• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Benim kalemimden Birand...

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19.01.2013, 00:00
Allah rahmet eylesin, güzel bir insandı Birand. İyi insandı, dışarıya yansıması böyleydi, onu yakından tanıyanlar ve onunla mesai arkadaşı olanlar aynı şeyi söylüyorlar.
Can Dündar'ın yazdığı "Birand" adlı biyografi kitabını aldım, şöyle bir karıştırdım, onun iyi insan alt yapısını orada, kendi anlatısıyla gördüm. Babasız geçen bir çocukluk, hastalıklarla, sayısız ameliyatlarla ve kalıcı sakatlıkla geçen bir ömür. Bütün bu dramatik hayat onu imbiğinden sevimli, iyi bir insan olarak damıtmış.
Nereden bakarsanız bakın, ilgi çekici bir hayat hikayesi bu.
***
İyi ve yenilikler getiren, Türk medyasına soru sormayı öğreten bir gazeteci olduğuna hiç şüphe yok.
Peki, söylendiği gibi cesur bir gazeteci miydi Birand? Ben pek öyle olmadığını düşünüyorum. Hep ikircikli, ortamı gözleyen, verdiği görüntünün aksine, belli konularda takıntıları olan biriydi Mehmet Ali Birand.
Mesela 28 Şubat'ta askerlerin acı çektirdiği bir gazeteciydi. İşini kaybetti, canını zor kurtardı. Ama başına gelen bu işlerin nedeni açık ve cesur bir demokrasi mücadelesi verdiği için değil, PKK'yı meşrulaştırıcı yayınlar yaptığının düşünülmesindendi.
Kendisine bu konuda acı çektirenler haklı mıydı? Asla, evet Birand'ın yayınları PKK'yı Türk toplumuna farklı yönleriyle tanıtıyor, bir başka değişle, mesela APO'nun bir "şeytan" olmadığını gösteriyordu ama sonuçta Birand, sadece iddialı bir gazetecilik yapıyordu; yani kendi tabiriyle "işini yapıyordu".
Onun dışında, ne 12 Eylül'de, ne de 28 Şubat'ta herhangi bir demokrasi mücadelesinin içinde görmedik Birand'ı.
O hep ortadan gitmeyi, ortalığın sakinleşmesini beklerdi. Havayı koklardı ve gelişmelere göre tavır alırdı, uygun zamanı bulunca da mesleki başarılar elde etmeye çalışırdı.
Mesela 12 Eylül'den sonra "Emret Komutanım" adındaki kitabında topluma, darbe yapan ordunun sivillerden ne kadar daha ilerde olduğunu, ne kadar daha iyi yetiştirildiklerini anlattığına tanık olduk.
28 Şubat'ta kendisi gibi askerlerin hışmına uğramış olan Tansu Çiller'i çıkardığı TV programında nasıl ezdiğini, nasıl aşağıladığını; Çiller düşmanlarından "aferin" almak için nasıl çaba harcadığını, Çiller üzerinden askerlerle ilişkilerini düzeltmek kurnazlığını gösterdiğini biliyoruz.
Ancak son yıllarında yaptığı konuşmalarda, verdiği ifadelerde kendini de içine alan samimi özeleştiriler yapmış, itiraflarda bulunmuştur. Bu davranışlarıyla hem iyi bir insan hem de ahlaklı bir gazeteci olduğunu göstermiştir.
Daha önce yapamadığı demokrasiye katkıyı fazlasıyla yapmıştır.
***
Ama olsun, o kadar kusur belki de hepimizde vardır. Esas olan, onun çok iyi bir insan, çok iyi bir gazeteci olduğudur. Hepimiz onu seviyor, ona hayranlık besliyorduk, bu çok açık. O bu ülkenin, batılı ünlü meslektaşlarla rekabet edebilecek nadir gazetecilerindendi.
Ayrıca Birand'ın ölümüyle herkese, hepimize verdiği bir ders var: Bugün Birand gibi gazetecileri yok etmeye çalışan generaller hapiste, Mehmet Ali Birand ise saygın bir insan olarak gönüllerdedir.
Doğru yerde durmanın sadece yaşarken değil, öldükten sonra da değerli olduğunu gösteren bir derstir bu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA