Eski büyükelçilerimizden ve Anavatan Partili bakanlarımızdan Kamuran İnan, "Bu ülkede 300 bin hain yaşıyor" dediğinde çok tuhafıma gitmişti bu sözü. Espri yapmıyordu veya teşbihte bulunmuyordu, doğrudan doğruya, "Bu ülkede 300 bin vatan haini yaşıyor" diyordu. Aradan 20 yıl geçtikten sonra, insanları hainlikle suçlamaktan hiç hazzetmeyen biri olarak, Kamuran İnan'ın müthiş bir öngörüyle hiçbirimizin göremediğini gördüğünü, söylediğinin tamamen doğru olduğunu anlıyorum. Kendisi de Kürt kökenli olan değerli devlet adamı Kamuran İnan'ı saygıyla anıyorum ve kendisine uzun ömürler niyaz ediyorum. Kamuran İnan, bu ülkenin yetiştirdiği en kıymetli diplomatlardan biri. Cin gibi bir entelektüel, 20 sene önce bizi uyardıydı da biz kalın kafalılık ettik, onu anlamadık. Dediği doğru çıktı, bu ülkenin dağı taşı hain dolu, bundan eminim artık.
***
Bu insanı çok rahatsız eden kanaate nereden vardım ve Kamuran İnan'ın doğruyu söylediğine neden hükmettim, onu anlatayım: Bugün ülkemize bulaştırılmış bir PKK mikrobu var ve biz bununla mücadele ediyoruz. 1975'de komünist devrim için kurulmuş, 1980'den sonra ayrı devlet için terör yapmış, devleti yenemeyeceğini anlayınca taktik değiştirip kaleyi içerden fethetme planını devreye sokmuş bir örgüt bu. Bir yandan silahlı güçleriyle terör yaratıyor, bir yandan BDP gibi legal partilerle siyaset üzerinde baskı kuruyor, diğer yandan da sinsi bir biçimde KCK adlı yapılanma ile paralel bir devletin teşkilat yapısını oluşturuyor. Bütün yapılanmaların üzerinde KCK var, zira KCK eşittir ayrı bir devlet yapılanması. Neler yapıyor bu KCK? Öncelikle belediyeleri yönetiyor, ihale dağıtıyor, mahkeme kuruyor ve egemenliğin temel göstergesi olan vergi toplama işini organize ediyor. Geriye bir tek silahlı gücün şehirlere hakim olması kalıyor ki, öz savunma gücü dedikleri de odur işte. Yeryüzünde hangi devlet içini bir kurt gibi kemiren böyle bir ayrı devlet yapılanmasına müsaade eder? Buradan okuyucularıma duyuruyorum: Batı'da yaşayan ve kendilerine liberal diyen devlet düşmanı eski komünistler bizim hükümeti bile bir süre bu konuda kandırdılar ve bunlara ses çıkartılmadı. Ama Allah'tan çok uyanık bir polis teşkilatımız var ve bu KCK'nın nasıl bir ihanet şebekesi olduğunu herkese gösterdi. Doğal olarak savcılarımız harekete geçti, yargı kanunların gereğini yapıyor.
***
Tekrar söylemekte fayda var, KCK'lıların tutuklanıp hapishaneye konmaları şu sıra bu ülkede yapılan en doğru iş. Çünkü bu bir yasa dışı suç örgütüdür ve haysiyeti olan hiçbir devlet kendi içinde ayrı bir devlet yapılanmasına izin veremez. Ama benim asıl üzerinde durmak istediğim kişiler Batı'da yaşayan, gazete köşelerine kurulmuş PKK lobiciliği yapan eski komünistler. İnanılmaz bir şey, hepsi tornadan çıkmış gibi aynı geçmişe sahip. Hepsi geçmişte yasa dışı komünist örgütlerde çalışmışlar. Hepsinin içinde Türk devletine karşı bir öfke var. Ve bunların hepsi kendilerini "liberal" sıfatıyla kamufle ediyor. Çok düşündüm, 'Bu adamlar niçin kendilerini PKK'ya bu denli angaje ediyorlar?' diye. Sanırım sonunda buldum, geçmişte kendi başaramadıkları şeyi PKK'nın başardığını düşünüyorlar. PKK onlar için devletten intikam alma aracı. PKK-KCK vs. devlete diz çöktürürse, istediğini yaptırırsa, eski komünistlerde bir bakıma devletle hesaplaşmış olacaklar ve bir iç huzura kavuşacaklar.
Bu ülkede son 20 yılda ulusalcılık diye bir şey ürettiler ve milliyetçiliği kirlettiler, eski komünistlerden türeme, ihanetle kucak kucağa bir liberallik icat ettiler ve gerçek liberalliği ve demokratlığı kirletiyorlar. Bu ayrımları iyi yapmaya, ihanet ehlini hangi sıfatı taşırsa taşısın teşhir etmeye mecburuz.