• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Kim Türklük için çalışıyor?

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11.10.2013, 00:00
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kürsüde konuşuyor, veryansın ediyor Başbakan Erdoğan'a. İşlediği konu kaldırılan andımızdı. "Türklükle ne alıp veremediğin var" diyordu Kılıçdaroğlu. Bu kurduğu cümlenin içindeki haksız suçlamayı bir tarafa bırakırsak çok hoş bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıya olduğumuzu görürüz. Tunceli'nin Alevi Kürtlerinden olan Kılıçdaroğlu etnik olarak Türk olan Başbakan Erdoğan'a Türklük üzerinden vuruyor. Aslında CHP liderinin bu çıkışı benim hep inandığım bir gerçeği doğrular nitelikte: Kemal Bey gerçekten Türklük duygusuna, devlet ve millet şuuruna sahip birisi. Ben zaman zaman sergilediği agresif tutumlarının ve manasız suçlamalarının nedeninin çaresiz kalmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu için siyasi alan giderek daralıyor. Geriye bir tek muhalefet yolu kalıyor: Belden aşağı vurmak.
***
Diğer taraftan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de Türklük mevzuunda herhalde Kemal Kılıçdaroğlu'ndan geri kalması düşünülemez. Açtı ağzını yumdu gözünü Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın ne hainliği kaldı ne Türk düşmanlığı. Elbette ben Devlet Bahçeli'yi de anlıyorum. Başka ne yapacaktı ki, büzülmüş bir siyasi alanda sıkıştığı daracık bir alanı korumak için ancak düşmanlar yaratması gerekiyor. Ya bu kolay sövgü siyasetini yapıp toplumun endişeli kesimlerinin desteğini arkasında hissedecek ya da zor olanı, yani halkın tercihlerini etkileyecek bir ufuk siyaseti üretecek. Bu ikincisi zor iş, profesyonellerle çalışacaksınız ve onların sizi yönetmesine fırsat vereceksiniz. Yeni bir dil oluşturacaksınız. Toplumun değiştiğinin idrakinde olacaksınız. Türk milletini korumak önceliğiniz olmayacak, Türk milletinin mutlu yaşamasını sağlayacak bir siyasi proje ortaya koyacaksınız. MHP'nin bunu yapacak ne entellektüel bir mutfağı var ne de siyasi dermanı. Lafla da peynir gemisi işte bu kadar yürüyor. Oysa Tayyip Erdoğan tam on bir senedir onlarca reforma imza attı, en netameli konularda risk aldı, toplumun değişim arzularını karşıladı ve devleti değişimin zaruretine inandırdı. CHP ve MHP nasıl rekabet edecek bu siyasi enerjiyle?
***
Hem sonra şu Türklük bahsi kabak tadı vermeye de başladı bir yandan. Bir an için bir test uygulayalım: Kemal Bey ve Devlet Bey kendilerine "Biz tüm siyasi hayatımız müddetince Türklük için ne yaptık?" diye bir soru sorsunlar. Bu sorunun bir cevabı var mıdır sizce? Hayır yok. Peki, tamam andımızı kaldırdı, aynı soruyu Başbakan Erdoğan için soralım: Türklük için ne yaptı? Bu soruyu sorduğunuz zaman önünüze kalınca bir kağıt tomarı koymak zorundasınız. Türklüğün kutsal metinleri olan Orhun Abideleri'nin yok olup gitmekten kurtarılmasından başlayıp, Avrasya coğrafyasının muhtelif bölgelerine serpilmiş tarihi mirasımızın ayağa kaldırılmasına kadar yüzlerce Türklük çalışmasına imza attı Erdoğan. Kendinden önce kurulmuş olan TİKA'yı 50 milyonluk bütçelerden alıp milyarlık bütçeler kullanan bir kurum haline getirdi. Türk Konseyi onun döneminde kuruldu. Türk Akraba Toplulukları başkanlığı onun döneminde hayata geçti. TÜRKSOY onun döneminde etkin bir kuruluş haline geldi. Bakın Türk cumhuriyetleriyle aramızdaki ekonomik verilere, Tayyip Erdoğan döneminde on kat, yirmi kat artmış aramızdaki ticari ilişkiler.
Bu konuda yazacak çok şey var, fakat Başbakan Erdoğan'ın Türklüğe düşman olduğunu söylemek de artık insafla bağdaşmaz canım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA