• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Yanlışa yanlışla cevap verilmez!

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 22.01.2011, 00:00
15 Ocak 2011 tarihinde Seyrantepe Stadı'nın açılışında yaşanan olaylar yoğun bir biçimde tartışıldı. Bu tartışmalarda kamuoyunun kanaatleri de netleşti. Orada o gün, Başbakan'a yapılan terbiyesizce bir davranıştı. Buna, kör muhalefet saplantısı olanlar dışında, herkes böyle baktı zaten. Ama olayın bir başka yönü vardı: O gün orada olanlar ne kadar sakil, çirkin ve kabul edilemez olursa olsun, sonuçta demokratik hayat içerisinde tolere edilmesi gereken türden bir eylemdi. Şiddet yoktu, sadece çirkin bir nezaket ayıbı gösterildi orada. Bu davranışa tepki göstermek başta Başbakan olmak üzere bu işten rahatsız olan herkesin hakkı elbette. Nitekim hem Başbakan hem genel kamuoyu hem de kanaat önderleri tepkilerini en keskin cümlelerle ortaya koydular. Ancak demokrasilerde böyle kazalar olabiliyor. Bunu böyle kabul etmek en doğru davranış olacaktır.
***
Ancak, göründüğü kadarıyla o yaşanan olayla ilgili tutumlar böyle belirmiyor. Göstericilerin tespitine yönelik yargı devreye girmiş durumda. Şişli Cumhuriyet savcılığı soruşturma yürütüyormuş. İlk başta söyleyeyim, bu soruşturmayı başlatan savcılık çok yanlış yapıyor. Eğer bunu Başbakan talep etmişse o iki kat daha büyük bir yanlış. Başbakanın bu olayı bir demokrasi kazası olarak görmesi gerekiyor. Bu onun demokrat kimliğinin ve tolerans düzeyinin bir gereğidir. Başbakan, o gün o statta o eylemi yapan terbiyesiz güruhun peşine düşen adam durumuna düşemez, bu Başbakan'ın gradosuna uymayan bir yaklaşımdır. Gazetelerden okuduklarımız doğruysa, Başbakan'ın bu soruşturma sürecini durdurması şarttır. Bu sadece kendisinin yüksek itibarı ve demokrat kimliğinden dolayı değil, aynı zamanda ülke demokrasisinin prestiji açısından da mühim bir zorunluluk.
***
Peki, o statta o çirkin işi yapan güruhu ve yaptıkları eylemi görmezden mi geleceğiz? Hayır, gelmememiz lazım. Ancak bu kişilerin tespiti, bunlarla ilgili ceza ve tedbirler yargının veya Başbakan'ın işi değil, doğrudan doğruya Galatasaray'ın işi. Tüm görüntüler ve özel bilgiler Galatasaray yönetiminin elindedir. Kulüp bu olayı en başta kendi varlığı için bir tehdit olarak görmeli ve soruşturmalıdır. Bu soruşturma sonunda da elde ettiği bulguları, tayin ettiği ceza ve tedbirleri kamuoyu ile açıkça paylaşmalıdır. Bu arada, o çirkin eyleme maruz kalan Başbakan ne yapmalıdır? Şayet Galatasaray üzerine düşeni yapmıyorsa, onlardan hesap sormalıdır, hatta onlara bedel ödetmelidir. Seyrantepe'yi Galatasaray'a vermemek de dahildir bu bedele.
Sonuç olarak, demokratik hakları kötüye kullanan bir güruhu cezalandıracağız derken demokrasinin kendisini örselemeyelim.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA