• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Muhammet isminde bahriyeli mi olur?

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21.01.2011, 00:00
Beni tanıyan herkes bilir, demokratlığım, özgür bir topluma olan düşkünlüğüm, Türk ordusuna olan muhabbetimle hiçbir zaman bir tenakuz oluşturmaz. Kendine liberal diyen eski komünistlerle gerçek demokratlar arasındaki en temel fark budur. O nedenle, ordu düşmanlığından dolayı yatıp kalkıp Türk ordusuna söven bu adamlarla bizim işimiz olmaz. Peki biz eleştirmiyor muyuz ordumuzu? Elbette eleştiriyoruz ve en fazla eleştirme hakkı bizim olduğu için bundan sonra da eleştireceğiz. Ancak bu eleştiri gerçekçi bir temele dayanmalıdır. Aşağıda yapacağım eleştiri gibi.
***
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki bazı birimlerde tam bir çürüme halinin yaşandığını daha önce de defalarca yazmıştım. Ergenekon davasında ortaya çıkan belgeler gerçekten korkunç bir tabloyu yansıtıyor bize. Darbecilikten fuhuşa kadar ne ararsan var bu belgelerde. En son Gölcük'te çıkan belgeler şu ana kadar iddia niteliğinde olan birçok hususu, hukuki kanıtlarla aydınlatıyor. Gözümüz gibi koruduğumuz Bahriyelilerin başına bunlar niye geldi peki? Bence 28 Şubat'ta başladı bu bozulma ve çürüme hali. Geçenlerde bahriyelilerle ilgili iddiaların başlıklarını alt alta yazmaya kalktım, tam 3 dosya kağıdı tuttu. Böylesine yoğun bir suç isnadının tamamı ne uydurulabilir ne de provokasyon olabilir. Bizim bahriyelimiz niçin bu hale geldi? Bu sorunun cevabı bence başka yerde aranmalı.
***
Bu sorunun cevabı, Deniz Kuvvetleri'nin insan istihdamında geçerli olan kriterlerin ideolojik kriterlere dönüştüğü gerçeğinde aranmalı. Son 30 yılda bu kurumdan bahriyelilik onurunu taşımaya ehil olmayan pek çok subay yetişmiş besbelli. İşte onlardan birisi: Ergenekon davasında avukatlara dağıtılan ek klasörlerden birinde yer alan bir belge: Emekli Deniz Albay Aydın Ortabaşı'nda ele geçirilen dijital belgede, Deniz Albay Hüseyin Vural imzalı bir e-mail yer alıyor. E-mail'de Deniz Lisesi'ni kazanan öğrenciler arasında 8 Muhammed, 5 Enes ile Usame, Taha Yasin ve Huzefye adlı öğrencilerin bulunduğu belirtilerek, "Bu performansta veya mülakatta çocuklarına bu isimleri yakıştıran ailelerin özel tahkikatları herhalde yapılmıştır. Bunun gözden kaçtığı düşünülse dahi Yelkenli Dönemi dahil bu isimlerde bir bahriye subayı duyulmuş işitilmiş midir?" ifadeleri yer alıyor. Şimdi üzerinde bahriyeli üniforması taşıyan bu ebleh subayın şu ifadelerinin neresini ele alacaksın? Adam Türk subayı ama "Muhammet" isminden rahatsız. O "Muhammet"in Türkçe'de önce "Mehemmet", sonra ses düşmesinden dolayı "Mehmet" olduğunu bilmiyor. Hadi bunu bilmiyor diyelim, peki Türk askerine "Mehmetçik", onun ordusuna da "peygamber ocağı" dendiğini de mi bilmiyor? Hayır, biliyor ama Türk ordusunun değerlerine, kültürüne inanmayan bir "inançsız" bu adam. Ve o kadar tefessüh etmiş biri ki, kendi isminin Arapça'dan gelme "Hüseyin" olduğunu, Hüseyin'in de Muhammet'in torunu olduğunu hiç hesaba katmıyor.
İnşallah bahriyemiz en kısa zamanda bir "arınma" yaşar!

BİR DÜZELTME

DP İl eski Başkanı Sayın Fatih Dalan aradı ve 19 Ocak tarihli yazımda yer alan "Demirel'in Rıfat Serdaroğlu ve Salih Uzun'u destekleyin" dediği şeklindeki ifadenin doğru olmadığını, kendisinin "bu kişileri desteklemelerini söyleyen kişinin Cindoruk" olduğunu söylediğini ifade etti. Fatih Dalan benim çok değer verdiğim bir insandır, böyle diyorsa doğrusu budur. Kendisinden özür dileyerek bu düzeltmeyi yapıyorum.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA