• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

DARBECİLERE TARİHİ DERS

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19.06.2014, 00:00
12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Kısmi Anayasa Değişikliği Referandumu'nda 12 Eylül darbecilerinin yargılanacağı belirtildiği zaman, başta CHP'liler olmak üzere pek çok kimse buna inanmamış ve hükümeti 'halkı kandırmakla' suçlamışlardı.
Bu çevreler yine yanıldılar. Halkı kandıranın kim olduğu ortaya çıktı. Dün Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği kararla 12 Eylül 2010 Referandumunu eleştirenlerin ve "Hayır" oyu verenlerin yanıldıkları, halkımızı kandırdıkları anlaşıldı. Mahkeme hem de çok güçlü bir kararla 12 Eylül darbesinin hayatta kalmış iki üyesine, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'ya önce ağırlaştırılmış müebbet, sonra müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme kararının tartışılacak hiçbir yanı yok; zira işlenen suç eski ceza yasasına göre yargılansa sanıkların doğrudan idam cezası almaları gerekirdi; yeni ceza yasasına göre zaten suçun karşılığı müebbet hapis.
Bu gelişme demokrasi tarihimizde bir ilk; ilk kez darbeciler yargılandı ve ağır hapis cezaları aldılar. Bu gelişme Türkiye'nin eski Türkiye değil, artık yeni bir Türkiye olduğu yönündeki iddiaları haklı çıkarıyor.
Demokrasi tarihi bir darbeler tarihi olan Türkiye için artık yeni bir dönem başlıyor.
Ülkenin demokratik hukuk devleti karakteri bu ve benzeri kararlarla öylesine tahkim oluyor ki, artık bundan böyle ihtiraslar kendisine darbe hayalleri üzerinden değil, meşru siyaset üzerinden ikbal arayacak.
Diğer taraftan 10. Ağır Cezanın adil ve kuvvetli kararının hukuki niteliğini bir yana bırakırsak, bu kararın sembolik anlamı da ayrıca çok değerlidir.
Türk demokrasisinin bugüne kadar ki temel sorunu, darbe yapanların bu eylemleri karşılığında herhangi bir müeyyideye tabi tutulmamalarıydı.
Söz konusu 12 Eylül yargılaması bu yanlışı düzeltmiştir; darbe yapan cezasını çeker. Araya yıllar, yüzyıllar da geçse, hukuk darbecilerin yakasına yapışır.
Kısacası Türkiye için siyasi tarih yeniden başlıyor. Demokratik hukuk devleti yine yargı üzerinden kendini tahkim ediyor ve güçleniyor.
34 yıl önce evlatlarını darbeci zalimlere kaptıran aileler, anne babalar sevinsinler!
İşbirlikçiler, darbeciler, Ergenekoncular, 12 Eylül 2010 referandumuna çamur atanlar...
Sizler de ayak tırnaklarınıza kadar utanın!

IŞİD, OBAMA VE BİZ

Önce gerçekleri bilelim: IŞİD Türk rehineleri "canlı kalkan" olarak kullanıyor. Türk devletinin hassasiyetinin nedeni budur. Yoksa şu an da devlet bütün operasyonel hazırlığını tamamlamış ve düğmeye basılmasını bekler haldedir. İnsanlarımızın hayatı söz konusudur ve hükümetin tutumu bundan dolayı doğrudur.
IŞİD bunu bir savaş stratejisi olarak sürdürmektedir. Askeri hedeflerine ulaşana kadar Türkiye'yi bölgeye müdahale edemez halde tutmaktır amaçları. Şu ana kadar bu stratejiyi de başarıyla sürdürüyorlar.
Bu gerçekler hepimiz için dikkate alınması gereken önemdedir.
Ancak...
Bu ne zamana kadar sürecektir?
Bir militan güruh Türkiye gibi bir büyük ülkeyi bu kadar kolay mı mefluç edecekti?
Bu veriler bağlayıcı olsa dahi, Türkiye gibi güçlü operasyon yeteneği olan bir ülke, IŞİD stratejisini bozacak bir karşı yaratıcı strateji geliştirmeli değil miydi?
Amerika pratiği gözümüzün önünde tek tek başarılı örnekler veriyor.
Bin Ladin adlı teröristi yıllarca aradı ve Pakistan'da bulup imha etti.
Amerikan özel timleri Libya'nın Bingazi kentindeki konsolosluğuna Eylül 2012'de saldırıp Amerikan konsolosunu öldüren örgütün elebaşı Ahmet Ebu Khatallah'ı, Libya'da bulup paket etti, hesap sormak için Libya dışına çıkarttı.
Daha birkaç gün önce olan bir olay bu. "Amerikalılara dokunan bunun bedelini mutlaka en ağır biçimde öder" düşüncesi bütün dünyada genel bir anlayış haline geldi.
Büyük devlet algısı budur işte.
Duyuyoruz ki IŞİD, daha iki gün önce Kerkük'te 15 Türk vatandaşını daha kaçırmış.
Soru şu: bir örgüt bizimle bu kadar kolay oynayabiliyorsa biz nasıl büyük devletiz?
Bakın, size geçen haftaki Libya operasyonundan sonra, ABD Başkanı Obama'nın dünyaya yaptığı açıklamayı hatırlatayım.
Şöyle diyor Obama:
"Bu operasyonla birlikte, insanların Amerikalılara zarar vermesi halinde, ne pahasına olursa olsun adaletin yerini bulması için her şeyi yapacağımız bir kez daha gözler önüne serildi."
Biz de böyle bir devlet tavrı görmek istiyoruz.
Hakkımız değil mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA