Bugün futbol var gündemimde... Sadece benim değil, zaten Türkiye'nin gündemi futbol. Ben bir kadın izleyici olarak olayın sadece spor tarafında değilim. Futbolu her zaman bir sektör olarak gördüm ve sosyal boyutuyla, ekonomik boyutuyla spordan ayrılmaz parçası olduğunu hem söyledim hem yazdım.
Bu girişten sonra sakın ola ki, Fenerbahçe-Galatasaray derbisi sonucunda şampiyonluk yorumu yapacağımı beklemeyin. Benim gündemimde Ege futbolu var; önce Gazetemizin manşetine de taşıdığımız bir destan var; Akhisar Belediyespor Destanı...
Sezon başında söylense, kimse inanmazdı bu destanın yazılacağına. Dev bütçeli takımlar, arkasında güçlü sponsorları olan takımlar varken, bir sezon önce küme düşmekten son anda kurtulan Akhisar Belediyespor'a Süper Lig şansı tanıyan var mıydı aranızda? Mütevazi bir bütçeyle yola çıktılar ve başlangıçta "Şampiyonluk" gibi iddialı sözler etmek yerine sadece "İnandılar" ve "Oynadılar."
***
Akhisar Belediyespor, Bank Asya 1. Lig'de elde ettiği şampiyonlukla sadece Süper Lig vizesi almadı, bu uğurda yarışan tüm diğer takımlara örnek oldu. Birlik ve beraberlikle hedefe giderken, belediyesiyle işadamıyla, futbolcusuyla teknik adamıyla, seyircisiyle elele gönül gönüle herkesin birbirine kenetlenmesiyle yaratılan bir model oldu. Bu modeli yaratanları, bu destanın yazılmasında alın teri ve emeği olanları ayakta alkışlıyorum. Başta Belediye Başkanı Salih Hızlı olmak üzere kulübe destek olan Keskinoğlu adına İsmail Keskinoğlu, Köfteci Ramiz adına Birol Taşkınlar ve Ahlatoğlu Zeytincilik adına Mustafa ve Alper Ahlatoğlu'na teşekkür etmeliyiz...
***
Süper lig demek sadece moral demek değil. Akhisar'a 30 milyon liralık bir kaynak demek ilk etapta. Ayrıca, süper lig takımlarını ağırlamanın yaratacağı hareket ve ilçenin reklamının getireceği katma değer, bu hesaba dahil değil. Sadece Akhisar mı? Civar ilçeler ve Manisa olmak üzere hatta İzmir'e bile faydası olacak bu durumun.
Fakaaaaat...
Başta kulüp yöneticileri olmak üzere bütün Akhisarlılar'a düşen çok ama çok önemli bir görev var. Süper lige çıkıp ilk yıl başarısız olup düşen kulüpler gibi olmamalı sonunuz. Hemen nerede hata yapıldığını iyi incelemelisiniz. En yakın örnek Bucaspor, oradan başlayabilirsiniz araştırmaya. Süper Lig etiketi Akhisar'da kalıcı olmalıdır. Biz; Yeni Asır olarak sizinleyiz ve sizin arkanızda-yanınızdayız. Sadece Akhisar'a değil, Ege'ye yaşattığınız gurur ve verdiğiniz bu güzel ders için binlerce kez Teşekkürler...
Karşıyaka örneği...
Akhisar'ın şampiyonluğu için olduğu kadar, Karşıyaka için de yüreğimiz ağzımızdaydı hafta sonu. 100. yılında Süper Lig hedefiyle başlayan sezonun son haftasında gelinen nokta, "Küme düşme" ihtimali olmamalıydı.
Şaşkınlık, stres, üzüntü, öfke, karmakarışıktı Karşıyaka'ya gönül verenlerin duyguları.
Mevlana'nın en sevdiğim sözlerinden biridir; dün, dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım. O zaman; İlgili ve yetkili herkes, şapkasını alıp düşünecek. Nerede hata yapıldı? Herkesin payına düşen belli, ortaya dökülüp hatalar tekrarlanmayacak.
Bu arada; kulübün Baba'sı ve hemen herşeyi Onursal Başkan Selçuk Yaşar'ın yarım asırdır sürdürdüğü desteği, canı kadar sevdiği Karşıyaka'dan çekeceğini hiç zannetmiyorum. Çünkü, Baba, evladına küsmez, küsemez. Evlat hata yapabilir, yanlış yapabilir. Önemli olan ders almasıdır. Baba'ya da, evladını affetmek düşer. Ki; Selçuk Bey'in dün söylediği, "Taraftarın şampiyon olduğuna" dair açıklamaları da, bu yöndeki sinyalleri doğruluyor. Karşıyaka Belediyesi'nin de KSK'ye desteğini tekrar gözden geçireceği ve desteğe devam edeceğiyle ilgili de bir şüphem yok. Kaldı ki; Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da, yeni dönemde maddi olarak kulübe destek yaratacak yeni kanalların önünü açacaktır.
Karşıyaka, çok büyük bir camia. Büyüklüğüne yakışan bir yeni sezon yaşayacağına inancım sonsuz. Geçmiş hatalardan ders alınacak, Baba'nın şefkati yeniden sağlanacak, Belediye'nin hamiliği ve güveni tekrar edinilecek ve Bakan'ın desteği de eklenerek, futbolcusu, yöneticisi, teknik adamı ve taraftarıyla herkesi çok şaşırtacak. Biliyorum...
Midilli ve Kırkpınar
Reha Midilli ve Cevat Kırkpınar. Yaptıkları iyilikler ve hizmetlerle Foça'ya ve İzmir'e damgasını vuran iki güzel insan. Midilli ile yaşarken tanışmamıştım ama Rahmetli Cevat Kırkpınar'ı tanırdım. Bu dünyada yaptıklarıyla iz bıraktılar, diğer dünyada mekanları cennet olsun...