• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Bir vatanseverin portresi

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03.04.2011, 00:00

Bugün Musevi kökenli Türk işadamı İshak Alaton'dan söz edeceğim. Son günlerde TÜSİAD ve anayasa etrafında yürütülen tartışmalara ilişkin söyledikleri kamuoyunun çok geniş ölçüde ilgisini çekiyor. Gerçekten önemli sözler söylüyor ve çok önemli analizler yapıyor İshak Bey. Süzülmüş rafine bir kültürün sahibi olmanın getirdiği geniş perspektiften bakabilme yetisiyle aslında birçok kimsenin söylemek isteyip de söyleyemediğini "içerden" biri olarak ortaya koyuyor.
Aslında yeni Türkiye'nin dilini-terminolojisini kuruyor. Hiç kimse onun söylediklerine bir şey diyecek durumda değil. Çünkü o bir siyasetçi değil, o sosyal rol peşinde koşan ihtiras sahibi biri de değil. O Türkiye'nin gelişmesini, ilerlemesini, demokratikleşmesini isteyen gerçek bir Türk vatandaşı. İshak Alaton'u yıllardır özenle izlerim. Onu yakından takip etmemin bir nedeni var tabii. Yıllar önce, üniversite öğrencisi iken bir salonda İshak Bey'i dinlemiştim, o günden beri onu hiç unutmadım, hep
izledim.
***
Şimdi tam hatırlamıyorum, ya 1985 ya da 86 yılıydı, ben üniversite öğrencisiydim ve aynı zamanda Orman Genel Müdürlüğü Çiftlik Tesisleri'nde geçici işçi olarak çalışmaktaydım. Öğrenciydim ve işçiydim ama şimdi bile büyük özlem duyduğum meraklarım vardı. Mesela çok sağlam bir kitap ve gazete-dergi okuruydum. İddialı bir şey olacak ama Türkiye ve dünyanın en önemli dergilerinde ne çıkmış bilirdim. Tabii bu arada ilgimi çeken toplantı-panel-konferans ne görürsem mutlaka izlemeye çalışırdım. Gece çalıştığım ve biraz da fakülteyi astığımdan bunlara vakit bulabiliyordum. O aralar ben de çevrecilik akımına kapılmış biriydim. Çevre felaketlerinin çığ gibi geldiğini ama Türkiye'nin uyuduğunu görüyordum.
Bu arada orman varlığının önemini çok iyi kavramıştım. İşte tam o günlerde Orman Mühendisleri Odası bir toplantı düzenledi. Konusu "Ormanların Özelleştirilmesi"ydi. İshak Alaton'u ilk kez orada dinledim. Bir iş adamıydı ama ülkesinin ormanlarına kafayı takmıştı. Ciğerlerinden konuşarak ormanların işletilmesi ve korunmasına dair görüşlerini anlatıyordu. Neredeyse yalvarıyordu. Orada kafamdan geçen şuydu: Musevi birisi Türkiye'nin ormanlarını niye bu kadar düşünür ki? Yıllar sonra utandığım bir düşünceydi bu. Çünkü o çok iyi bir vatandaştı, gerçek bir Türk'tü. Ülkesinin tabiatını, ormanlarını, geleceğini korumak için çırpınıyordu. Hatırlıyorum, o toplantıda ormanların bütünüyle özelleştirmesine çok taraftar değildi İshak Bey. İsveç sosyal demokrasisinden etkilenmenin getirdiği yaklaşımla daha karma çözümlerden yanaydı.
Yıllar sonra ziyaretine gittim. Bu bilge adamı yakından tanımak istedim. Bilgeliğin mütevazılaştırdığı muhteşem bir adamla karşılaştım. Ve unutulmaz güzel bir sohbetimiz oldu. Kitaplığında Das Kapital'in ciltleri vardı. Sürekli okuduğu belliydi.
***
İshak Alaton'a duyulan saygı hak edilmiş bir saygıdır. Çünkü bizim gibi 28 Şubat'ı yaşamış olanlar o İstanbullu, İzmirli iri kıyım işadamlarının nasıl 28 Şubatçıların değirmenine su taşıdıklarını gördüler. İshak Bey bu zümrenin içinde asla yer almadı. O dönemde üyesi bulunduğu TÜSİAD'tan kendi deyimiyle "ruhen ayrıldı". Çünkü TÜSİAD o vakit darbecilerle fingirdeşen bir kurumdu. İshak Alaton bu rezilliğe tahammül edemedi, çünkü o ahlaklı bir sosyal demokrattı. Tayip Erdoğan şiir okudu diye hapishaneye tıkılırken ziyaretine gidenlerden birisi de sanırım İshak Bey'di. 2002'den sonra da AK Parti Hükümeti'nin iyi icraatlarını alkışladı, yanlışlarını eleştirdi. "İrtica geliyor, laiklik elden gidiyor" sahtekarlıklarının hiçbirine metelik vermedi. İşte bugün, TÜSİAD'ın anayasa konusundaki oynak tavırlarını yine eleştiriyor. Bununla da kalmıyor TÜSİAD'ın artık ülkenin gerisinde kaldığını ilan ediyor. Yeni Türkiye ile eski Türkiye'nin farkını son günlerde ondan daha güzel anlatan birini görmedim ben.
Onu televizyonda dinlerken "Tamam, Türkiye başardı" dedim kendi kendime.
Bu değerli işadamına, bu gerçek vatansevere saygı ve hayranlık duygularımı belirtmeyi bir borç biliyor ve Allah'tan ona uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA