Askerlerin önceki gün yayınladıkları açıklama demokratik hukuk devletinde adliyelik bir durumdur. Genelkurmay açık açık görülmekte olan bir davaya müdahale ediyor. Yargıçlara mesaj veriliyor, "Bizim arkadaşlarımızı bırakın, kafamızı bozmayın" demeye getiriyorlar askerler. Neye rağmen? Anayasanın 138. maddesine ve TCK'nın 277. maddesine rağmen. Ülkenin silahlı kuvvetleri alenen kanunlara aykırı bir eylem yaparsa, alenen bir anayasa suçu işlerse kurulu düzen ne yapacaktır? Ya görmezden gelecek ya da işlem yapacaktır. Bizim sistem şimdilik görmezden gelmeyi tercih ediyor. Özellikle siyasi iktidarın bu gelişmeyi görmezden gelmesinin belli sebepleri olabilir. Bunları aşağıda değerlendireceğiz. Ancak tam burada bir hususun altını çizelim, geçmişte memleketin başına iş açmış bütün asker kaynaklı eylemler böyle konulu basın açıklamalarıyla başlamış ve sonra ardından siyasi sistemi sarsan muhtıralar ve darbeler gelmiştir.
***
Evet, Ankara bu açıklamayı tartışıyor. Hükümet çevreleri askerin bu çok münasebetsiz ve kanunsuz açıklamasını görmezden gelme eğiliminde. Bu nedenle olsa gerek, aslında bu açıklamanın ordunun alt kesimlerinin "gazını almayı" amaçladığını söylüyor pek çok kimse. Bu yorumlar ortadaki sakil duruma pek temas etmeseler de belli ki seçim öncesi bir maraza çıkmasını istemeyenlere ait.
Söz konusu Genelkurmay açıklamasını daha karamsar duygularla karşılayanlar da var Ankara'da. Bu kişiler, askerin yargı üzerinden resmen 12 Haziran seçimlerine müdahale ettiğini, ortaya gergin bir durumun çıkmasını sağlayarak seçmenin AK Parti'ye yönelişinin önünü kesmeyi tasarladıklarını düşünüyorlar.
Hatta, Wikileks belgelerine yansıyan Amerika'nın AK Parti karşıtlığından da hareketle "askerler ABD ile anlaştı" diyenler bile var.
***
Bu gelişmeden sonra Hükmet ne yapacak? Bence gelişmeleri seçim sürecine zarar vermeyecek seviyede ele alacak Hükümet. Yani düşük bir profil sergileyecek. Tabii bu olay karşısında CHP'nin ne yapacağı, nasıl davranacağı da önem taşıyor. Olayı bir kriz haline mi getirecek, yoksa bir süredir yapmaya çalıştığı gibi askere "Bırak bu işleri, yallah kışlana" mı diyecek?
Bütün bu yorumların gerçeği ifade eden bir tarafı olabilir. Ama ben demokrasiye inanan herkesin askerin yargıya açıkça müdahalesi anlamına gelen bu açıklamaya tepki göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Ve anlıyorum ki askerler hala eski alışkanlıklarını sürdürmek niyetindeler. Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını bir türlü kabule yanaşmıyorlar. Ellerindeki silahla herkesi, hatta ağır ceza yargıçlarını bile korkutabileceklerini sanıyorlar. Oysa bu boş bir hayal. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Ne garip, dün Libya'da yaptığı insani yardım operasyonu nedeniyle ordumuzla gurur duyduk, bugün aynı ordu kanunsuz bir açıklamayla içimizi yeniden kasvete boğdu.