• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Gece ve gündüzün hikayesi

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27.12.2010, 00:00
Daha önce birçok yerde okumuştum, Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ da çeşitli röportajlarında bu konuyu gündeme getirmişti, geçen gün posta kutuma aynı konu ile ilgili bir yazı düşünce, sizinle de paylaşayım dedim.
Konu, Noel'in tarihçesi. Ama biz Müslümanların çoğunlukla karıştırıp, uzak durduğumuz 31 Aralık'ın bitip 1 Ocak'ın başladığı gece kutladığımız yılbaşı gecesi değil, 25 Aralık, yani Hristiyanların İsa Peygamber'in doğum günü olarak kabul ettikleri Noel'in tarihçesi.
Aslında bugünün Türklerle de ilgisi var. Şöyle ki;
Tarihi kaynaklar incelendiğinde Hz. İsa'nın doğum tarihine dair kesin bir bilgi yok. Bu konuda, farklı rivayetler olup, Hıristiyan kaynaklarında da farklı tarihler mevcut.

NOEL'İN TARİHÇESİ

Bunun sebebi Meydan Larousse'un 'Noel' maddesinde şu şekilde açıklanıyor: "Milattan önce güneşe tapan putperestler, Tanrı saydıkları güneşin her gün biraz daha erken kendilerini terk etmesine üzülürlerdi. 25 Aralık'ta günler tekrar uzamaya başlayınca, güneşin kendileri ile kalmaya razı olduğuna sevinerek kutlamalar yaparlardı.
Bu kutlamalar sırasında dans ederler, içki içerler ve ışıklandırma yaparlardı. O günde hindi kesme, domuz başı, kaz kızartması yemeyi ve birbirlerine çeşitli hediyeler vermeyi gelenek haline getirmişlerdi.
Ayrıca güneşe tapan ve kurtarıcı tanrılarının kış başlangıcında doğduğuna inanan diğer putperest milletler de vardı. Bunlar da Julian takvimine göre kış başlangıcı olarak kabul edilen 25 Aralık'ta özel kutlama törenleri yaparlardı."
Bir başka kaynakta da şunlar anlatılır: "O dönemde Hz. İsa'nın doğum günü kesin olarak bilinmediği için ilk Hıristiyanların Hz. İsa'nın doğumu için kutladıkları özel bir gün yoktu. Bu sırada Roma İmparatorluğu'nun her yerinde güneşe ve putlara tapılıyordu. Roma İmparatoru Büyük Konstantin, putperest iken miladın 313 senesinde Hıristiyanlığı kabul etti. Putperestlikten birçok şeyleri de Hıristiyanlığa soktu. 'Güneş Tanrısı'nın doğum günü kabul edilen 25 Aralık'ı yılbaşı kabul etti. Hz. İsa'nın kurtarıcı Tanrı olduğuna inanan Hıristiyanlar da, Hz. İsa'nın 25 Aralık'ta doğduğunu kabul ettiler."
Şimdi gelelim diğer bilgiye: "Hıristiyanların İsa'nın doğuşu olarak kutladığı Noel bayramı, çok eski Türklerin yeniden doğuş bayramıdır. Türklerin tek Tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre, yeryüzünün tam ortasında bir akçam ağacı bulunuyor. Buna hayat ağacı diyorlar. Bu ağacı, motif olarak bütün halı, kilim ve işlemelerimizde görebiliriz.

NARDUGAN BAYRAMI
Türklerde güneş çok önemli. İnançlarına göre gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık'ta gece gündüzle savaşıyor. Uzun bir savaştan sonra gün geceyi yenerek zafer kazanıyor. İşte bu, güneşin zaferini, yeniden doğuşu, Türkler büyük şenliklerle akçam ağacı altında kutluyorlar.
Güneşin yeniden doğuşu, bir yeni doğum olarak algılanıyor.
Bayramın adı; Nardugan (nar=güneş, dugan=doğan) Yani Doğan Güneş.
Güneşi geri verdi diye Tanrı Ülgen'e dualar ediyorlar. Duaları Tanrı'ya gitsin diye ağacın altına hediyeler koyuyor, dallarına bantlar bağlayarak o yıl için dilekler diliyorlar Tanrı'dan. Bu bayram için, evler temizleniyor. Güzel giysiler giyiliyor. Ağacın etrafında şarkılar söylenip oyunlar oynanıyor. Yaşlılar, büyük babalar, nineler ziyaret ediliyor, aileler bir araya gelerek birlikte yiyip içiyorlar. Yedikleri; yaş ve kuru meyveler, özel yemek ve şekerleme. Bir not da; akçam ağacının, yalnız Orta Asya'da yetişiyor olması. Filistin'de bu ağaç bilinmiyor. Bu yüzden bu olayın Türklerden Hıristiyanlara geçtiği ve bunu da Hunlar'ın Avrupa'ya gelişlerinden sonra onlardan görerek aldıkları söyleniyor.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA