• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Neden devlete karşı bu kadar saldırganlar?

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 22.01.2012, 00:00
Yazımın başlığında kullandığım soruyu kendime hep sormuşumdur. Devlete ve bu toplumun değerlerine bu denli düşmanca hisler besleyenler nereye varmak istiyorlar, ne yapmak istiyorlar? Sanırım bir süredir kafamda taşıdığım bu sorunun cevabını buldum. İki basamaklı bir cevap bu: Birincisi şu: Bugün devlete, Hükümete, Başbakan'a saldıran adamların kafalarının içinde yaşanmış ağır travmalar mevcut. Zira bu insanlar geçmişte komünizm adına devleti ele geçirmek için kendi hayatlarının bir bölümünü ciro etmişler. Esasen ağır bedeller de ödemişler. Ele geçirmek istedikleri devlet de bunların kafasını ezmiş dağıtmış. Devlet doğrusunu mu yapmış? Evet, devlet kendi varlık alanını ipleri Moskova'daki, Çin'deki ağababalarının elinde olan bu eşkıyaya terk etmeyecekti herhalde. Ancak aynı devletin bu tehditleri savuşturmak için kullandığı yöntemlerin neredeyse hepsi yanlıştı. Devlet hukuku, insan haklarını ihlal etti bu mücadeleyi yaparken. Çoğu kez devlet gibi davranmadı. Sonunda bu mücadeleyi kazandı ama en haklı olduğu noktada haksız duruma düştü. Ve bugün kendisine adice saldıran dünün suçlularını birer dengesiz, devlet düşmanı adamlar haline getirdi. İlginçtir bu adamların neredeyse hepsini yakın zamana kadar demokrasinin altını oyan Aydın Doğan medyası gazete köşelerinde istihdam etti.
***
Gelelim ikinci nedene: Bu tipler güya yazar çizer. Başlarından da onca macera geçmiş, ancak bir tanesi bile ne iddialı bir edebiyat eseri yazabildi ne de ortaya fikir dünyasında ses getirecek, referans değeri olan bir kaynak ortaya koyabildi. Kaba olacak ama öküz geldiler, altmışlı yaşları geçiyorlar, öküz gidiyorlar. Ne bir roman, ne bir şiir, ne bir tez: Hiçbir şey yok. Şiir akıllarına geldiği vakit Nazım'a, roman akillarına geldiği vakit Yaşar Kemal'e sığınıyorlar. Bu kısırlık, bu kabaklık ve bu fikri kabızlıktır ki işte bugün devlete saldırmalarının bir başka sebebidir. İlgisi nedir? Şudur: Bunlar bu fikri kabızlıklarından dolayı giderek aydın olma hüviyetini kaybediyorlar. Yavaş yavaş gazeteleri de bunların ne kadar modası geçmiş kabak olduğunu anlar oldular. Bunların en alasının yazdığı gazete 100 binden fazla satamıyor. Çünkü millet, sabah akşam devletine söven adamların yazılarını okumuyor, bu kadar basit. Peki bunlar ne yapıyor? Dünyanın her tarafında böyle kabız adamların yaptığı şeyi: Ya bir etnik grubun savunuculuğunu üstleniyorlar, ya da devletle aralarında bir kutuplaşma yaratarak canavara karşı dikilen kahraman rolüne soyunuyorlar. Ya da uğradığı haksızlık toplumda yankı bulmuş bir talihsiz insanın hatırasını dibine kadar sömürüyorlar. Hrant Dink olayında olduğu gibi. Bu kifayetsiz modası geçmiş adamların gündemde kalabilmek için başvurdukları tam bir üçkağıttır, herkes bunu böyle bilsin.
***
Kısacası bu adamlar ve bu tuhaf kadınlar tam bir Jean Paul Sartre, Emile Zola taklitçisi. Sartre Cezayirlilerin haklarıni korumuştu, Zola da Dreyfus'un haklarını. Bizim zübükler de güya Kürtlerin ve Hrant'ın haklarını koruyarak piar yapacaklar. İyi de, O Sartre ki Akıl Çağı, Yaşanmayan Zaman, Yıkılış, Bulantı gibi eserleri yazmış adamdı; kendine ait bir felsefi ekolun sahibiydi. Sözde Kürt haklarını savunanlara sorun bakalım, sizin ihanetten başka neyiniz var diye.
Bu çirkin adamların; vatanımıza saldıran bu ahlak yoksunu zümrenin her hamlesini deşifre etmek bu ülkeyi seven herkesin görevidir, bu görevi yapmaya devam edeceğiz.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA