• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Haritalar ve hayaller

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 17.10.2010, 00:00
Çocukluğumun hafıza kayıtlarından bugüne intikal eden hatıralarımdan birisi, haritalara olan marazi düşkünlüğümdü. Evimizdeki atlaslardan birisini açar, saatlerce başında otururdum. Özellikle tarih atlasları ilgimi çekerdi. Osmanlı hakimiyeti altındaki coğrafyayı gösteren haritalar ise, bütün dikkatimi teslim alırdı. Milyonlarca kilometrekarelik bir coğrafyaya hakim olmuş bir millete sahip olmak, o çocuk ruhumda nasıl bir böbürlenmeye neden olurdu, şimdi bile hatırlıyorum.
Aslında gurur ve hüznü birlikte yaşardım. Şimdiki vatanımız Türkiye, o kocaman coğrafyanın küçük bir parçasıydı. Biz niye kaybetmiştik topraklarımızı? Hangi kötü komutan, hangi kötü padişah neden olmuştu buna? Döner, 20. yüzyıl dünya siyasi haritasına bakardım ve bizim olan topraklardan 30'a yakın devletin çıktığını görürdüm. Anlam veremezdim, için için üzülürdüm. Çocukluk hamaseti güzeldir aslında. Ortaokul talebesi bir çocuğa büyük düşünmenin temrinlerini yaptırır o hamaset. Nitekim ben bir gün o kaybettiğimiz toprakları mehterin kösleri vururken yalınkılıç akıncılarla tekrar fethedeceğimizi hayal ettim hep. Bu hayaller bana az tahta kılıç yaptırmadı.
***
Hayat her çocuğa yaptığını bana da yaptı; çarçabuk büyüyüverdim. Lise talebesi olduğumda büyük vatan hayalleri kurmaya vakit bulamayacağımız kadar yoğun bir memleket gündeminin içine yuvarlandık. Türkiye ideolojik körlüğün çatışma alanı haline gelmiş veya getirilmişti. Lise yıllarında da kopmadım aslında o çocukluk hayallerimden. Koskoca İslam dünyası niçin bu kadar darmadağınıktı. Niçin "Diyar-ı küfr beldeler ve kaşaneler yurduydu da, mülk-ü İslam viraneler yurdu" idi. Türk dünyası niye esaret altındaydı? 70'lerin gençliği biraz kabına sığmayan gururlu bir gençlik, biraz da kompleksli bir gençlikti. Zaten öyle olduğu için de her eline geçirenin kullandığı bir aparata dönüştü o idealist gençlik. Allah'tan 80'li yıllarda Özal diye bir adam çıktı da pusulasız hayatımıza bir yön tayin edebildik. Ama Özal'ın getirdiği bahar havası kısa sürdü. 90'lı yıllar gelip çattı. Tarihe kaybedilmiş yıllar olarak geçecek kadar savruk yıllardı bu yıllar. Ve 2000'li yıllar. "21. yüzyıl Türklerin yüzyılı olacak" öngörüsünün hayata geçtiği yeni bir çağ başladı.
***
Şimdi bana, yakın veya uzak çevremdekiler niçin Tayyip Erdoğan'ı bu derece desteklediğimi soruyorlar. Benim dünyamda bu sorunun çok basit bir cevabı var: Tayyip Erdoğan bana yeniden ortaokul hayalleri kurduran liderdir çünkü. Bugünlerde dünya haritasına baktığım zaman Osmanlı hakimiyet coğrafyasının bir benzerinin Türkiye'nin siyasi ve ekonomik nüfuz alanı olarak yeniden belirdiğini görüyorum.
Son bir yıl içinde hem İslam coğrafyasını hem de Balkan coğrafyasını gezmiş birisi olarak söylüyorum ki, Türkler tarihte dünya coğrafyasına hiç bu kadar kuvvetli bir biçimde ne yayılmışlardı, ne de nüfuz etmişlerdi. Bir kısım çevreler istedikleri kadar inkar etmeye devam etsinler. Bu rüya gibi 21. yüzyıl tablosu Recep Tayyip Erdoğan adlı Türk çocuğunun çabası, vizyonu ve alınteridir. Bu çabaya ve liderliğe omuz vermiş ihracatçısı, askeri, film yapımcısı ve sanayicisi yeniden büyük olma stratejisinin ayrılmaz parçalarıdır.
***
Dünya haritasına daha çok baktığımız bir dönem içinde yaşıyoruz. IMF daha dün ikinci kez Türkiye'nin 2011 yılında 1 trilyon dolarlık ekonomi olacağını açıkladı. Daha iki hafta önce, sessiz sedasız, Türkiye'nin öncülüğünde Ortadoğu'nun "Ortak Pazar"ı kuruldu. Vizeler tek tek kalkıyor. Sıra gümrük duvarlarının kalktığı günlere geldi. Türkiye'nin AB üyesi olup olmaması giderek bir ayrıntıya dönüşüyor. Ve ben şimdi dünya küresine bakıp yeni hayaller kuruyorum:

Yıl 2050. Fert başına düşen milli gelir: 50.000 dolar. İhracat: 1 trilyon dolar. İthalat: 750 milyar dolar. İç borç "sıfır", dış borç "sıfır." Enflasyon yüzde 1!.. Cari işlemler dengesi, +500 milyar dolar.
Yoksul ülkelere yapılan yıllık yardım: 100 milyar dolar. Dünyada hastalıkla ve açlıkla mücadele için: 200 milyar dolar. Dünya çocukları için sağlık ve eğitim harcamaları: 100 milyar dolar. Doktor başına düşen nüfus: 100!.. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı: 20!.. Bitki örtüsü: Yüzde 80'i ormanlık. En kalabalık mekanlar: Kütüphaneler, laboratuvarlar, spor sahaları, mesire yerleri, ibadethaneler, sanat merkezleri. En tenha yerler: Hapishaneler, hastaneler, meyhaneler. Rejimi: Demokratik Cumhuriyet. Hükümet şekli: Başkanlık sitemi. Halkı: Çoğu Müslüman olmak üzere, bütün dinler, mezhepler ve inançlar serbest.
Nüfusu: 100 milyon. Resmi dili: Türkçe. Başkenti: Ankara. Adı: TÜRKİYE.
***
Değerli ağabeyim Mustafa Çalık'tan mülhem yukarıya sıraladığım hayaller hiç gerçekleşmez mi sanıyorsunuz? Çok ama çok yanılıyorsunuz. 10 yıl önce hayal olan düşünceler bugün bir bir gerçeğe dönüşüyor. Bunların hepsi gerçek olabilir; eğer biz istersek. Ve size iki gün önce bir kitapta gözüme ilişen bir söz: Hayalperesti öldürebilirler ama hayallerimizi asla!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA