• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

"Evet" ya da "Hayır"

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08.09.2010, 00:00
"Evet" ya da "Hayır" Referandumla ilgili tartışmalar televizyon kanallarında devam ederken geçtiğimiz hafta KAGİDER tarafından düzenlenen toplantıda iki karşı görüşü savunan anayasa profesörünü dinledim. Hem "Evet" diyeceğini söyleyen Serap Yazıcı, hem de "Hayır" diyeceğini açıklayan Bertil Emrah Öder'i dinleyince kararımda bir değişiklik olmadı ama kendimce ne kadar haklı olduğuma iyice inandım. Benim gibi düşünenlerin yanı sıra tam tersini düşünenler de vardı. Kararsız olanlar da elbette. Onlar da pazara kadar kararlarını vermiş olacaklar. Zaten KAGİDER de seçmenlerin Yeni Anayasa Paketi'ne ilişkin olarak Evet-Hayır ikilemine sıkıştırılmaya çalışıldığı, bu yönde toplumda kamplaşma yaratıldığı bir ortamda, birleştirici ve bireyin tercihine saygı gösterilen bir görüşten yana olduklarını açıkladı. NEYE OY VERİLECEK?
Televizyonda genellikle gergin tartışmaların aksine son derece düzeyli, medeni bir ortamda geçti toplantı. İlgiyle dinlendi, sorular soruldu. Aklımda kalan notlar şunlar:
* Anayasa paketi ile ilgili görüşleri farklı olsa da iki profesör, neye oy vereceği konusunda halkın bilgilendirilmesi gerekirken, referandumun çirkin bir seçim kampanyasına dönüştüğü konusunda hemfikir.
* İki profesör de paketin yeterli olmadığını, eksiklerinin olduğunu yani mükemmel olmadığını söyledi. Bu yüzden Serap Yazıcı, "şartlı evet" denmesinden yana. "Biz, şimdi evet diyelim, kanun yazılırken gereken düzeltmeler yapılır" dedi
* Bertil Emrah Öder de bu konuya dikkat çekerek, bazı maddelerdeki belirsizliklere ve nasıl olacağının kanunla belirleneceğinin söylenmesine karşı çıktı. Güç iktidar partisinde olursa yargının bağımsız olamayacağının altını çizdi. "Anayasa değişmeli ama uzlaşma olmalı" dedi.
NE KORUNACAK?
* Öder'in dikkat çektiği bir nokta da, paketteki aksaklıkların ve eksikliklerin "siyasallaşma"nın yanı sıra "yozlaşmaya" yol açabileceği. "Yargının yozlaşması, siyasallaşmadan daha önemli" diyen Öder'e göre nesnel standartlar korunmuyor, özellikle atamalarda nesnelliğe hiç dikkat edilmiyor. Bazı mesleklerde atama veya seçim yapılırken liyakatin önemli olduğunun ve bu hususlara dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizerek, yeni yasada ve bugünkü iktidarın uygulamalarında buna dikkat edilmediğini söyledi.
* Bir diğer önemli konu da kadın meselesi. Yeni paket kadınları koruyacağını söylüyor. Ama koruyacağız derken neyi koruyacağını söylemiyor! Güya kadınlar korunurken "Cinsiyetçi kalıplar" korunabilir ve kadınların aleyhine olabilir ki genellikle böyle oluyor. Serap Yazıcı da, anayasa paketinden mucizeler beklememek gerektiğini söyledi. Mesela özellikle de kadın-erkek eşitliği konusunda. İstenilen sonuca gelmek için bir 800 yıl daha olduğunun da altını çizdi. Bertil Emrah Öder ise pozitif ayrımcılığın altına imza attığımız CEDAW'da belirtildiği gibi ele alınmasını. Beni de bir kadın olarak bu konu yakından ilgilendiriyor. Kadını ve erkeği eşit görmeyen ve ataerkil zihniyetini devamını sürdüren görüşler ve kadını küçümsemeye ve korumaya yönelik otoriter tavırlar yeni pakete "Hayır" dememin en baş nedenlerinden biri.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA