• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

"Hayır" sonucu uluslararası ilişkilerimizi nasıl etkiler?

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 10.09.2010, 00:00
Kısaca analiz edelim.
Avrupa ve ABD:
Hem Avrupa'da hem de Amerika'da iki grup var. Birinci grup, dünyanın geleceğine ön yargısız ve stratejik bir akılla bakan demokrat gruptur. Bu grup Türkiye'siz bir Avrupa'nın, hatta Türkiye'siz bir dünyanın artık mümkün olmayacağını düşünüyor. Bu gruba mensup aydınlar ve politikacılar, Türkiye gibi beşeri avantajları olan bir gücün mutlaka AB'ye üye olması gerektiğine, bunun Avrupa için elzem bir durum olduğuna inanıyorlar. O nedenle de Avrupa'da Türkiye için verdikleri mücadelede Türkiye'deki demokratikleşme süreçlerinin başarılı olması onlar için çok önemli. 12 Eylül'de yapılacak anayasa değişikliği oylaması bu grup için milat düzeyinde bir önem taşıyor. "Evet" çıkarsa elleri güçlenecek, "hayır" çıkarsa kaybedecekler.
İkinci gruba gelince: Bu grup, kendileri dışındaki dünyaya üçüncü dünyacı perspektiflerle bakan, Türkiye'yi de geri dünyanın bir parçası olarak gören, diğer bir değişle, Türkiye'yi asla Avrupa medeniyet havzasına yakıştırmayan bir gruptur. 19. yüzyıl oryantalist bakış açısını bugün aynen politika olarak formüle etmekteler. Son dönemde Türkiye'nin gerçekleştirdiği ekonomik ve demokratik gelişim, bu grubun elini hayli zayıflattı. Şimdi bu grup ellerini ovuşturarak 12 Eylül'de "hayır" çıkmasını beklemekte. Zira "hayır" çıkarsa Türkiye'yi savunan diğer gruba dönüp şunları söyleyecekler: "Bakın size demiyor muyduk, Türkler geri bir demokrasi ve geri bir kültür. Sorun halkta. Türk halkı batı tipi ileri bir demokratik düzeni reddediyor. Böyle bir geri toplumun Avrupa'da ne işi var!"

Ortadoğu ve İslam dünyası:
Türkiye'nin ekonomik olarak güçlenmesi, yeni bir dış politika konsepti ile İslam dünyasına yönelmesi ve Filistin davasına dönük etkili-sembolik değeri yüksek tutumlar takınması hiç şüphesiz İslam dünyasında Türkiye'ye dönük çok büyük bir ilgi uyandırmıştır. Orta Doğu kamuoyları nerdeyse Türkiye'yi yeniden keşfettiler. Bu keşfin ortaya çıkardığı gerçek, Türkiye'nin demokratik yapısına duyulan hayranlıktır. Bazı Orta Doğu monarşileri Türkiye'nin giderek kendi toplumlarının gözünde "rol model" olmasından rahatsız olsalar da Türkiye gerçeğini kabul etme dışında yapacakları bir şey yok. Özellikle bu ülkelerin genç aydınları Türkiye'nin gücünün demokrasisinden geldiğinin farkındadırlar. O nedenle de ilgiyle Türkiye'yi izlemekteler. 12 Eylül'de "hayır" çıkarsa bundan hiç şüphesiz en fazla İslam dünyasında kendi gelecekleri için Türkiye'den ümit bekleyen genç aydınlar mustarip olacaklardır.

Türk dünyası:
Referandumda "hayır" çıkması benzer bir hayal kırıklığını da Türk dünyası dediğimiz coğrafyada yaratacaktır. Çünkü Türk dünyasının gözünde de Türkiye'nin mukayeseli üstünlüğü insan haklarına saygılı, işleyen, denetlenebilir, adil bir demokratik sisteme sahip olmasıdır. Türkiye bu özellikleri ile Türkik alemin gözünde "farkındalık" yaratmaktadır. Kişisel ilişkilerimizden de bilmekteyiz ki, binlerce Kazak, Kırgız, Türkmen, Azeri ve Özbek aydın Türkiye'nin demokrasi yolunda mükemmelleşmeyi amaçlamış olan çabalarına öykünmekte ve bu ilerleyişin günün birinde kendi ülkelerini de etkileyeceğini düşünmektedir. Şimdi böyle düşünen insanların dünyasından bir an için 12 Eylül'de "hayır" çıktığını, Türk halkının demokrasiye "dur" dediğini görmeyi hayal edelim. Ne büyük bir hayal kırıklığı yaşanır kim bilir.

Sonuç:
Çare yok, Türkiye bu maçı alacak! Aksi halde tarih bizi affetmez!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA