Çalışmak ve kendi ayakları üzerinde durmanın her kadının hakkı ve görevi olduğunu söyleyen Baktır, "Önemli olan bir mesleği iyi yapabilmek ve başkalarına muhtaç olmadan kadın kimliğiyle yaşayabilmek." diyor. - Önce çalışma hayatına nasıl başladığından söz edelim...
1982 yılında Akademi'den mezun olduğunda nişanlıydım. O zaman birlikte yaşamak kavramları geçerli değildi. İkimiz de tam bir burjuva ailesinden geldiğimizden, birlikte olabilmek için evlenmemiz şarttı. Zaman, Türkiye'nin yeni değişimlere gebe olduğu, hafif hafif yoksulluktan çıktığı, zaman... Akademiyi birincilikle bitiren ben, kendi kendime takvimler tasarlıyor, Vakko'ya tasarımlar yapıyordum. Tamamen, elle yaptığım bir takvim Kiska firması tarafından tam 10.000 adet basılınca ilk paramızı kazandık...
TAKVİMLER VE TEBRİK KARTLARI
- Kazandık dedin...
Birlikte bir gelecek hazırlıyorduk kendimize. Esas girişimci ruha sahip olan da oydu. Ben harıl harıl yeni takvimler, tebrik kartları, Vakko için kırtasiye malzemesi hazırlarken, o da Türkiye'de bulunmayan İtalyan lambalarının benzerlerinin sanayi mahallelerinde yaptırmaya çalışıyordu. Ve benim takvimlerden ve kırtasiye tasarımlarından kazandığım paralar, lamba imalatında buharlaşıyordu.
- Sonra ne oldu?
Sonunda birinci hedefimiz para kazanmak, ikincisi bu parayla evlenebilmek ve ev kurmak olduğu için lamba işini bıraktık. Evlendik, reklam ve tanıtım sektörüne daldık. Çok genç ve heyecanlıydık. Eşim ve ben bir senede ilk büromuzu tuttuk, sonra oturabileceğimiz evi bulduk. O zamanki eşyalarımızı bile kendimiz tasarlayarak evlendik ve iş yerimizde çalışanlarımız olmaya başladı. 8 yıl çok başarılı olduk, zannederim çok para kazandık, çünkü Ortaköy'de Boğaz'a bakan devasa bir ev, arabalar, şirket ortaklıkları, özel dönemi geçişi içinde başarılı olma kriterleri ile örtüşüyordu. Sahibi olduğumuz Nata Reklamcılık artık çok iyi ve kreatif ajanslardan biriydi.
KURDUĞUM ŞİRKETİ TERK ETTİM
- Boşanırken eşine mi bıraktın şirketi?
Öyle oldu. Ben hep mutfakta çalıştığımdan ve şirkette yüzde 1 ortaklığım olduğu için iş ve para kısmından sınıfta kaldım. Ailemde herkes akademisyen veya memur ruhlu olduğundan ve çocukluğumdan beri beraber olduğum birisinden para istemek ağır geldiğinden eşimden ayrılma kararı ile birlikte ilk kendi girişimimle kurduğum şirketimi terk etmek zorunda kaldım. Mecburen bir işe başvurdum ve Pamukbank'a girdim, 3 yıllık Pamukbank Reklam Müdürlüğü, 1 yıl Esbank Reklam Müdürlüğü yaptım. Ancak içime yerleşen girişimcilik ruhu beni profesyonel çalışma hayatımdan sonra tekrar, birikmiş biraz paramla Ring Reklamcılık AŞ'yi kurmaya yöneltti. Bugüne kadar tüm krizlere rağmen ayaktayız.
HAKSIZLIĞI İÇİME SİNDİREMEDİM
- Ressam olarak sergiler de açıyorsun?
Evet. Ressam Aydan Baktır olarak da çalışmalarıma devam ettim. Şu anda Gallery Apel'e bağlı olarak çalışan ve yurtiçi ve yurtdışı sergilere katılan bir ressamım. İlk evliliğimden sonra uğradığım haksızlığı içime sindiremedim ve sırf bu yüzden Meltem Kurtsan'ın da önerisiyle Kagider'in kurucuları arasında yer aldım ve artık Türkiye'de kadının kaderinin sadece tabular, eş kararları, yaşanılan üzüntüler olmaması gerektiğine, kadın statüsünün ve bilincinin yükseltilmesi için sivil toplum çalışmasına kendimi adadım.
MUHTAÇ OLMADAN YAŞAMAK
- Çalışmak ve kariyer, bir kadın için ne ifade ediyor?
- Çalışmak ve kendi ayakları üzerinde durmak her kadının hakkı ve görevi. Bugün kadın ancak çalıştığı zaman ailesinde, yakın çevresinde saygı görüyor, kendi kararlarını kendi verebiliyor ve kariyer kelimesi de bana göre kadının kendi çizdiği yolda yürümesinden ve kararlılığından ibaret. Önemli olan bir mesleği iyi yapabilmek ve başkalarına muhtaç olmadan kadın kimliğiyle yaşayabilmek.
- Bir kadının çalışma hayatına girmesinde ve orada kalabilmesinde ailenin ve eşin rolü çok önemli. Sende nasıl oldu?
Öncelikle harikulade bir aileye sahip olduğumu söylemeliyim. Annem, çok güzel olduğu için, ya evlenmek ya da ailesiyle birlikte yaşamak üzere üniversiteye gönderilmediğinden, bizleri okumak ve eğitim konusunda çok disiplinli eğitti. Ben İngiliz Kız Ortaokulu'nda gerçekten disiplin içinde büyüdüm. Sonra devam ettiğim Robert Kolej'de bireyin ne denli önemli olduğunu ve tek bir insanın bile birçok şeyi başarabileceğini öğrendim. İlk eşimden girişimci olmayı öğrenmeme rağmen hayatın babalarının kızlarına çizdikleri yol kadar pembe güllerle dolu olmadığını, maddi koşulların aşktan daha önemli olduğunu öğrendim.
ANNELİK VE KARİYER
*Anneliği tadamadım ancak anneliğin iş hayatına engel olmadığına inanıyorum. Bu yüzden de Kagider'de savunu çalışmalarımızda kadın statüsünün gelişmesi, mecliste kurulan kadın-erkek eşitliği komisyonu kadınların kreş hakkı gibi kadının çocuğuna yönelik konularda aktif olarak çalışıyoruz.
*Anne olmak muazzam bir şey ancak kadının tek hayatını çocuklarına adaması kendisi adına haksızlık, iyi bir zaman planlamasıyla bence her anne iş kadını, çalışan kadın olabilir. Yeter ki zihnimiz bu fikre alışık olsun, kararlılık ve bu konudaki inatçılık çok önemli, güzel şeyler bir arada yaşanabilir.