Bugün Türk basınında bir 'ilk'i gerçekleştirdik: Yeni Asır'ın birinci sayfasında sadece ve sadece kadın haberlerinin ve kadın fotoğraflarının yer aldığını göreceksiniz. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla, bölgesel ve ulusal yayın yapan yazılı basın içindeki tek Kadın Genel Yayın Yönetmeni olarak, arkadaşlarımla böyle bir karar aldık. 364 gün boyunca ağırlıklı olarak gazetelerin sayfalarında hep erkek haberleri ve erkek fotoğrafı görüyorsunuz. Bugün gazeteniz Yeni Asır'da lider kadınları ve onların mesajlarını okuyacaksınız... Ve; gazetemizin ilk sayfasında tek bir erkeğe yer verdik; logomuzun hemen içindeki büyük önder Mustafa Kemal Atatürk..
Yeni Asır olarak son 7 yıldır gelenekselleşen Kadınlar Günü buluşmamız, bu yıl da muhteşem oldu. İzmir'in, Aydın'ın, Manisa'nın, Denizli'nin, Muğla'nın, Çanakkale'nin tam 200'ü aşkın lider kadınını, Ramada Otel'de ağırladık. Siyasetçisinden sivil toplum liderine, işkadınından kamu ve özel sektörün lider kadınları olarak çok güçlü mesajlar verdik.
Aslında sayfalarca yazı ile anlatılacakları, bütün kadınların yer aldığı 1. sayfamızdaki tek kare fotoğraf ile daha güçlü bir vurguyla anlattık. Ne mi anlattık? Bu fotoğrafta gördüğünüz 200'ü aşkın kadının hepsi başarmış, rol model olmuş kadınlar. İddia ve inancı olan kadınlar. İddiaları başarmak, üretmek, rol-model olmak, ekonomiye ve sosyal yaşama katkı sunmak. Kadınları her alanda eşit ve hak ettiği noktaya taşımak. İnancı da; önce Allah'a, sonra kendilerine ve pek tabii ki birbirlerine, ailelerine ve ülkelerine olan güçlü inançları. İnanmak nasıl ki başarmanın yarısı ise; iman eder gibi inanıyor bütün bu kadınlar da iyiliğe, güzelliğe, daha güçlü bir Türkiye'ye..
ZİHNİYET DÖNÜŞÜMÜ ŞART
ZİHNİYET DÖNÜŞÜMÜ ŞART
Güzel şeyler konuşmak, olumsuz olanları görmeye engel değil elbette. Daha birkaç hafta önce hepimizin içinin parçalandığı erkek şiddetiyle öldürülen rahmetli Özgecan'ı ve maalesef hemen her gün bir başka örneğini haber olarak verdiğimiz kadına şiddet gerçeğini yok sayabilmek mümkün mü? Kadına şiddet ile ilgili yasal tedbir ve düzenlemeleri de yok saymak mümkün değil. Ama, iş sadece yasa çıkarmakla olmuyor. Aile içinde başlayan bir zihniyet devrimi şart. Günlük dil bile; başlı başına bu zihniyetin en güçlü sebeplerinden. Atasözlerimize kadar giren ve kadını neredeyse "hiç"leştiren dil ve deyişler, maalesef kadınla ilgili bu olumsuz süreci "normalleştiriyor." Nasıl mı? Alın size günlük konuşma diline kadar giren birkaç deyiş:
Saçı uzun aklı kısa.
Kadın, erkeğin şeytanıdır.
Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin.
Kızını dövmeyen dizini döver!..
21. YÜZYIL KADININ
21. YÜZYIL KADININ
Bu örnekleri çoğaltmak pekala mümkün. İşte, bu noktada da en büyük iş yine kadınlara düşüyor belki ama, toplumun diğer yarısı erkekler de bu mücadeleyi sahiplenmeli. Kendi karısı, kendi kızı, kendi annesi ve kendi kızkardeşi için en başta bunu yapmalı aslında.
Kadın günlük yaşamda, ekonomide, sosyal yaşamda ne kadar güçlenirse, zihniyet dönüşümü de o kadar kolay olacaktır. 3 ay sonra genel seçim var. Hangi parti olursa olsun, kadın adayların seçilecek yerlerden aday gösterilmesi ve Meclis'teki kadın vekil oranının yüzde 14'lerin çok üstüne çıkması öncelikli hedefimiz olmalıdır. Sadece siyasette de değil, ekonomide de aynı durum söz konusu. 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olma hedefindeki Türkiye, nüfusunun yarısını yok sayarak bu hedefe ulaşamaz. 21. yüzyıl, kadının yüzyılı olacaktır. Ve; Türkiye olarak dünyada bir iddiamız olacaksa, kadınıyla erkeğiyle birlikte bunu başaracağız. Bunu hiç unutmamalıyız..