Zeybeğimi bir kaç kızan, vurdular
Çukurda üstüne taş doldurdular
Ya bir de kalkarsa diye kurdular
Zeybeğim Zeybeğim ne oldu sana
Allah deyip şöyle bir doğrulsana!
Zeybeğim kalkamaz dirilemez mi?
Odası mühürlü girilemez mi?
Şu ters akan sular çevrilemez mi?
Ne güne dek böyle gider bu devran
Zeybeğim bir sel ol bir çığ ol davran!
Kır at zincirlenmiş ufuk sahipsiz
Han kayıp hancı yok konuk sahipsiz
Baş köşede sırma koltuk sahipsiz
Kızanlar, dört yandan hep abandınız!
Zeybeğin kanına ekmek bandınız!
Bilemem susarak ölmek mi hüner?
Lisan çıldırıyor dil nasıl döner?
Ondan son iz uzak, uzak bir fener
Öldü mü? Çatlarım yine inanmam!
Diriye yanarım ölüye yanmam!
Zeybek kaybolduysa bunca kayıp ne?
Tesbihi dökülmüş aranır nine
Balonu yok ağlar çocuk haline
Zeybeğim; dünyayı aldın götürdün
Bir öldün beni de binbir öldürdün!
Beyni tırmık tırmık pençelere sor!
Mevsim niçin ölgün bahçelere sor!
Sor; çukuru nerde, serçelere sor!
Ağla, bir dinmeyen hasrete ağla
Zeybeksiz yolları gözetle ağla! ....
***
Yukarıda okuduğunuz şiir, üstad Necip Fazıl'ın 1964'te merhum şehit Başvekil Adnan Menderes'e ithaf ettiği şiiri. Her 17 Eylül geldiğinde bu şiirdeki ateş yüreğimizi yakar kavurur. Ege'nin temiz soylu, iyi huylu büyük evladını öldürdükleri gündür 17 Eylül.
Az milleti çok eden, aç milleti doyuran, köylüyü adam yerine koyan, kasabalıyı ışığa kavuşturan, memleketin garibanlarını jandarma dipçiğinden ve tahsildar zulmünden kurtaran, şehirlerimizi imar eden büyük adamın yok edildiği gün.
Yok edilmek mi? Hayır bu doğru değil, düzeltiyorum. Onu asla yok edemediler. Onu milletinden ayıran cinayeti işleyen üniformalı sivil ne kadar cani varsa adlarını lanet okumak için bile hatırlamıyoruz bugün. Ama o büyük şehit hayatımızın her deminde gülen Egeli yüzüyle sevgi saltanatını sürdürüyor. Daha beş gün önce onu öldürenlerin kurdukları harami düzenini başlarına yıktık. Miting meydanlarında kalabalıklar alkışlarıyla Menderes'e selam gönderdiler. Selam ve dua. Bugün Türkiye'de siyaset yapan herkes ondan, onun hatırasından meşruiyet talep etmekte. Demokratik Cumhuriyet'in ve milli irade kültürünün en önemli meşruiyet kaynağı orasıdır çünkü.
İzmir'in evladı Fatin Rüştü Zorlu'nun, Hasan Polatkan'ın ve tarihimizin büyük Başvekili Menderes'in aziz ruhları ve yolumuzu aydınlatan hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.