Hatırlanacaktır, AK Parti İzmir İl Başkanı Ömür Kabak, anayasa referandumu öncesi bir hamle yapmış, "İzmir'den 'evet' çıkacak, çıkmazsa istifa ederim" demişti. Ben bu sözü söylediği zaman Ömür Kabak'ın taktik bir hamle yaptığını biliyordum. Ömür Bey gibi yetenekli ve zihin sensörleri açık bir siyasetçi İzmir'den "hayır" oylarının daha fazla çıkacağını bilmekteydi elbette. Ama o bir kale komutanıydı ve bir bakıma kuvvet ölçme ve değerlendirme sonucu verecek olan bir yarışta başında bulunduğu il teşkilatının önceki döneme göre bir adım önde olmasını sağlamalıydı. 12 Eylül'de referandum yapıldı ve AK Parti'nin 29 Mart mahalli seçim sonuçlarına göre İzmir'de oylarını 7 puan artırdığı görüldü. Daha doğrusu ben bu 7 puanın iki puanını siliyorum, AK Parti en az 5 puanlık bir artış sağlamıştır. Referandumda İzmir'de "evet" oylarının yüzde 37 çıkmasının mevcut siyasi tablo analizinde başka bir izahı yoktur.
***
Ömür Kabak'ı hayatımda bir kere bile görmedim, tanımam, bilmem. Yeni Asır'da ve Yeni Asır TV'de ne kadar görüyorsam o kadar tanıyorum. Ancak ortada bana onun üzerine ahkam kesme hakkı veren iki husus var. Birincisi, elbette yukarıda da söylemiş olduğum referandum sonucu. Bu sonuç Ömür Kabak'ın başarısız bir il başkanı olmadığını söylüyor bize. İkincisi ve benim için daha önemli olan kriter ise, Ömür Kabak'ın bir siyasetçi olarak sergilediği karakter kalitesi. Düşünelim ki, seçimlere bir yıldan daha az bir zaman var. Çok muhtemeldir ki Ömür Kabak partisinin göstereceği milletvekili adaylarından birisi olacak. Bu durumda bir il başkanı ne yapar? Eski tabirle söyleyelim, "teenni" içerisinde bulunur, lafına sözüne dikkat eder, boyundan büyük laflar etmez. Kaybedeceği bir kumarı oynamaz ve altında kalacağı bir lafı sarf etmez. Üstelik Tayip Erdoğan gibi ağızdan çıkan lafa çok önem veren bir liderin partisinde bunları aklı başında olan biri yapmaz. Ama Ömür Kabak boyundan büyük laflar etti. Bir bakıma kendi siyasi istikbalini hiç düşünmeden yönettiği il teşkilatının başarısı için tehlikeye attı. Arkadaşlarını ve teşkilatını motive etmek için kendini ortaya koydu. Bu son derece onurlu bir davranıştır.
***
Tabii, bu davranışın altındaki nedenlerden birisi de, AK Parti yöneticilerinin diğer parti yöneticileri gibi profesyonel bürokrat zihniyetiyle particilik yapmamaları. Onlar siyaset oyununu ruhlarını ortaya koyarak oynuyorlar. Bir gramlık başarı için gerekirse siyasi istikballerini ve ikballerini tehlikeye atıyorlar. Bunun adına siyaset terminolojisinde "dava adamlığı" deniyor. Bütün bu gerçekler, AK Parti İzmir İl Başkanı Ömür Kabak'ın, bırakın görevden ayrılmasını, "onurlandırılarak" görevine devamının sağlanmasını zorunlu kılıyor.
Sadece AK Partililer değil, tüm İzmirliler bu karakter sahibi genç adama sahip çıkmalıdır.