılıyım, gerçekleri yazmıyorum; bir an için bunun böyle olduğunu kabul edelim.

YENİDEN DÜŞÜNELİM
Peki Dinç Bilgin kim? Bana ilkel bir biçimde hazımsızlık gösterenlerden daha mı az İzmirli mesela? Daha mı az laik? Şu İzmir'in hala bir parça olumlu imajı varsa bunda Bilgin ailesinin büyük ve tarihi katkısı vardır. Dinç Bilgin'in bir iş adamı olarak başına gelen talihsizlikler bu gerçeği hiçbir şekilde değiştirmez. Ayrıca Dinç Bilgin benim tanıdığım en dürüst insanlardan birisidir, bunu da en başta İzmirliler bilir. Şimdi Dinç Bilgin bir sosyal sorumluluk bilinciyle bir karanlık döneme projektör tutuyor; bir tanık, bir bilirkişi titizliği ile yaşananların ardındaki gerçekleri ortaya koyuyor. Neşe Düzel'e verdiği mülakattan Dinç Bey'i dinleyelim ve yeniden düşünelim:

KARŞI GELEMİYORDUK
"Siyasiler bize değil, biz siyasilere karşı babalanıyorduk, onlarla ters düşebiliyorduk. Devlete ise asla karşı gelemiyorduk."
"Gazetecilik dışında bir işiniz yoksa hükümetleri rahatça eleştirebilirdiniz, onlarla kavga da edebilirdiniz. Ama asker ağırlıklı bürokrasiyi eleştirmek kolay iş değildi. Mesela Hıncal orduevleriyle ilgili bir şey yazdığında Genelkurmay'dan telefon gelirdi ama... Siyasetçilerle ilgili bir şey yazıldığında onlardan bir uyarı gelmezdi. Basına karışmak istemediklerinden değil, karışacak güçleri olmadığından bu böyleydi. Hatta benim o günlerde, asker, yargı ve basından oluşan 'üç ayaklı güç dengesi' diye bir teorim vardı. Ülkede gerçek güçler bunlardı. Hükümetler ise öyle arada oyun oynayan unsurlardı."
"Bir ara basın o kadar güçlü hale geldi ki, kimin hükümete gireceği kimin girmeyeceği pazarlıklarını yapar oldu."
"Medya o dönemde, bu ülkede hiç olmadığı kadar güçlü oldu. Hem asker güçlendi, hem medya. Hükümetler ise çok zayıftı. Medya o dönemde askerle ve yargıyla ittifak yaptı. Bu ittifak, hükümetler karşısında basına sahip olmaması gereken bir gücü verdi. Şu da var tabii... Bugün görüyoruz ki, manipülasyonlar da doğrusu ustaca yapılmış. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül gibi 28 Şubat da bir darbe süreciydi."

TEHDİTLER VARDI
"Medya 28 Şubat'ta karşı çıkabilirdi ama çok zordu bu. Başına 50 tane bela gelebilirdi. Tehditler vardı. Siyasi cinayetleri biliyorsunuz. ATV'ye bantlar geliyordu. Bizim Ali Kırca ekrana çıkıyor, birden ses tonunu değiştiriyordu. Ve fonda saçma sapan yazılar ekrandan akıyordu. Ben bunlara şiddetle karşıydım ve karşı olduğumu da söylüyordum, bunun kavgasını yapıyordum ama... Bir süre sonra gazete sahibi olarak, Sabah Grubu'nun bir numarası olarak benim de pek fazla gücüm olmamaya başladı. Gücümü kaybettim, sözüm geçmemeye başladı. Bir başka güç odağı geldi gazeteye hakim oldu sanki."

LİBERAL GENLER
"İzmir'de Yeni Asır son derece demokrat, liberal ve Batılı bir gazeteydi. Ben, Sabah'ı İstanbul'a tepeden inme empoze ettim. Sabah'ı çıkaran ekibin çoğu sol gelenekten geliyordu. O tarihte bizim Türkiye'deki sol gelenek de daha çok devletçi, ulusalcı, yabancı düşmanıydı."
"Benim İzmir'den getirdiğim demokrat liberal genler onlarda yoktu. Maalesef 28 Şubat döneminde eski hastalıkları uyandı. Şimdi bunları söyleyip bütün kabahati onlara yüklüyor değilim. Ben sütten çıkmış ak kaşık değilim... Zaman içinde çok değiştim tabii. Şimdi eskisine göre çok daha demokratım. Eskiden kendimi demokrat farz ediyordum."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA