• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

"Özel olan politiktir"

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 16.05.2010, 00:00
Bugünkü yazıma başlık olarak koyduğum slogan bana ait değil. Bu slogan dünya feministlerinin sloganı. "Kişinin dünyasına ait her şey politikanın konusudur, konusu olmak zorundadır" diyor feministler. Şimdi bu sözün ışığında gündemdeki Baykal konusunu tartışalım.
***
Herkesin bildiği gibi Deniz Baykal'ın eski sekreteri milletvekili bayanla ilişkisini ortaya çıkaran kaset yayınlandıktan sonra, Türkiye'nin gündemi altüst oldu. Söz konusu kasetin içeriğinin doğru olduğu hem Baykal'ın açıklamaları ve aldığı kararlarla hem de Nesrin Baytok'un davranışlarıyla kanıtlandı.
Buna rağmen, Deniz Baykal'ı sevenler ve sevmeyenler hemen herkes, Baykal'ın söz konusu eylemini görmezden geldi. Ben de dahil herkes daha çok bu kasetlerin ortaya çıkarılmasının üzerinde durduk ve bunu yapanları nefretle lanetledik.
O kasetin içeriğindeki ayıbı görmezden gelmeyi tercih ettik. Ben şahsen bu tavrımı da sürdürmeye niyetliydim. Ancak, Deniz Baykal bir yavuz hırsız gibi çıkıp o berbat durumundan siyaset çıkarmaya kalkışınca, birçok insan gibi benim de tepem attı doğrusu. İçine düştüğü onursuz durumu onurlu bir tavırla izale edecek, Türk kadınından, eşinden ve her şeyden önce maneviyatını iğfal ettiği kadından özür dileyip köşesine çekilecek yerde, kendisini mağdur edilmiş bir aziz mertebesine yükseltmeye çalışıyor.
Çok enteresandır, Türkiye'de ne büyük bir Baykal lobisi varmış ki, onu adeta bütün hatalardan münezzeh bir insan durumuna getirmek üzereler. Oysa durum gayet açık: Deniz Baykal torun ve eş sahibi bir siyasetçidir. Görevleri Anayasa ile tanımlanmış bir kamu görevi yapmaktadır. Bu ülkeyi yönetme ihtimali olan bir kişidir. Diğer kişi Deniz Baykal'ın eski sekreteridir. Deniz Baykal'ın milletvekili yaptığı bir kadındır. Evlidir, çocuk ve eş sahibidir. Bu insanlar Allah katında, kanun önünde ettikleri sadakat yeminlerini çiğnemişlerdir. Eşlerine ihanet etmişlerdir. Toplumun kutsal saydığı aile müessesesine sadakatsizlik göstermişlerdir. Ve durum bu iken, son günlerde Deniz Baykal toplum içinde başı dik hava basabilmekte, saygı ve iltifat görmektedir. Bu durum açıkça toplumdaki ahlaki yozlaşmaya işaret ediyor ki, iç karartıcı bir durumdur.
***
Baykal'ın gayri ahlaki eyleminden bir onur üretmek mümkün olabilir mi? Yaşananlara ve söylenenlere bakıyorum da, Türkiye'de bunun bile mümkün olabileceğini görüyorum. Çünkü, Deniz Baykal'ın üzerine adeta bir dokunulmazlık zırhı giydirildi.
CHP'ye oy veren ve her birinin aile değerlerine sadakatini bildiğim insanların ağızlarını bıçak açmıyor. Niye? "Baykal bizim liderimiz ona laf söyletmeyiz" mi deniyor?. Var mı CHP'lilik de, Atatürkçülükte böyle bir anlayış? Baykal'ın bu ahlak dışı eylemini özel hayat parantezine almak, dokunulmaz kılmak, normal bir şeymiş gibi bakmak ve hatta hakkıymış gibi görmek dürüst bir davranış mı?
O kasetin çekildiği ev Baykal'ın kendi evi miydi? O eşlerini aldatan iki insanı oraya komplocular mı koydular? Baykal'ın ahlak dışı eylemine karşı çıkmazsak kaynağını toplumsal değerlerimizden alan kendimize ait bir ahlak anlayışımız, kendimize ait bir aile felsefemiz olduğunu nasıl iddia edebileceğiz? Baykal'ın yaptığını "hak" ve normal olan olarak görürsek ailemize duyduğumuz sadakat duygusunu çürütmeden nasıl muhafaza edebiliriz?
Bu kadar savrulma Türk toplumuna yakışıyor mu?
***
"Özel olan politiktir." Bu söz feministlere ait bir söz. Bırakın ülke yönetmeye aday olmayı, sıradan insanlar için bile meşru olsa dahi, özel olanın aynı zamanda politikanın konusu olduğunu söylüyor bu söz. O nedenle Deniz Baykal'ı kimse melekleştirmeye kalkmasın; yakalanmıştır ve ayıbı politikanın konusudur.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA