Baykal kurt politikacı. Anayasa değişikliği paketine destek olmaya hazır olduklarını açıklayıverdi birden. Bunun belli başlı iki nedeni var elbet. Birinci neden şu: CHP ve Baykal gördü ki, bu paket referandumda hem de yüksek bir oy oranıyla halk tarafından onaylanacak. Baykal bu durumda halktan tokat yemiş siyasetçi durumuna düşmek istemiyor. Diğer bir ifadeyle söyleyecek olursak, zaten birçok maddesini olumlu bulduğu anayasa paketine ortak olacak, referandumdan çıkacak olumlu sonucun siyasi rantını paylaşacak..
İkinci nedene gelince: Baykal ve CHP kurmayları gördüler ki, Anayasa Mahkemesi'ne yapılacak referandum itirazını mahkeme kabul etmeyecek. Yani Baykal'ın bu iş referanduma gitmeden durdurma planı işlemeyecek. O nedenle "bu işte bizde varız" hamlesi siyasi yönden çok akıllıca bir girişim.
***
İyi de, bu durumda Baykal'a ve CHP'lilere şunları sormak gerekmez mi? Daha düne kadar demiyor muydunuz ki, "Bu Ak Parti gayri meşrudur, mahkemeden ceza almıştır ve anayasa yapamaz!" Bakın sizde kabul ediyorsunuz ki, Ak Parti'de bal gibi anayasa yapabilirmiş ve sizde paşa paşa Ak Parti'yle işbirliği yapmaya hazır ve nazırsınız. Siyaset böyledir işte, gelişmeler adama dün söylediğini, bugün kendi kendine tekzip ettirir.
***
Yalnız, CHP'nin bu kendince akıllıca hamlesinde şöyle "küçük" bir sorun var. Daha doğrusu Baykal'ın bir cinlik peşinde olduğu anlaşılıyor. Baykal pakete destek şartı olarak yargıyla ilgili düzenlemeleri ve parti kapatma prosedürünü değiştiren 3 maddenin paketten ayrılmasını istiyor. Şart bu olunca şapka düşüyor ve kel görünüyor haliyle. Çünkü, o üç madde 1961 ve 1982 askeri anayasalarının halka giydirdiği vesayet tulumunu içeriyor. Yani Baykal, "darbe muhafızlığı yapmaya devam" diyor. Üstelikte bu şartını Cumhurbaşkanı'nı taciz ederek ve sürecin bir tarafı yapmaya çalışarak ileri sürüyor. Dünkü gazetelerde Baykal'ın Cumhurbaşkanı'na seslenişini bilmiyorum gördünüz mü? Sanki değilmiş gibi, "Türkiye'nin Cumhurbaşkanı ol" şeklinde düşük bir dil kullanıyor. Baykal eskiden bu konularda bir devlet adamı ciddiyeti ve dikkati gösterirdi; anlaşılıyor ki iç dünyasında bir panik yaşıyor.
***
Benim hükümete önerim şu: Deniz Baykal'a bu önerileri için nazik bir teşekkür gönderin ve yolunuza devam edin. CHP'de bağırsın dursun. Çünkü, CHP ve Baykal bir uzlaşma peşinde değil, süreci mayınlama peşinde. Öyle olmasa bu ülkeyi ilkel bir sistemin elinden kurtaracak olan o üç maddeye böylesine saldırırlar mıydı? Bütün bu çırpınışlar bize bildiğimiz bir şeyi bir kere daha göstermiştir. CHP, sosyal demokrat müstear isimli bir "fırka" dır, görevi de 1960'tan bu yana yarım asırdır tepemizde çöreklenen bozuk düzenin bekçiliğidir.
Ayrıca, Ak Partililere eski bir siyasi danışman olarak bir tüyo benden. Baykal anayasa değişikliğinin içine girmek istemekle akıllıca bir siyaset yapıyor. Ak parti'de bu durumda "asimetrik" düşünmelidir; yani CHP'yi bu işe hiç bulaştırmamak ve uzak tutmak. Çünkü Ak Parti CHP'yi itirazcı bir pozisyona hapsettiği zaman CHP'nin aynı zamanda statükocu, değişim ve demokrasi düşmanı bir "fırka" olduğunu da göstermiş oluyor.
Unutmayalım, büyük uzlaşma zaten halkta olacak!