Bugün size genç kızlarımıza hatta erkeklere rol modeli olacak bir kadını tanıtmak istiyorum. Adı Nurdan Tümbek Tekelioğlu. 1964 doğumlu, Avusturya Lisesi'nden mezun olduktan sonra, Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'ne giriyor, orayı bitirdikten sonra da Londra'da Halkla İlişkiler eğitimi alıyor. Çalışma hayatına öğrencilik yıllarında başlıyor Nurdan Hanım. Her fırsatta da bunun ona sağladığı katkılardan bahsediyor. Yabancı dil bildiği için ve part time veya kısa dönemli işler olduğundan kongre ve konferans organizasyonlarında çalışıyor. Böylece hem para kazanıyor hem iş dünyasının inceliklerini öğreniyor, hem de çevresini genişletiyor.
BAŞARILI BİR KARİYER
"Para kazanmak zorundaydım, çünkü Boğaziçi üniversitesi'nde okuyordum. Bursla okuyan arkadaşların yanı sıra zengin arkadaşlarım da vardı üniversitede öğrenim gören. Onlara ayak uydurmam gerekiyordu orta halli bir ailenin çocuğu olarak. Ayrıca kendi paramı kendim de kazanmak istiyordum."
İyi paralar kazanmış o dönemlerde. Okul bitince de kariyer basamaklarını hızla tırmanmaya başlıyor. Galeria'nın iletişim departmanında işe başlayıp, sırasıyla Gelişim Yayınları, Güneş Gazetesi Reklam ve Halkla İlişkiler Bölümü'nde çalışıyor. Garanti Bankası Akdeniz Bölge Müdürlüğü'nde pazarlama yönetmeni, Bayraktar Holding'de reklam ve halkla ilişkiler müdürü, Ritz Carlton Oteli'nde Halkla İlişkiler Müdürü olarak görev yapan Nurdan Tümbek Tekelioğlu, halen Metro Group'un Türkiye Temsilcisi.
İMKANSIZ PERİLER
Nurdan Hanım'ın gurur duyduğu işlerin başında, 1000 kız çocuğunu okutmayı hedefleyen "İmkansız Periler" projesi geliyor.
Sürdürülebilirlik kavramının Metro olarak sosyal sorumluluk anlayışlarının en önemli öğesi olduğunu vurgulayan Tümbek "Çocuklar için gerekli olan ücreti yatırıp, kenara çekilip beklemeyi içimize sindiremedik. Yeni bir şeyler ortaya koymalıydık, bu çocukların sosyal hayatlarına daha fazla katkı sağlamak gerekiyordu" diyor.
ANNELER VE KIZLARI
İşte bu noktada akıllarına bir fikir geliyor. "Çocuklarımızı ziyaret edip, imkansızlıklar içinde çabalayanların hayat hikayelerini dinlemeye karar verdik. Sekiz kişiydik ve Türkiye'nin 10 iline bizzat gidip, kız çocuklarının yaşadıkları ve eğitimlerini sürdürdükleri yerlere ulaştık. En azından bir gün onlar gibi hissettik. Onlar gibi yaşadık hayatı. İmkansızlıklarını paylaştık, destek olduk onların zorlu yaşam mücadelelerine. 20 yıllık iş hayatımda beni bu kadar etkileyen bir başka projeye daha imza atmadım. Bir anne olarak bu proje hayata bakışımı değiştirdi" diye hala büyük bir heyecan duyarak anlatıyor projeyi.
Daha önce bu köşede kitaptan söz etmiştim. Kitabın satışından elde edilecek gelir de, yine kız çocuklarına yardım amacıyla kullanıldı. Şimdi kitabın İngilizcesi yayınlanıyor. Buradan elde edilecek gelirle de 80 kız çocuğu daha okuyacak.
Nurdan Tümbek'le sohbetimizde annesi de yanımızdaydı ve onları ilerken, bir kadının başarısında annenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördüm. Kızına her türlü desteği veren, onu hayata hazırlayan, köstek olmak yerine destek olan, önünü açan, kendi yaşadığı sıkıntıları, baskıları kızının yaşamasını istemeyen anneler, bunun karşılığını alıyor ve kariyer basamaklarını çıkan kızlarıyla gurur duyuyor.