• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Düğün

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11.04.2011, 00:00
Evli, mutlu ve çocuklu. Aynı zamanda çalışan bir kadın. Çalışan her kadın gibi suçluluk duygusuyla dolu, çocuğunu evde bırakıp gittiği için. Bir gün vaktinden evvel eve geldiğinde, kızıyla ilgilenmesi gereken kocasını yatakta başka bir kadınla, babasına emanet ettiği kızını onları seyrederken yakalıyor.
Hemen boşanıyor kocasından ama kızının o görüntüyü seyretmesine neden olduğu için kocasından çok kendini suçluyor.
Ve hayatını kızıyla birlikte boşandığı için kendisini affetmeyen annesi ve onun ahretliğinin yanında geçiriyor. Hayatına bir erkek giriyor ama yine kızı için onunla evlenmiyor, evlenmediği gibi başkalarının tepkileri nedeniyle ilişkisini gizli gizli yaşamak zorunda kalıyor. Örneğin kızının düğününe davet edemiyor.
Oysa boşandığı kocası kızının düğününe genç sevgilisini koluna takıp gelmekten çekinmiyor. Başta eski kayınvalidesi, yeni dünürleri olmak üzere kimse de onu yargılamıyor.

DÜZENE UYMAK
Dünürler de başka bir alem. Kayınvalide genç yaşta evlenmiş, bir kız çocuk doğurmuş. Ne var ki koca kendisini terk edip uzaklara kaçmış. Başında bir erkek bulunması, yeniden evli olması için de hastalıklı bir erkekle evlenmiş. Bir de erkek çocuk doğurunca kendini güvende hissetmiş. Terk edilmeyi kabullenemediği için kocasının öldüğünü söylemiş sonrasında herkese.
Kadınlardan biri kendine sunulan yaşam biçimine/dayatmaya karşı. İsyan ediyor ama baş kaldıramıyor. Gizli yaşıyor, yalan söylüyor, farklı görünmeye çalışıyor.
Diğeri ise her şeyi sessizce kabulleniyor, itaat ediyor, takdir edilmek için de yalan söylemekten, entrika yapmaktan çekinmiyor.
Bir de düzene uymayanlar var. Hem isyan eden hem başkaldıranlar. Doğruları söylemekten çekinmedikleri için yargılanıyorlar onlar da. Kadın gibi olmamaktan ya da kadın gibi oldukları için eleştiriliyorlar.

SADECE KADINLAR
Kısacası erkek egemen toplumda kadın olmak çok zor. Ne yapsa sorgulanıyor. Düzene uysa da kaybeden o oluyor, uymasa da. Uysa kişiliğinden taviz vermek zorunda kalıyor, kendisiyle çelişiyor, hemcinsleriyle rekabete girişiyor, kraldan çok kralcı oluyor. Mutlu mu oluyor pek? Ne gezer...
Uymasa da kaybediyor. Sürekli kendini anlatmak, savunmak zorunda kalıyor. İşte bu durumu gözler önüne sermeye çalışmış Ayşe Bayramoğlu "Düğün" adlı tiyatro oyununda. Tilbe Saran sahneye koyuyor ve oynuyor. Diğer oyuncular Güler Ökten, Zerrin Sümer, Şebnem Sönmez, Evren Ercan, Serpil Göral, Eda Çatalcam, Maria Akgüllü.
Oyunun bir diğer özelliği de yazanın, yönetenin, oyuncuların, projeyi tasarlayanın, sahne, ışık tasarımı yapanın, müzikleri hazırlayanın kadın olması. Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu'nun sahnelediği "Düğün"ü Kozy Alışveriş Merkezi'ndeki gala gecesinde izledim. Metinler, sahneye koyuş, oyuncular her şey mükemmeldi. Salondeki herkes -ki çoğunluğu kadınlardı- keyif aldı oyundan. Çünkü herkese dokundu oyun. Eğer İzmir'e gelirse kaçırmayın, hatta gelmesini isteyin.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA