Medyadaki dijital değişimi anlatan "Walter Mitty'nin Gizli Yaşamı" merakla ve keyifle kendisini izleten bir kara mizah örneği. Ben Stiller'in yönetip başrolünde oynadığı film, dijitale dönüşmeden önce son kez yayınlanacak olan "LIFE" dergisinde yaşananları anlatıyor. Çılgın birisi olan Walter kaybettiği 25. karenin peşinde kendisini dağlara tepelere vuruyor.
Meraklandırmadan kısa bir özetle filme geçelim: Sürekli hayal kuran, "Life!" dergisinin fotoğraf arşivinde çalışmakta olan Walter kendini sürpriz bir maceranın içinde bulur. Yeni iş arkadaşı Cheryl'la internette masumca flört etmeye başlamasının sonrasında hayatı, hayalindeki sevgilinin gerçeğe dönüşmesiyle değişir. Walter hislerini Cheryl'a açıklamakta tereddüt etmektedir. Bir yandan da derginin yalnızca internetten yayın yapacağı haberini alması, onu işini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya getirir. Derginin basılı yayın hayatına veda edeceği son sayısında çıkması planlanan önemli bir fotoğrafın yok olmasıyla işler karışır. Walter'ı almaz olaylar beklemektedir.
BEKLENMEDİK SÜRPRİZLER
"Walter Mitty'nin Gizli Yaşamı" fantastik-aksiyon karışımı bir kara mizah.
Nasıl oluyor demeyin. Oluyor. Kameranın arkasında Ben Stiller gibi bir dahi komedyen olunca böyle kategorilere sığmayan bir film ortaya çıkıyor. Walter hayalleri olan bir adam. Gerçek hayatta mutluluğu arıyor. İşinde de başarıyı.
Her ikisi içinde "emek" sarf etmekten kaçınmıyor. Cheryl'in kalbine girmek için her yolu deniyor.
Walter aynı emeği işinde de gösteriyor. Artık basılı olarak tarih olacak bir derginin kapak fotoğrafı için adeta devr-i alem yapıyor. Fotoğrafçı Sean O'Connell'ın peşinde Grönland'dan İzlanda'ya, oradan da Afganistan'a gözünü kırpmadan gidiyor. Fotoğrafçı Sean O'Connell ise bir başka nesli tükenmişlerden. Türü tehlikede olan kar leoparının tek bir pozunu yakalamak için çetin doğa şartlarına aldırış bile etmiyor.
UNUTULMAZ TİPLER
"Walter Mitty'nin Gizli Yaşamı" buzullarda bile içimizi ısıtan bir film. Mesela Gröland'deki ayyaş pilot unutulmaz tiplerden biri. Yine burada Cheryl'in "Major Tom"u söylediği sahne sıcak, sımsıcak duygularla kalbimizi ısıtıyor. Hele hele Şilili tayfalarla Walter'ın buluştuğu an... Tayfalar onu annesinin elinden çıkma bir pastayla ağırlıyor. Nasıl olduğunu sormayın, izleyin. Sanal/dijital dünyanın soğukluğuna anlık ama samimi ilişkiler sıcak bir cevap aslında.
Tek kare fotoğrafın peşinden giden Walter'ı Ben Stiller canlandırıyor. "Ah Mary Vah Mary", "Zor Baba" serisi gibi filmleriyle ünlenen komedyen bu filmle yönetmenlikteki iddiasını da ortaya koyuyor. Bu filmde komedi değil kara mizah yapıyor. Stiller medya dünyasının arka planındaki kahramanları görünür kılıyor. Hatta belki bir daha medyada var olmayacak bazı meslekleri tarihe not düşüyor.
Film Ben Stiller üzerine kurulu olsa da küçük rollerdeki büyük yıldızlar bulundukları karelere ışıl ışıl aydınlatıyor. Annede Shirley McLaine ve fotoğrafçı O'Connell'da Sean Penn filmin esas oyuncuları olmasa da esas sürprizleri.
Bir dergi yapmak büyük bir emek ister. Birisini sevmek, bu filmi izlemek de. Bugünü daha iyi anlamak ilişkileri daha iyi anlamlandırmak istiyorsanız "Walter Mitty'nin Gizli Yaşamı"nı kaçırmayın.
Haftanın Filmi
Oldboy
Joe Doucett kaçırılır ve dış dünyayla hiçbir iletişiminin olmadığı karanlık bir yere götürülür. Burada yirmi yıl boyunca tutsak edilir. Hiçbir kurtulma umudu yokken TV'deki bir haberde karısının öldürüldüğünü ve baş şüpheli olarak arandığını öğrenir. Günü gelip dışarı çıktığında öncelikli amacı karısının katillerini ve kendini kaçıranları bulup esaslı bir intikam almaktır. Ne var ki zannettiği kadar özgür bir adam olmadığını bir suç ağına karşı zorlu bir yoldan geçmesi gerektiğini anlar. Yönetmenliğini Spike Lee yaptığı filmde başrolleri Josh Brolin, Elizabeth Olsen ve Samuel L. Jackson paylaşıyor.