Bir kadının bir erkeğin eşlerinden biri olmayı kabullenmesinin ve bunu ballandıra ballandıra önermesinin altında ne yatar bakmak lazım:
. Bir; dikkat çekmek, ünlü olmak, adından söz ettirmek için. Amaç buysa, başarılı olduğunu, amacına ulaştığını söyleyebiliriz. Kimsenin tanımadığı bir danışmanken, herkesin hakkında yorum yaptığı bir kadın oluverdi. Birilerinin gözüne de girdi bu arada.
. İki; kendisine sunulan hayat biçimini sorgusuz sualsiz kabul ettiği, anlatılanlara körü körüne inandığı için. James Frazer, boşuna "Erkekler tanrıları yaratır. Kadınlar bunlara tapar" dememiştir. Erkekler kendi yarattıkları putlar önünde tam bir inançla diz çökmezler, kadınlarsa yaşam yolunda o ulu heykellerden birine rastladılar mı, bunları hangi elin yarattığını düşünmeden, uslu uslu yere kapanırlar.
KENDİNE SAYGI
. Kadınların kahramanlara ve erkek dünyasındaki yasalara saygılarının, bilgisiz olmalarından ve etkisiz olduklarını kabullenmelerinden kaynaklandığını da biliyoruz. Kendilerinin dışında gelişen ve ne yaparlarsa yapsınlar değiştiremeyeceklerine inandıkları dünyada kabul görmek için körü körüne inanırlar erkeklere ve onların yaptıkları yasalara...
. Çok eşliliği savunan bu kadın da erkek dünyasında kabul görmek, egemen olanların sevip saydığı biri olmayı seçmiş. Bu yüzden de kendini, kendi cinsini küçümsemekten bir rahatsızlık duymuyor.
. Ama bilmiyor ki, kendine saygısı olmayana başkaları saygı göstermez. Kendini önemsemeyen birini başkaları da önemsemez. İstediği kadar güzel, cilveli, seksi olmaya çalışsın, yaşlandıkça değerini yitirir ve görmezden gelinir.
. Erkeklerin kadınlardan üstün olduğuna inanan bu kadınların gözünde hak güçlünündür. Çünkü erkeklere tanıdıkları haklar güçlerinden gelmektedir. Bunun için de bir toplum çözüldüğü zaman galiplerin ayaklarına ilk kapanan onlar olurlar. Onlar genel olarak dünyayı olduğu gibi kabul ederler. Başlıca nitelikleri boyun eğişleridir.
ERKEKTEN ÜSTÜN
. Çünkü bu tür kadınlar, dünyanın bütünüyle erkek dünyası olduğunu kabul eder. Erkekler kurmuştur bu dünyayı, onlar yönetmektedir ve bugün dünyanın efendisi onlardır.
. Kendisine gelince, onlar bu dünyadan sorumlu değildir. Onun bağımlı, ikinci derecede bir varlık olduğu kabul edilmiştir zaten. Hiçbir zaman özne olmamışlar ve kendilerini edilgin bir varlık olarak hissetmektedirler. Kadının kısmetinde söz dinlemek, saygı göstermek olduğuna inanırlar.
Sorun kadının kendini, kendi vücudunu, kendi gücünü tanımamasından kaynaklanıyor. Kendimizi tanısak, kadın ve erkeğin farklı olduğunu ve aslında kadının pek çok açıdan erkekten üstün olduğunu göreceğiz.
Evet, kadın-erkek eşit değil, çünkü kadın erkekten daha güçlü, daha üstün. Ne var ki erkeklerin çoğu bunu kabullenmek istemiyor. İstemedikleri için kadınların öğrenmesini engellemeye çalışıyor ve kendi kendilerini erkeğin kadından üstün olduğuna inandırmaya çalışıyorlar.